Rüya tacirleri Gaziantep'te

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Gezici Festival, Türkiye'nin bazı kentlerini dolaşacak, sinema ekranlarına en güzel filmleri yansıtacak. Sinema tutkunları için gerçek bir şölen.

Harold Robbins'in bir kitabına verdiği adla 'Rüya Tacirleri' her zaman bizim dünyamızı değiştirirler, hayatımıza girerler, hafızamızdan çıkmazlar.

Şiirini çok sevdiğim Ülkü Tamer, zihnimde, Gaziantep'le sinemayı o kadar birleştirmiş ki, Gezici Festival'in Gaziantep'e uğramasından hoşnut oldum doğrusu.

Neden bilmem, sinema deyince, o karanlık salondaki ilk izlenimleri, o şehre getirdiği başkalığı düşünürüm.

Gezici Festival'in asıl işlevi, sinema tarihinin en iyi, en önemli filmlerini oradakilere sunması. Seyircilerin bir bölümü artık, sinemayı daha bilgili, daha donanımlı seyredecekler.

***

GEZİCİ Festival, hiç kuşkusuz diğer sanat türlerinin yaygınlaşmasında, insanlara ulaştırılmasında, uygulanması gereken kültür politikası konusunda da bazı stratejileri düşünmemizi zorunlu kılıyor.

Gezici kütüphanelerin geliştirilmesi, Anadolu köylerine kadar kitabı götürebilmesi, talep yaratması, okuma seferberliğinin önemli bir bölüm başlığıdır.

Kültürü büyük şehirlerin tekeline hapsettikçe, zihinsel, estetik, uygar insan kavramında bir gelişme sağlanacağına inanmıyorum.

Yalnız oradaki yerleşik tiyatroların değil, başka şehirlerdeki ödenekli tiyatroların da en küçük yaşama birimlerinde seyrettirilmesi konusunda Kültür Bakanlığı çaba harcamalı, özel tiyatroların da turnelerini desteklemeli.

Devlet senfoni orkestraları, opera ve baleler bütün Türkiye'yi dolaşmalı. Çok sesli müziği oralara götürmedikten sonra, o isteği yaratmadıktan sonra, büyük şehir tatminlerinin aldatıcılğına kapılırız. Sadece yazın değil, kışın da bu turneler gerçekleştirilmeli.

Büyük kentlerde açılmış toplu sergilerin de, Anadolu'yu dolaştırılmasından yanayım. Bir çok kentteki devlet galerileri bu başlangıç için kullanılabilir. Türk resim tarihini tanıtıcı sergilerin bu harekette öncü olacağını söylemek kehanet değildir.

***

BİR gerçeği bilelim. Artık halk, cumhuriyetin meşhur fıkrasındaki köylü gibi, ‘‘Sivas, Sivas olalı böyle bir zulüm görmedi,’’ demiyor. Orkestrayı ayakta alkışlıyor.

Yazarın Tüm Yazıları