Sesin arkasındaki Zeki Müren

Hürriyet’in bir toplantısı için Antalya’daydım.

Akşamüstleri moteldeki odasına gelir beni de çaya davet ederdi.

Günbatımında, bir türkünün dizesini tekrarlardı:

“Bir dost bulamadım gün akşam oldu”.

Zeki Müren’in ilgi toplamasının sırrı müzikle görselliği birleştirmesindeydi.

Nice sanatçı, gazino sahipleriyle yargıya düşmüştür.

Maksim Gazinosu’nda Hürriyet çalışanlarına özel olarak düzenlenen bir gecede Fahrettin Aslan onu şöyle anlatmıştı bana:

“Doğan Bey, Zeki Müren’in hiç hakkı yenmedi mi, hukuki haksızlık yapılmadı mı, ama onu mahkeme kapılarında kimse görmedi”.

Zeki Müren hayatında çalıştığı yerlerle hiç yazılı bir anlaşma yapmamış, sadece söz verirmiş, ondan da dönmemiş.

Uzun süre onun CD’lerini, uzunçalarlarını, bantlarını dinledim. Bir CD hazırladım, giriş yazısını yazdım.

Bugün ne kadar dinleniyor, icra tarzı konusunda genç kuşak müzisyenleri ne düşünüyor, böyle bir soruşturma yapılmalı.

Yaptığı işe saygısı büyüktü. Derya Motel’de kaldığı sürede sadece ıhlamur içmişti. Çünkü bir ay sonra İzmir konserleri vardı.

Çalışma disiplini konusuna değinmeliyim. Her akşam konserin kaydını alıp eve gidiyor, dinleyip sazların ve kendisinin hatalarını tesbit edip ertesi akşam düzeltiyor.

Repertuvar sıralaması dikkatimi çekerdi. Klasik bestecilerden birinin eseriyle başlar, günümüz bestecilerini icra eder, sonra da bir türküyle bitirirdi.

‘Bir Zamanlar Zeki Müren’ albümüne, ‘Zeki Müren Üzerine’ başlıklı bir yazı yazdım.

Bir sanatçının aynı bestecilerin eserlerini söylemesi, ona yeni bir yorum getirir. Bu açıdan gerek Saadettin Kaynak’ın gerek Selâhattin Pınar’ın  CD’leri bu anlayışın icralarıdır. Ben yayınlanmayan Neveser Kökdeş icralarını da dinledim.

Benim hazırladığım iki CD’lik albümde Zeki Müren 32 eseri seslendirmiş.

Radyoevindeki sınavdan çıktıktan sonra Mesut Cemil, güftesi ve bestesi Rahmi Bey’e ait olan bir şarkıyı çok severim, bilir misiniz, diyor.

Zeki Müren hemen o şarkıyı söylüyor

“Bir sihr-i tarâb name-i sâzındaki tesir

  Hep yâreli seslerle eder ruhumu teshir

  Hicrân-zede sevdâları eder bana tasvir

  Hep yâreli seslerle eder ruhumu teshir”

Müzisyenliğini ve kişiliğin tanımak için iki kitabı okumamanızı tavsiye edeceğim. Bu kitaplarda toplumda aldığı yerin analizlerini de bulacaksınız:

- Radi Dikici’nin ‘Aşkın Kavurduğu Güneş’ Zeki Müren.

- Bir Muhabbet Kuşu, Postmodern Göstergeler Işığında Zeki Müren – Şeyma Ersoy Çak -  Şefika Şehvar Beşiroğlu.

Dikici’nin kitabının başında iyi romancı Yılmaz Karakoyunlu’nun dörtlüğünü okuyalım:

“Her güftede, her bestede çağlardı sesi

  Her nağmede gök kubbeyi dağlardı sesi

  Emsalini ilham edecek benzeri yok

  Âlemleri ahretlere bağlardı sesi.”

Cemal Süreya ne demişti onun için:

“Zeki Müren son kırk yılın sadece en ilginç değil, aynı zamanda en büyük şarkıcısı.”

*

HANGİ parçaları seçtim: (Kendi hazırladığım albümden)

- Bulunmaz nev-civansın hem – dem-i ağyarsın hayfa

- Gülşende yine âh ü enin eyledi bülbül

- Sen beni bir bûseye ettin fedâ

- Yine neş’e-i muhabbet dil ü cânımı etti şeyda

- Feryâd ile yâd eylerken ben seni her bâr

- Nâle-i can- gâhı cânan duymuyor

- Dağlar dayanmaz enînine dil-i mahzûnumun

- Oturmuş desti elinde çeşme taşına

- Saçların hayatın neş’esiyle örülü

- Perişan ömrümün neş’esi söndü

- Gönlümle oturdum da hüzünlendim bu yerde

- Gam-zedeyim devâ bulmam

- Sen sanki baharımsın şen çiçeğimsin

- Bir gün o güzel ruhumu şâd edecek sandım

- Havada bulut yok bu ne dumandır

NEŞET ERTAŞ ALBÜMÜ

- BÜYÜK usta Neşet Ertaş’ın da ölüm yıldönümüydü.

Sevgi ve özlemle anıyorum.

Gelecek haftalarda onun eski makaralı bantlardan, çok eski kayıtlardan olan CD’leri çıkacak.

O zaman yazacağım.