Osmanlı için sağlık neydi?

OSMANLILARI çeşitli yönleriyle inceleyen kitaplar yayımlandı. Osmanlı’nın çeşitli kurumlarının tarihi yazıldı.

Yeni yayınlanan, iki ciltten oluşan Osmanlılarda Sağlık, imparatorluğun sağlık olgusuna, çeşitli yönleriyle nasıl yaklaştığını, kurumları, kuralları, sağlık düzeninin nasıl işlediğini gösteriyor. Aklınıza gelebilecek, sağlıkla ilgili bütün maddeler uzmanlarca yazılmış.

Prof. Dr. Mehmet İpşirli’nin yayın kurulu başkanlığını yaptığı kitabın editörleri de Dr. Coşkun Yılmaz-Dr. Necdet Yılmaz.

Sekiz yüz sayfalık kitabın sponsorluğunu Biofarma üstlenmiş.

Birinci ciltte incelemeler, araştırmalar bulunuyor, ikinci ciltte arşiv belgeleri var.

Birinci ciltte bilgileri okuyanlar, onu zenginleştiren belgelere başvurabilirler.

Sağlık gibi çok önemli bir konuda, büyük bir cihan imparatorluğunun ne yaptığını bilmek, onun insan konusundaki davranışını ortaya koyması bakımından önemli.

Bölük pörçük okuduğumuz vakıflar, darüşşifa için ayrıntılı bilgiyi, tıp eğitimini, Osmanlı hastane yönetmeliklerini, hasta-doktor ilişkilerini Osmanlılarda Sağlık’tan öğreneceksiniz.

Kitaptaki bölüm başlıklarını incelerken, uzmanlarla, benim gibi meraklı okurların neleri okuyabilecekleri konusunda bir seçim yaptım.

İşte benim öznel sıralamam:

Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu-Tıp Dilinin Türkçeleşmesi Meselesi, Prof. Dr. Ayten Altıntaş- Osmanlı Tıbbında Gül, Prof. Dr. M.Hüsrev Subaşı- Türk Hat Sanatında Sağlık, Prof. Dr. Hayrettin Kara- Osmanlı’nın Mahalle Sakinleri: Mecnunlar, Deliler ve Ölüler, Doç. Dr. Bilal Kemikli-Divan Şiirinde Sağlık.

Değişik konuları, değişik kişilerin yazdığı bu tür toplamların, güvenilir, ciddi başvuru kaynakları olduğu gerçeğini bir kez daha vurgulamalıyım.

Bu tip incelemelerden oluşan kitapların büyük bir işlevi, yararı vardır.

Yayın kurulu üyelerinin dediği gibi, insan araştırma yaparken, birçok yeni bilgiye ulaşıyor. Sözgelimi, Osmanlı’da kadın cerrahlar olduğunu, bu kitabı okuduktan sonra öğreniyoruz.

Hasta ile doktor arasındaki ilişkilerin, aynı zamanda hukuki yönünü de araştıranlar, bugüne ışık tutacak nitelikte olduğunu belirtiyorlar.

Yayın Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet İpşiroğlu, Takdim’de kitabın hazırlanışı, arşivlerin kullanılması konusunda bilgi veriyor. Editörler Dr. Coşkun Yılmaz-Dr. Necdet Yılmaz, kitabın kapsamını şöyle sunuyorlar:

"Konunun tarihi temelleri ve Osmanlı tıbbının kendisine özgü karakterini ortaya koymaya yönelik bir anlayışla makalelerin, konuları XVIII. yüzyılın ortalarına kadarki dönemi ele alması kararlaştırıldı."

Prof. Dr. Sabahattin Aydın
’ın Modern Tıp Penceresinden Osmanlı Tıp Anlayışına Bakış’ı mutlaka okunacak yazılardan biri.

