GALATASARAY'daki Kázım Taşkent Sanat Galerisi'ndeki d Grubu resim sergisine girer girmez, gözüm duvardaki büyük bir fotoğrafa takılıp kaldı. Aşina çehreler çoğunlukta.
Cemal Tollu, Zühtü Müridoğlu, Galip Arcan, Cemal Nadir, Dr. Fahri Celál, Abidin Dino, Salih Urallı, Halit Doral, Müeyyet Andan, Elif Naci, Nurullah Berk, Edip Onat.
Neden bu fotoğraf başka bir fotoğrafı çağrıştırıyor?
Melih Cevdet Anday'ın esinlenip de Fotoğraf şiirini yazdığı fotoğrafı:
‘‘Dört kişi parkta çektirmişiz;/ Ben, Oktay, Orhan bir de Şinasi./ Anlaşılan sonbahar;/ Kimimiz paltolu, kimimiz ceketli;/ Yapraksız arkamızdaki ağaçlar./ Henüz babası ölmemiş Oktay'ın,/ Orhan, Süleyman Efendi'yi tanımamış./ Lákin ben hiç böyle mahzun olmadım./ Ölümü hatırlatan ne var bu resimde?/ Halbuki hayattayız hepimiz.’’
İki fotoğraf da hafızamda örtüşüyor.
* * *
d GRUBU'nun doğuş öyküsünü Elif Naci'den dinleyin:
‘‘1933 yılının bir eylül gecesi. Yine Zeki Faik'in evinde buluştuk. Yine uzun uzun konuştuk. Toplantıya önce ben gelmiştim. Salonda annesi Sadi'nin mamasını yediriyordu. Cemal zaten Zeki'nin misafiri idi, arkadan Zühtü, sonra Nurullah, Abidin hayli gecikmişti.’’
O akşamki konuşmaların özeti, çalışmak ve sık sık sergi açmak olarak beliriyordu.
Nurullah Cemal Berk, Zeki Faik İzer, Elif Naci, Cemal Tollu, Abidin Dino ve Zühtü Müridoğlu bir araya geldiler. İlk sergilerini 1933'te açtılar.
Adnan Çoker'in deyişiyle, ‘‘d Grubu Türk resim sanatında bir fenomendir’’.
Grup daha sonra genişledi, sergilerde daha çok ressamın eserleri görülmeye başlandı:
Cemal Nadir Güler, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Turgut Zaim, Eşref Üren, Arif Kaptan, Eren Eyüboğlu, Halil Dikmen, Salih Urallı, Şeref Akdik, Sabri Berkel, Leopold Levy, Nusret Suman, Fahrünnisa Zeid, Hakkı Anlı, Zeki Kocamemi.
Yalnız resim sanatımız üzerine değil sanatımızın gelişimi üzerine düşünenler, sanat ile biraz olsun ilgilenenler Kázım Taşkent Sanat Galerisi ile Beşiktaş'taki Resim ve Heykel Müzesi'ndeki d Grubu resamlarının eserlerini görmeli. Cumhuriyet tarihimizi, bu dönem içindeki gelişmemizi de... Resim tarihimizin önemli bir döneminin adlarını yeniden anımsamak, yeniden tartışmak için bu şart.
Hele d Grubu kataloğundaki Zeynep Yasa Yaman'ın incelemesini, Adnan Çoker'le konuşmasını, Mehmet Ergüven'in farklı açıdan bakışını okursanız, serginin tadına varabilir, hem de onları resim tarihindeki sayfalarına daha bilgili ve daha insaflı yerleştirebilirsiniz.
Cumhuriyetin 10. yıl coşkusunun sanata yansıdığı dönem. Bazı tablolarda kendini gösteriyor.
Zeki Faik İzer'in İnkıláp Yolunda tablosunu dünden bugüne bakarak değerlendirin.
Cemal Tollu'nun Alfabe Okuyan Köylüler'ini de.
* * *
GÜN oluyor, sanat tarihi ile toplumsal tarih aynı tabloda buluşuyor.