Yazdığı her türde başarılı olmuş, hepsinde de anılmaya, okunmaya değer yapıtlar vermiştir.
Şairlerin, yazarların bazı yazıları, şiirleri onları her yerde temsil eder. Adları anıldığında hemen o anımsanır. Bu bir yazarın yaygınlaşmasını, ünlenmesini sağlar ama onu tek bir eserin kısır dünyası içine kapatır.
Rıfat Ilgaz’ın
Hababam Sınıfı’ndan söz ediyorum. Okundu, tiyatroda, sinemada seyredildi. Ama ne yazık ki şairliğini, diğer türlerdeki başarısını unutturdu.
Bu tehlike elbet sadece
Rıfat Ilgaz için geçerli değil,
Ahmet Muhip Dıranas denince de akla ilk gelen
Fahriye Abla şiiridir. Birçoğumuz
Cahit Sıtkı Tarancı’nın sadece
Otuz Beş Yaş şiirini biliriz. Şiirin ünü yazarın ününü aşmıştır.
Bu saplantıyı ortadan kaldırmak, bir esere odaklanmayı önlemek için yapılması gerekenler nedir peki...
Yazarlar, şairler hakkında sempozyumlar düzenlemek, onun diğer eserlerini de, okunma, eleştiri gündemine getirmek, böylece bütün yazdıkları açısından onu okurlara tanıtmak, ilk akla gelenlerdendir. Başarıyla yerine getirildiği vakit, mutlaka olumlu sonuç verecektir.
Kastamonu’da yapılan
Rıfat Ilgaz Sempozyumu kitabını okurken bu gerekçeyle sevindim.
Çınar Yayınları ile
Kastamonu Valiliği’nin ortaklaşa yayınladıkları
"Edebiyatımızın Koca Çınarı" Anısına - Rıfat Ilgaz Sempozyumu kitabı, hakkındaki bildirilerin toplandığı bir kitap.
Yazarlar, eleştirmenler, dostları, onun yapıtlarını, kişiliğini yazmışlar. Okur, bu kitabı okuduktan, içindeki bazı makaleleri seçtikten sonra, hiç kuşkum yok,
Rıfat Ilgaz’ın
Hababam Sınıfı’ndan ibaret olmadığını anlayacaktır.
Açılış konuşmaları bölümünde:
Prof. Dr. Bahri Gökçebay, Mustafa Kara, Mehmet Yıldırım, Aydın Ilgaz, Tarık Akan ve
Prof. Dr. Cahit Kavcar’ın yazıları var.
Kitap şu konu başlıklarından oluşuyor:
Rıfat Ilgaz ve Kişiliği, Rıfat Ilgaz ve Dil, Rıfat Ilgaz’ın Romancılığı ve Öykücülüğü, Rıfat Ilgaz ve Tiyatro, Rıfat Ilgaz ve Çocuk Edebiyatı, Rıfat Ilgaz ve Aydınlanma, Rıfat Ilgaz ve Toplumcu Gerçekçilik, Yerelden Evrensele Rıfat Ilgaz, Rıfat Ilgaz ve Eğitim, Rıfat Ilgaz’ın Şiiri, Rıfat Ilgaz ve Mizah, Poster Bildiriler.Sempozyum kitabının sonunda
Sonuç Bildirgesi yer alıyor.
Ilgaz’a genel bakışı özetliyor aşağıdaki bildirge:
"Rıfat Ilgaz, 1940’lardan başlayıp aramızdan ayrıldığı 1993 Temmuz’una kadar, laik ve etik duruşunu değiştirmemiş; dil, eğitim ve kültürün yozlaşmasına yaşamı ve yapıtlarıyla karşı çıkmıştır.
Toplumcu, özgürlükçü, yurtsever savaşımcılığını, Anadolu’nun binlerce yıllık kültür kaynağından beslenerek gerçekleştirmiştir."
Bazı yazarlar, şairler vardır ki, zaman zaman onları okuyarak, dünyayı kavrarsınız. Onların hepsi de, yaşamanın sorumluluğunu hatırlatırlar bizlere,
Rıfat Ilgaz bu edebi kişiliklerden biridir.
