Paylaş
Okurlarımın isimleri ve adresleri ben de saklıdır, müsaadelerini almadığımdan kullanmadım:
- “Özellikle şunu dile getireyim. Kütüphaneler artık bir okuma yeri olmaktan çıkmış. Bursa Halk Kütüphanesi, Ankara Milli Kütüphane gibi kütüphanelerde yer bile bulunamıyor ama kitap okuyan yok. Herkes ders çalışıyor. Araştırma da artık internette yapıldığından kütüphaneler birer ders çalışma odalarına dönmüş durumda. Tabii ki bu da olacak ama kütüphanelerin kalabalıklığıyla kitap okuyanlar arasında bir paralellik yok.”
- “Ben ülkemizin Anadolu şehri Konya’da yaşamaktayım, eğitim hayatım yurtdışında ve başkentimiz Ankara’da geçmiştir. Özel sektörde dış ticaret alanında çalışmaktayım. Yaşım ise neredeyse 30’a gelmek üzere. Teknoloji, telefon, TV konusunda söylediklerinize katılmamak mümkün değil. Ben insanlarımızın kitap okumama alışkanlıklarının olmamasını kendi zaviyemden değerlendirdiğimde tamamen maddi olduğunu düşünmekteyim. Bunun en önemli kanıtı da şahsım ve etrafımdaki kitap okumayı kanıksamış insanlardır.
Bakınız ben aylık çok yüksek maaş alan birisi değilim ve bu sebepten bütçeme uygun olarak aylık 40-60 TL bandında kitap alışverişi yapabiliyorum. Mamafih, son yıllarda artık öğrencilerimiz kütüphaneleri sadece ders çalışmak için kullanıyorlar.
Eşimle beraber aldığımız karar neticesinde evimizde televizyon bulunmamakta, kendimize ait küçük bir kütüphanemiz var ve kitap sayımız bin adedi geçmiş durumda. Konya’da ise belediye fuar düzenliyor ama durum içler acısı.”
- “Yazınızı okudum, canıgönülden size katılıyorum ve yıllardır bu durum içimi kemiriyor. Bir eğitimci, akademisyen ve yazar olarak, sunduğum tüm eğitimlerin ön kısmına, ‘Bilgi güçtür’ ‘Okumak ruhu yüceltir’ ‘Okudukça hayatın iplerini elimize alırız’ başlıkları altında konular koyuyorum (Tamamen sunduğum eğitimden bağımsız, sosyal sorumluluk projesi kapsamında). Ve bunu yapmayı sürdüreceğim. Önümüzdeki aylarda, bu konu hakkında ücretsiz seminerler vermeyi planlıyorum. Şu anda hazırlık aşamasındayım. Farkındalık oluşturduğunuz için tebriklerimi sunarım.”
- “Yazınızı okuyunca inanın ki ben üzüldüm. Telefona bağımlı olmadığım halde utandım. 27 yaşındayım, iki-üç sene tercihen akıllı telefon kullanmadım. Geçen ay iş nedeni ile almak zorunda kaldım ama çok da mutlu değilim bu durumdan. Sosyal medya kullanmadığım için neyse ki telefona yapışık değilim. Haftada iki-üç kitap okuyorum, çevremdeki insanları da zorluyorum okumaları için. Kitabevleri dışında sizi mutlu edecek bir bilgi vermek istedim. QNB Finansbank Maslak’taki binasının içinde kütüphane açtı. Şu anda sadece personeller olarak yararlanıyoruz. Kitap sirkülasyonunu görmenizi isterdim. Torbalarla kitap taşınıyor ve o kadar çok okuyan var ki. İnanıyorum ki kurumlar adım attığında kitap okumaktan, telefona bakmaya zaman bulamayacak insanlar.”
- “Türkiye’de 70 bin kişiye bir kütüphane düşüyor. Uluslararası Kütüphane Dernekleri Federasyonu (IFLA) tarafından yayımlanan Dünya Kütüphane Haritası’na göre, 2016 yılı itibarıyla Türkiye’de 70 bin kişiye bir halk kütüphanesi düştüğü ortaya çıktı. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde ise bu rakamın yaklaşık 6 bin 300 kişiye bir halk kütüphanesi şeklinde olduğu tespit edildi.”
*
E-POSTA yoluyla düşüncelerini açıklayan okurlarıma teşekkür eder, iyi okumalar dilerim.
Paylaş