Şüphelendiğim kaynaklar

HÜRRİYET’in dünkü sanat sayfasında, Esra Kaya’nın “Kitap 235’inci ihtiyaç” haberini okudum.

Haber; Demokrat Eğitimciler Sendikası’nın (DES) hazırladığı “Okuma Alışkanlığı Raporu” üzerine temellendirilmişti.

İlk izlenimim, rakamların gerçekçi olmayışıydı.

Neden derseniz? Bu soruşturma nerede yapılmıştı, hangi bölgelerde, kimlere, kaç kişiye sorulmuştu. Ayrıntılı anket formunu görmeden, kısaca verilen rakamlar bende daima kuşku uyandırır. Yapanların kimliğinden değil bu şüphe, soruşturmanın yüzeyselliğinden.

Bilimsel bir soruşturma yapmasam da, kitapçılarla, dağıtımcılarla, okurlarla yaptığım konuşmalarda, durumun bu kadar vahim olmadığı sonucuna varıyorum. Ayrıca, kaç kitap okuyorsunuz, kaç kitap alıyorsunuz, soruları da somut gerçeği ifade etmiyor.

Artık kitaplar, eski kuşağın türleriyle kısıtlı değil. Polisiye, bilim kurgu, fantastik, popüler kültür tarih incelemeleri gençlerin tercih ettiği türler. Ayrıca artık, bizde de yavaş yavaş e-kitap olgusu gelişiyor, anket sorusunda tür çeşitleri ve alandaki değişim de göz önünde bulundurulmalı ve ona göre sorulmalıydı.

“Türkiye’de genellikle, ‘siyaset, aşk, cinsellik’ konuları işleniyor.” cümlesini açıklamakta yarar var.  Bu, adı geçen kitaplarla, en çok satanlar listesinin değerlendirilmesidir. Bütün dünyada bu konuda kitaplar çok satar.

Yalnız DES raporu, bir konuyu es geçmiş. Birçok iyi roman, inceleme kitabı da çok satıyor. Yayınevleri adı anılan kitaplar dışında da çok kaliteli kitaplar yayınlıyorlar ve okur da buluyorlar. Bir çırpıda Türk okurunu toplam bir değerlendirme ile açıklamak doğru değil.

* * *

BU rakamlar konusunda Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Metin Celâl’den bilgi istedim.

“Türkiye Yayıncılar Birliği’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı ISBN Ajansı ile Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü’nden edindiği bilgilere göre; Türkiye’de 2011 yılında 43.190 başlık altında çeşitli kitaplar yayınlandı. Bu 43.190 çeşit kitabın toplam baskı adedi  493.469.643 oldu. Bu rakamlara göre 2011’de Türkiye’de yayımlanan kitap çeşidi % 25.70 üretilen kitap adedi % 20.84 artmış oluyor. 2011’de kişi başına 6.8 adet kitap düştü bu sayı 2010’da 5.6’ydı.
Ülkemizde 2011 yılında üretilen 43.190 başlık kitap, konularına göre ele alındığında şu şekilde dağılım göstermektedir; Genel Konular 531 adet, Felsefe ve Psikoloji 1347 adet, Din 2834 adet, Toplum Bilimleri 13983 adet, Dil ve Dil Bilim 585 adet, Doğa Bilimleri ve Matematik 425 adet, Teknoloji ve Uygulamalı Bilimler 2665 adet, Güzel Sanatlar 1431 adet, Edebiyat ve Retorik 15.034 adet, Coğrafya ve Tarih 3062 adet Diğer Konular 1293 adettir.

Yayım sektöründeki en dinamik alanların Edebiyat, Teknoloji ve Uygulamalı Bilimler, Tarih, Eğitim ve Din kitapları olduğu görülmektedir.”

Bu bilgilerde, kişi başına düşen 6.8 adet kitap sayısı, önemli. Fakat Türk okuru ayda/yılda kaç kitap okuyor, bunu da ortaya çıkaran bir istatistiğe ihtiyaç var kanaatindeyim...

* * *

“OKUMA Alışkanlığı Raporu”nda katıldığım yanlar yok değil.

Kütüphaneler ve çalışanları konusundaki rakamların doğru olabileceği kanısındayım. Gerçekten yeterince kütüphanemiz yok, özellikle mahalle kitaplıklarının kurulmaması, okuma alışkanlığı kazandırılamamasının belirli nedenlerinin başında geliyor.

Burada verilen rakamlar doğru ise, kütüphanelerin geleceğinden kaygı duymakta hepimiz haklıyız.

* * *

OKUMADAN çok, kütüphaneler üzerinde durulmalı, sorunun çözümü onların ve çalışanlarının artırılmasında.
Yazarın Tüm Yazıları