Yazımın önceki satırlarından konu başlıklarını verdim, her okur ilgilendiği tür üzerine yazılanları okuyabilir, ama bu seçme bence yazarın bütününü anlamaya, algılamaya karşı onaylamadığım bir seçme biçimidir.
Çünkü bir yazarın, ancak bütün eserlerini okuduğunuzda, onun için donanımlı bir yargıya sahip olabilirsiniz.
Ayrıca neden değişik türlerde yapıt verme gereksinimi duyduğunu anlarsınız.
Mizahın, her türde ayrı kullanılışı,
Rıfat Ilgaz’ın ustalıklarından biridir. Mizahı ayrı türlerde kullanış şekli, yine farklı türler verme gereksinimine ilave olarak, bunları bir araya nasıl getirdiğini de gösteriyor.
Onun yazdıklarından ve hakkında yazılanlardan çıkan en belirgin sonuç; toplumcu gerçekçi bir yazarın duyduğu sorumluluktur.
Aydınlanma’yı benimseyen herkesin birinci şartı budur. Değişik yazıları okudukça,
Rıfat Ilgaz’ın önemini bir kez daha anlayacaksınız.
Yazımı
Aydın mısın? şiiri ile bitireceğim. Çünkü inanıyorum ki, bu şiir hem onun düşünce anlayışını, hem yaşayışını gayet iyi dile getiren, hem de en başından beri söylediklerimi fazlasıyla haklı çıkaracak bir şiir.
KİTAPTANRıfat Ilgaz’ın şiirinde toplumsal duyarlılık (Mustafa Şerif Onaran)Rıfat Ilgaz, Hababam Sınıfı’nı okuyanlar için bir gülmece yazarıdır. Oysa bu çok yönlü yazarın temelinde bir ozan vardır. Belki her yazar edebiyata ilk adımlarını önce şiirle atmıştır. Rıfat Ilgaz da öyle. Yer yer aruz, yer yer hece ölçüsüyle yazdığı, şiire başladığı yılların on yıldan çoğunu kapsayan, ince duyarlıkların işlendiği bu şiirler, bir çeşit alıştırma niteliğindeydi. Rıfat Ilgaz’ın ilk şiirlerindeki bireysel duygulanmalar bile yaşanmış bir duyarlıktan gelmiyordu. Şiirin altyapısını kişisel duyarlıkla işlese bile, genç ozan Rıfat Ilgaz, yaklaşan toplumsal baskıyı içten içe duymaktaydı. Kırklı yıllara doğru dünya yeniden biçimlenmek üzere değişiyordu. 2. Dünya Savaşı sömürü anlayışını yeni koşullara göre düzenleyecekti. Ama ozanı ilgilendiren genel koşullar değil, ayrıntılardır. Aliş’in kolunun kesilmesi, asıl üzerinde durulması gereken konudur.
AYDIN MISIN?
Kilim gibi dokumada mutsuzluğu
Gidip gelen kara kuşlar havada
Saflar tutmuş top sesleri gerilerden
Tabanında depremi kara güllelerin
Duymuyor musun
Kaldır başını kan uykulardan
Böyle yürek böyle atardamar
Atmaz olsun
Ses ol ışık ol yumruk ol
Karayeller başına indirmeden çatını
Sel suları bastığın toprağı dönüm dönüm
Alıp götürmeden büyük denizlere
Çabuk ol
Tam çağı işe başlamanın doğan günle
Bul içine tükürdüğün kitapları yeniden
Her satırında buram buram alınteri
Her sayfası günlük güneşlik
Utanma suçun tümü senin değil
Yırt otuzunda aldığın diplomayı
Alfabelik çocuk ol
Yollar kesilmiş alanlar sarılmış
Tel örgüler çevirmiş yöreni
Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende
Benden geçti mi demek istiyorsun
Aç iki kolunu iki yanına
Korkuluk ol
DOĞAN HIZLAN’IN SEÇTİKLERİAlev Alatlı
Ey Uhnem! Ey Uhnem! Everest
Ross King
Ex Libris Meridyen
Ali Mümtaz Arolat
Bütün Şiirler Özel Yayın
Ryu Murakami
Emanet Dolabı Bebekleri Doğan Kitap
H. Murat Filinte
Yaklaşan Küresel İklim Krizi Yeni İnsan