Paylaş
Bilirsiniz kitapların ithaflarına önem veririm, önce onu okuyalım: “İki dünyanın insanları olan / çocuklarıma ve torunlarıma armağan / Hür Talât / Defne / Sait / Will / Olivia / Melissa”
Ve ‘İçindekiler’ listesi: Venus and Adonis (1539) / Venüs ile Adonis; The Rape of Lucrece (1594) / Lükres’in İğfali... Listenin veriliş şeklinden de anlayacağınız üzere, Halman’ın kitabında şiirler iki dili karşılıklı sayfalara gelecek şekilde yer alıyor.
Talat Halman, Shakespeare sevgisini TRT Türk’te Beşir Ayvazoğlu ile birlikte sunduğumuz Açık Şehir programında anlatmıştı: Robert Kolej’i bitirdiği 1951’de üç ay boyunca Macbeth’i çevirmiş...
Elimizdeki bu kitap da bunca yıllık bütün birikimlerinin üstüne, bir yılını almış, adeta bütün işlerden, öğretim görevinden çekilip masasının başında bu kitabı çevirmiş. Kendini adamak dediğimiz şey tam olarak bu olsa gerek!
Şairler Şairi
Shakespeare’i Tanzimat yıllarından beri ilgiyle takip eder Türk edebiyatı... Şurası bir gerçek ki, biz daha çok oyunlarından tanıyoruz Shakespeare’i. Halman, ‘Sunuş’ta bu çalışmaların tarihine de değiniyor: “Büyük şairler yüzyıllar boyu okunurlar. Ki bu yönüyle Shakespeare’i ‘Şairler Şairi’ olarak anmak çok da yanlış olmayacaktır. William Shakespeare’in basılan ilk kitabı uzun bir anlatı şiiriydi: ‘Venüs ile Adonis’ (Venus and Adonis – 1593). İkinci kitabı da en uzun şiiri oldu: 1594’te çıkan ‘Lükres’in İğfali’ (The Rape of Lucrece). Aktör ve tiyatro yazarı olarak daha önce adı tanınmaya başlamıştı ama yayın hayatına vezinli, kafiyeli anlatı şiirleriyle girdi. Çünkü 16. yüzyılın sonlarında İngiltere, şairliğe tiyatro yazarlığından daha fazla değer veriyordu. Bir yandan da sahne sanatçılığını sürdürüyordu. Şiirin bu önceliğinde 1592-1594’teki veba salgını yüzünden tiyatroların kapatılmış olmasının payı büyüktü. Shakespeare’in 1616’da ölümünden yedi yıl sonra 1623’te basılan ‘First Folio’ başlıklı toplu piyesler kitabında hiçbir şiirine yer verilmese de arkadaşı şair Ben Jonson girişteki ithaf şiirinde şunları söylüyordu: “Sen mezarsız bir anıtsın... Çağımızın canevi... Şairlerin yıldızı, sen hep ışılda!”
İyi bir şairin iyi, doğru, güzel bir şiirsel Türkçeyle yapılmış çevirilerini mutlaka okuyun. Şairin doğumunun 450’nci yıldönümünü böyle kutlayın.
Paylaş