GEÇEN pazartesi ve salı günü Sakarya Üniversitesi’nde Sait Faik’i anma günleri düzenlendi, ben de konuşmacı olarak katıldım.
1970 yılında kurulan üniversitenin, Adapazarı’nda (Sakarya) doğan, Türk hikáyesinin büyük adını anması çok güzel bir davranış.
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel Salonu’nda yapılan anma günlerinde öğrencilerin, üniversite mensuplarının gösterdiği ilgiyi burada anmalıyım.
Gerçekten de günler öncesinden yaptığı çalışma ve hazırlıklar dolayısıyla Doç. Dr. Mehdi Ergüzel’in çabasını belirtmeliyim.
Üniversitelerin paneller, anma günleri düzenlemesini her zaman överim, çünkü kapalı bir dairenin dışına çıkmanın en güzel; en işlevsel yöntemidir.
Salonun önünde açılan ‘Bir Usta Bir Dünya: Sait Faik’ sergisi de bir yazarın yaşamını, eseri ötesindeki kimliğini göstermesi açısından önemli.
Anma günlerinin, panellerin bir başka yanı da insanın dostlarıyla özlem gidermesidir. İstanbul’da yaşayanlarla bile çoğu zaman buralarda karşılaşırım.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa İsen’le, Prof. Dr. Şerif Aktaş’la, Mustafa Şerif Onaran’la, İstanbul’da yaşayan Sevinç Çokum’la burada görüştük.
Dinleyiciler için bu toplantıların önemi; yazarı yeniden okuma gereksinimi duymalarıdır.
Okumayan genç kuşak onu okuyacak, okuyanlar da lezzet tazeleyeceklerdir.
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ’NDEN BİR RİCAMIZ VAR
CİHANGİR Meydanı’ndan geçerken o ünlü kahveden Tuğrul Eryılmaz seslendi, masasına gittim, orada İzmir’de yaşayan eleştirmen arkadaşımız A. Ömer Türkeş oturuyordu. Sakarya Üniversitesi’ne Sait Faik Abasıyanık’ı Anma Günleri’ne gideceğimi söylediğimde, A. Ömer Türkeş bir hatırlatmada bulundu.
Bu günleri düzenlemekle iyi ediyorlar ama Faik Baysal’ı da unutmasınlar, bunu söylersen sevinirim, dedi.
Ben de yönettiğim oturumun başında, A. Ömer Türkeş’in mesajını ilettim, üniversite yetkilileri bunu gerçekleştireceklerini söylediler, bekliyorum.
Üniversite kampusuna giderken yol levhalarından birinde Serdivan yazıyordu. Faik Baysal’ın Sarduvan adıyla romanını yazdığı yer. Bu yeri, edebiyata sokmuş bir romancının, o başarılı kitabına göndermede bulunarak bir konferans düzenlemesi üniversitenin yazara ödeyeceği bir vefa borcudur.
Faik Baysal roman konularının önemli bir bölümünü, büyükbabasının yanında çocukluğunu geçirdiği Adapazarı’ndan (Sakarya) aldı.