Sinematek yeniden hayatımızda

Önce afişteki duyuruyla başlamalıyım: 

Kadıköy Belediyesi ve Boğaziçi Üniversitesi-Mithat Alam Film Merkezi’nin ev sahipliğinde
SİNEMATEK YAŞIYOR!
50. Yılda
50 Film
50 Sunum.
Sinematek’in bizim kuşağın kültürel yaşamında, sinema tarihini öğrenmesi açısından çok önemli bir yeri vardır. Çok yararlı bir kuruluş olan Sinematek, 1980 askeri darbesinden sonra kapatılmıştı. Emek veren adları hatırlamalı: Onat Kutlar, Şakir Eczacıbaşı, Jak Şalom.
Ne yazık ki Onat Kutlar’ı yıllar önce, 1995’te hain bir saldırıda, Şakir Eczacıbaşı’nı da kısa süre önce 2010’da yitirdik. Bu üç dosttan sadece Jak Şalom çalışıyor ve yeni sinematekle uğraşısını sürdürüyor. Sinematek günlerini anımsıyorum. İzlenecek filmleri küçük bir salonda seyrederdik. Bize film hakkında bir sayfalık konu özeti verilirdi.
Sıraselviler’deki küçük salonda birçok ödül töreni de yapıldı, anımsadıklarım arasında Orhan Kemal Armağanı’nın Sevgi Soysal’a verilişi var. Filmler artık CKM’de ve Boğaziçi Üniversitesi-Mithat Alam Film Merkezi’nde, iki mekânda gösterilecek Film gösterileri CKM’de 20.30’da, Mithat Alam Film Merkezi’nde de 18.00’de başlıyor. Özellikle belirtmek gerekiyor: Gösterimler ücretsiz olacak!
“Sinematek yaşıyor! 50. yılda, 50 film, 50 sunum etkinliği Jak Şalom’un önerisiyle gerçekleştiriliyor.” Bütün filmler orijinal dillerinde, Türkçe altyazılı olarak gösterilecek. Projeye ayrıca, İtalyan Kültür Merkezi, Fransız Kültür Merkezi, Mete Akalın, Hakkı Başgüney, Prof. Dr. Oğuz Makal ve Hülya Uçansu katkı ve destekte bulunuyor.

* * *

PROGRAM düzeni şöyle:
Tarih, yer, filmin orijinal adı, filmin Türkçe adı, yönetmen ve film hakkında sunum. Her filmin sunumunu, basın, sinema, edebiyat, tiyatro dünyasından biri yapmış. Ezel Akay, Müjdat Gezen, Vecdi Sayar, Mehmet Güleryüz, Ercan Kesal, Bengi Semerci, Erden Kıral, Jak Şalom, Özgür Mumcu, Tayfun Pirselimoğlu, İlber Ortaylı, Murathan Mungan, Atilla Dorsay, Yankı Yazgan, Burçak Evren, Ege Cansen, Filiz Kutlar sunumda imzaları olan isimler...
Jak Şalom’un hem Sinematek’i hem de etkinliği değerlendiren sözlerini paylaşmak istiyorum:
“Özellikle 1965-75 yılları arasında, ülkemizin sinema kültürünün oluşma ve gelişmesine büyük katkıları olan Sinematek, Türkiye’nin sinema kültürü açısından kilometre taşlarından biridir. Kuruluşundan bugüne geçen 50 yıla rağmen, sinemaseverler ve kültür çevreleri tarafından bir tür efsane olarak hâlâ anımsanmakta, yeni ve küçümsenmeyecek girişimlerin onun özsuyundan beslendikleri bir çılgın serüven olarak kabul edilmektedir. (...)
Ülkemizin aralarında yetkin sanatçılar, aydınlar, basın mensupları da olan “bir gösterimlik” sunucuların bu başyapıtların sinemaya ve ustalara saygının yanında her zamankinden daha gerekli olan tartışma ortamına da katkıda bulunacaklarına inanıyoruz.”

* * *

ÖZELLİKLE genç kuşak sinemaseverler için salık veririm.