Sahi Müjdat 50 yıl mı geçmiş

SEVGİLİ Müjdat Gezen’in 50. sanat yılı dün Maslak’ta TİM’de kutlandı. 50 yıldır tanıdığım, sanat ve siyasal çizgisini izlediğim biri.

Dostluğumuz hep sürdü, o ve kuşağı ile birlikte nice günler, geceler geçirdim/geçirdik.

Haberin Devamı

Yalnız bir tiyatro adamı olarak kendi başarılarıyla yetinmedi, başka yeteneklerin de ortaya çıkmasını, yetişmesini sağladı. Açtığı okullar bunun en güzel, en başarılı örneği.

Nerelerde okul açtığını sordum, verdiği liste, kendi adına da tiyatro adına da sevindirici, gönendiriciydi.

İstanbul’da Taksim-Kadıköy, Ankara, İzmir, Bursa’da birer tane toplam 5 okulu var Gezen’in. Sırada Almanya varmış.

Sanırım dün gece bu kutlamada sevgili arkadaşı Savaş Dinçel’i özlemiştir.

Onunla birlikte bir de kitap yayımlamışlardı: Çizgilerle Nâzım Hikmet.

Yazarlık yeteneğini de ortaya koydu Müjdat. Sıradan olmayan mizahın özelliğini yansıttı kitaplarında. Mizahın ciddiye alınması gereken bir iş olduğunu ispatladığı gibi, gerek çocuk kitaplarıyla, gerek eğitici kitaplarıyla yazarlık yeteneğini de göstermiştir, okurlarına.

Yaşamını öğrenmek isterseniz, Halit Kıvanç’ın yaptığı nehir söyleşi, Ağlama Palyaço Makyajın Bozulur’u okuyabilirsiniz. Sanattan siyasete, tiyatrodan şiire, anılardan belgelere her şeyi bu kitapta Müjdat Gezen’in.

* * *

ONU tanıyalı 50 yıl olduğuna göre, tiyatroya başladığı yıl tanımışım.

Yenikapı Sahili’nde Kemal Bey’in kahvesinde toplanırdık.

Bizim a dergisi’nin adeta yönetim yeriydi orası. Derginin sahibi arkadaşımız Kemal Özer görünüyordu.

O kahveye yalnız bizim gibi edebiyatçılar değil, edebiyata, sanata meraklı başka fakültelerde okuyanlar da gelirdi.

Bakın genç tiyatroculardan kimleri anımsıyorum?

Müjdat Gezen, Ali Poyrazoğlu, Yaman Tüzcet, Haldun Ergüvenç, Süer İzat.

Oynamak için bir tiyatro salonlarına ihtiyaçları vardı. 50 yıl önce genç kuşağa kim salon verir, yatırım yapardı.

Kemal Bey’e ricada bulunduk. Kahvenin arkasındaki ardiye gibi bir yeri temizledi, oraya iskemleler yerleştirdi, gerçekten de salona benzer bir görünüm kazandı.
Hemen bir oyun sahneye koymak istiyorlardı. Ali Poyrazoğlu, Luigi Pirandello’dan Ağzı Çiçekli Adam oyununu çevirdi ve oynadı.

Seyredildi, çünkü seyircisi vardı salonun.

Çünkü 1950’lerin sonlarında, üniversitenin çeşitli fakültelerinde okuyan gençler bu oyuna geldiler.

Hiç kuşkusuz bu saydığım adlardan, Ali Poyrazoğlu, Müjdat Gezen, Yaman Tüzcet’le dostluğum devam etti. Anılarımın içinde onların unutulmaz yerleri var.

* * *

SEVGİLİ Müjdat’a nice mutlu, sağlıklı, başarılı yıllar diliyorum.

Yazarın Tüm Yazıları