Paylaş
Almanya'da Reichstag yanarken, alazların hararetinin ulaşmadığı bedensiz beyinler, aldırışsızlık içinde, bir Neron kayıtsızlığıyla ömür süreceklerini sanacak kadar aptaldılar. Yanıldıklarını anladıklarında, bu kez ölüm kampındaki fırınların yüksek hararetinde beyinleri kavruluyordu.
Kara Gömlekliler, İtalya'nın sokaklarından geçerken, perdelerini kapatanlar, bir gün kapılarının çalınacağını tahmin edemediler.
Bana ne, telefonu dinlenen düşünsün, dediğiniz anda, bilinç altınızdaki 'Sıra size gelecek' feryadını bastırmaya çalışmayın.
'Bana dokunmayan yılan bin yaşasın,' en avanakça kaçıştır. Yılanın çatallı dili bir gün nasıl olsa sizi zehirleyecektir.
Eğer bugün, yılan başkasını ısırdığında; toplumsal, siyasal etik panzehiri ararsanız, o zaman kurtulma şansınız bulunabilir. Faşizmin ayak seslerinin gürültüsüne kulaklarını kapatanlar, tarihteki sorumluluklarından ötürü yargılanmışlardır. Bugün telefon dinleyen kulakların elleri yarın yazınızda, işinizde olacaktır.
*
HER şey birdenbire gelmez. Hakların kıtası yavaş yavaş işgal edilir. Giorgio Bassani'nin adından sık söz ettiğim filmi de çekilen Kararan Bahçeler (İl Giardino dei Finzi-Contini), faşizmin ruhumuzu, sevincimizi, geleceğimizi nasıl kararttığını olağanüstü edebi lezzette dile getirir. İlgisizliğin, toplumsal ve bireysel vurdumduymazlığın romanıdır bu kitap.
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından, bütün savaşların sonrasında olduğu gibi sanat hep insanoğlunun bu duyarsızlığını anlattı. Zamanında bir böcek gibi ezilmeye hazır bekleyişimizin bilançosuna adımızı yazdı bu yapıtlar.
Heinrich Böll, ana-baba günlerinde, insanların ilgisizliğini, bana neciliğini, kendine dokunmayacağı bencilliğiyle, başkalarının başına gelenlere uzak duranlara sesleniyordu kitabında: Ádemoğlu Nerdeydin?
Şimdi bu soruya ilerde muhatap olmamanız için, sorumluluğunuzu idrak edebilmeniz için bir fırsattır bu.
*
BÜYÜK usta Kemal Tahir, Devlet Ana adını koymuştu kitabına.
Soruyorum devlet ve ana sizin için kutsal iki kavram değil mi?
İkisine de tecavüze yeltenenler sizi rahatsız etmiyor mu?
Paylaş