Paylaş
Metin Turan’ın ‘Beyaz Güzel Bir Boşluk-Edebiyat Yazıları’ kitabını beğendim. Kitap dergileri, edebiyat dergileri hiç kuşkusuz bu anlayışı benimsemelidir. Dergilerde fiction (kurgu) ve non fiction (kurgu dışı) başlıklı bölümlerde satışlara göre listeler yapılıyor. Oysa Batı dergilerinde okuduğum bölüm ‘Eleştirmenlerin Seçtikleri’dir. İşte inceleme kitaplarını, popüler olmayan kitapları ancak bu bölümden öğreniriz.
Kitabın önsözünde edebiyat/toplum bağına değiniliyor:
“Edebiyatımızın yaşamımızdaki işlevini sadece okuma merakıyla ölçülendiremeyiz. Başka sanatsal üretim ve etkinlikler gibi edebiyatı hayatımızdaki kabalıkları, kalınlıkları ayıklama olarak da düşünmek gerekir. Buysa öğrenmekle olasıdır. Türk edebiyatını kavrama çabam, bu edebiyatı var eden şahsiyetleri öğrenme çalışmalarımdır. Türk edebiyatçısının ‘toplumsal olanla’ bu denli ilişkisi, bizlere onlar ve yapıtları üzerinden belli dönemlerin sosyal ve siyasal kesitlerini, eğitim ve sanat politikalarını öğrenme olanağı sağlamaktadır.”
İçerik listesi şöyle:
-Romantik Tarihçilikten Halkçı Folklorculuğa Bir Mecbur Anlatıcı: Yaşar Kemal.
“Yaşar Kemal, sıklıkla kendisinin ‘angaje’ bir yazar olduğunu vurgular ve bu angajeliğini barıştan yana olmak, savaş karşıtı olmak, sömürünün, haksızlığın karşısında durmak, hakkı olanla hakça bölüşmek olarak ifadelendirir. Anlatıcı olarak mecburluğu burada yatar.”
-Yazınsal Gelişim ve Toplumsal Değişim Bağlamında Adalet Ağaoğlu Öykücülüğü.
“1970’ler sonrası Türk edebiyatının önemli temsilcilerinden ve roman, deneme, tiyatro yapıtları yanı sıra, hikâyeleriyle de yazınımızda kendi özgün varlığını kanıtlayan bir yazardır Adalet Ağaoğlu.”
Turan, yazarın tek tek kitaplarını irdelemektedir.
-Şair ve Memnun Adam: Ahmet Kutsi Tecer.
Tanpınar’ın tavsiyesiyle Türkoloji’deki folklor derslerine gittiğim, şiirini de sevdiğim bir şair.
-Niyazi Akıncıoğlu ve Şairin Edirne’si.
Hakkı yenmiş şairlerden biri. Tek şiiri bile edebiyat tarihinde, antolojilerde yer alması için yeter.
Turan, hiçbir şey yapmasa da şu iki mısra bile edebiyat tarihinde yer alması için yeter diyor: “Selâmın geçiyor besbelli / yeşerdi telgraf direkleri”
-Türkçenin Kristal Şairi Ceyhun Atuf Kansu.
Ceyhun Atuf Kansu, Türk şiirinin ufuk çizgisidir. Beslendiği kaynaklar kadar, beslediği kaynaklar da onun şiirimizde bir dava adamı olarak, ufukta durduğunu işaretler.
-‘Türkiye Gibi Aydınlık ve Güzel’ Bir Şair: Cahit Külebi.
Külebi yurdunu ve insanını anlatırken, ona tarihsel bir kimlikle kültürel dokusu içerisinde bakar.
-Modernleşmeyle Hesaplaşmak ya da İnci Aral’ın ‘Kendi Gecesinde’ Yapıtı Üzerine Kısa Bir Değerlendirme.
Kadın kimliğine dair somut ve geçirgen birçok sorunla tanıştırır bizi.
-Bir Yalnızlık İmparatorluğunda Akan Sulara Karşı Yüzen Aydın: Talip Apaydın.
Talip Apaydın adı, Türkiye kültür hayatı içerisinde öğretmen örgütçülüğü, eğitimbilim, edebiyat, tiyatro, müzik gibi farklı farklı açılardan anlam taşır.
-‘Aşk Bir Alışkanlığa Dönüştükçe’ ya da Hicri İzgören’in Şiiri Üzerine Bir Deneme.
Ne şiir üzerine, ne şairlik üzerine tek bir büyük harfli konuşmasını, sözünü duymadık.
Bu yazılar size tek tek edebiyatçıları tanıtmıyor, onların ekseninde, dönemin toplumsal, siyasal havasını da yansıtıyor.
Seçilen şairler, yazarlar, toplumsal tarihimizde de bulundukları konumu irdeliyor.
(Beyaz Güzel Bir Boşluk-Edebiyat Yazıları, Metin Turan, Ürün Yayınları, 2019)
Paylaş