Dr. Coşkun Yılmaz-Dr. Necdet Yılmaz’ın Osmanlı Hastane Yönetmelikleri Vakfiyelerde Osmanlı Dárüşşifáları, bugünle mukayese edilecek malzemeyi sunuyor.

Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Tıp Dilinin Türkçeleşmesi Meselesi’ndeki saptamasını yazıya aldım:

"Osmanlı tıp terminolojisi, başka dillerdeki terminolojilerin gelişmesine paralel bir seyir kaydetmiş ve her gelişmiş dilde olduğu gibi kendine has kelime hazinesinin yanında başka dillerden ödünç alınan birçok kelimeden oluşmuştur."

Prof. Dr. Ayten Altıntaş, Osmanlı Tıbbında Gül
’de, tasavvuf ve nakkaşlar dışında gülün tıptaki yerini belirtiyor:

"Gül güzelliğiyle, kokusuyla, önemli olduğu kadar Osmanlı hekimlerinin de vazgeçemedikleri bir iláçtı."

İki incelemeyi özellikle salık vereceğim.

Biri Doç. Dr. Bilal Kemikli’nin Divan Şiirinde Sağlık, diğeri de Dr. Necdet Yılmaz-Dr. Coşkun Yılmaz’ın Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’ne göre Osmanlılarda Sağlık Hayatı.

Osmanlılarda Sağlık,
sadece imparatorluğun sağlık anlayışının üzerine yazılmış kuru bir kitap değil. Günün yaşama biçimini, insanlararası ilişkileri de bu kavram açısından inceleyen bir çalışmalar toplamı.

DİVAN ŞİİRİ VE TIP

Divan şiirine tıp nokta-i nazarından bakıldığında, şairlerin iki ana sınıfa ayrıldığı görülecektir. Bunlardan ilki, tabábeti bilen ve hekimliği meslek olarak icra eden şairlerdir. Bu grup içerisinde temayüz eden Ahmedi, Şeyhi, Şánizáde, Bedri Dilşad, Akşemseddin, Nidai, Emir Çelebi, Tokatlı Mustafa, Ahi Çelebi, Abdülhak Molla’nın isimlerini burada sayabiliriz. Bunlar her şeyden önce meslekleriyle alakalı tıbnáme ismiyle nitelendirebileceğimiz mesleki mesneviler yazmanın yanında, kaside, gazel, terkibibend gibi temel türlerde yazdıkları eserlerde de tababetle ilgili terminoloji, ilaç isimleri ve tedavi şekilleri gibi hususları divan şiirinin mazmun dünyasına taşımışlardır. Bu husus mesleki unsurların divan formu içerisinde şekillenmesine önemli bir örnektir.

İkinci grupta bulunan şairler ise tababet konusunda uzmanlaşmamış olmakla beraber, okudukları kitaplardan ve birinci gruba giren şair-hekimlerin eserlerinden yararlanarak eserlerinde tıbba ilişkin değerlendirmeler yapan ve mazmunlar kullanan şairlerdir. Divan şairlerinin büyük bir çoğunluğunu bu ikinci gruba almak mümkündür. Zira tababetten edebi forma intikal eden mazmunların kullanımı, teşbih ve istiare gibi söz ve mana sanatlarının sağlık konularından yararlanılması, hekimliği ile nüfuz ederek adeta mitsel kişilik kazanan şahıslara ve eserlerine telmih gibi hususları pek çok şairde görmem mümkündür.

DOĞAN HIZLAN’IN SEÇTİKLERİ

Bret Easton EllisAmerikan Sapığıİthaki

Soner YalçınBeyaz Müslümanların Büyük SırrıDoğan

Ahmet Arslanİlkçağ Felsefesi Tarihi 1 İstanbul Bilgi Üniversitesi

Sina AkyolMeğer Söz BakırYasak Meyve

Haşim AkmanGönül Dağında Bir Garip-Neşet Ertaş Kitabıİş Bankası Kültür Yayınları
Yazarın Tüm Yazıları