‘Sıfır’ın Yaz Tatili’

Öğrenciler tatilden döndüklerinde bazı öğretmenlerin kompozisyon konusu şuydu: “Tatili nasıl geçirdiniz, tatilinizi anlatın.”

Haberin Devamı

Bu konu çok garibime giderdi, Anadolu’nun uzak yerlerindeki insanların yaşamında tatil ne değişiklik yapabilirdi? Ben de yazı ve yaz tatillerini sevmediğim için ailemin tatile gittiği yerlerde bile kalmaz, sabah Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ne gider, kütüphane kapandığında evime dönerdim.Yanıtlayamayacağım tek soru buydu.

Rahşan İnal’ın yazıp Müjde Başkale’nin resimlediği “Sıfır’ın Yaz Tatili” kitabını okurken bunlar zihnimde bir ordu gibi sıraya girdi.

Bakın ‘Sıfır’ın oyun bozanlığına...

“Yaz tatili başladığından beri, Ada’nın matematik defterindeki rakamlar, sayfalara boncuk gibi dizilmiş, miskin bir uykuya dalmışlardı. İçlerinden biri hariç. Sıfır, arkadaşlarının sessizliğinden ve hareketsizliğinden iyice bunalmıştı. Ofluyor, pufluyor, dışarı çıkıp kumsalda Ada ile oyun oynamak istiyordu. Defterden çıkmanın bir yolunu mutlaka bulmalıydı.”

Haberin Devamı

“Solda sıfır, hiçbir değeri yok.”

Sıfırın bazı zaman işlevi inkâr edilemez. Ekonomik önlemlerde sık sık duyduğum, okuduğum, “Sıfırlar atıldı” sözüydü.

Ne var ki sağa geçince itibar kazanıyor.

Rakamlarla benim de başım pek hoş değildir. Masamda not alacak kalem ararken telefondaki arkadaşım bana bir anekdot nakletti.

Einstein, taksiden inerken şoföre bir türlü paraları sayıp borcunu ödeyemiyor, zorlanıyormuş.

Şoför ne demiş?

“Anladığım kadarıyla rakamlarla aranız pek iyi değil.”

Sıfır ille de rakamlar dünyasından arkadaş aramasın, yazı dünyasından da bir dost kazanır. Çünkü 0’lı rakamların arasına virgül konur.

O zaman Sıfır, Ülkü Tamer’in ‘Virgül Şiir Yazıyor’ şiirinden birkaç dizeyi ezberlesin:

“Adını duymamıştır birçok şairin,

Ama duysaydı severdi,

Adlarından bile sevilen birçok şairin

Şiirlerini okusaydı severdi”

(İletişim Yayınları)

HOŞ GELDİN SONBAHAR

İYİ şairler her mevsimde, her duygumuzda bizim belleğimizdedir.

İki şairle mevsimi başlatırım.

Biri Arthur Rimbaud’nun dizesi:

“Birdenbire sonbahar”

Diğeri de Ülkü Tamer’in:

“Yazın bittiği her yerde söylenir”

Yüz yüze eğitim başladı, online tembellik son buldu.

Eve kapalı günlerimizde neler okunduğunu merak ederim, bir anket yapılmalı.

Haberin Devamı

Acaba yeni bir yazar tanıdılar mı?

Sevdikleri yazarların yeni kitaplarını mı okudular?

Tembel tembel oturmaların sefasını sürenleri dinlemedim.

O ruh halini yaşatmak istiyorlarsa iki kitabı yanlarından ayırmasınlar:

Aylaklığa Övgü – Bertrand Russel

Tembellik Hakkı – Paul Lafargue

Gonçarov’un “Oblomov”unu anımsatmaya gerek bile yok.

Bunları okurken Vivaldi’den ‘Dört Mevsim’ ve Beethoven’dan ‘Pastoral Senfoni’ de dinlenebilir.

TANER CEYLAN’IN SEÇTİKLERİ

İYİ sanatçıların seçtiklerini okurum, zevklerine güvendiklerimin tavsiyelerini yerine getiririm. Taner Ceylan, Sanat Dünyamız dergisinin 184’üncü sayısında seçtiklerini şöyle sıralamış:

Kitap: Deniz Ne Kadar GüzelYiğit Karaahmet – Altıkırkbeş Yayınları.

Haberin Devamı

Kitap: Adınla Çağır Beni Andre Aciman – Çeviren: Süha Sertabiboğlu, Sel Yayıncılık.

Rembrandt’ın ölümünün 350. yılı vesilesiyle yayınlanan kitap: ‘Rembrandt: Complete Drawings and Etechings – Taschen.’

Film: Baba ve Oğul - Yönetmen: Aleksandr Sokurov.

Film: Sen ve Gece - Yönetmen: Yan Gonzalez.

Film: Cabaret – Yönetmen: Bob Fosse.

Sergi: İstanbul Modern – 2021’de vefat eden Selma Gürbüz’ün son ve en kapsamlı sergisi: ‘Dünya Diye Bir Yer.’

Müzik: Furkan Resuloğlu – Lavta ve tanbur sanatçısından ‘Kürdilihicazkâr Saz Semaisi.’

Harun Kolçak – Çok yönlü müzisyen Harun Kolçak’ın 2000 tarihli albümü ‘Yaşasın’ın içinden bir klasik ‘Kal Benimle.’

Yazarın Tüm Yazıları