Okuma kültürü üzerine

ANKETLERİN sonuçları, kurultayların yararı üzerine düşünürüm hep. Bu sonuçlar bize yol gösterir mi, yeniden bu konu üzerine düşünür müyüz, alınan kararlar ne oranda uygulanır? Sonuçlar gene de zaman zaman başvuracağımız bir kaynak özelliği taşır.

Haberin Devamı

Okuma kültürü üzerine yapılan araştırmayı da bu şekilde okumak gerekir.

Araştırma, Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından OKUYAY (Okuma Kültürünü Yaygınlaştırma Platformu) için KONDA’ya yaptırılmış.

Türkiye’de okuma kültürü araştırması veri ve analizlerinin paylaşıldığı rapor, 15 yaş üstü nüfusun okuma alışkanlıklarını, kitap seçme, okuma ve satın alma davranışlarını, sosyal medya, televizyon vb alışkanlıklarını anlamak, kitaba erişim, kütüphane kullanımı, fuar ziyareti konularındaki düşüncelerini öğrenmek ve okuma kültürünü yaygınlaştırma konusunda yapılması gerekenleri ortaya koymak için hazırlanan sorular aracılığıyla elde edilen verilerden oluşmakta.

Önemli amaçlarından birinin “okumayı en çok neyin tetiklediğini” belirlemek olduğu bu araştırmada, Türkiye’de okur profilinin ve okuma kümelerinin belirlenmesi, bu okuma kümelerinin okuma davranışlarının incelenmesi, ailelerin çocuklarına nasıl ve ne kadar kitap okuduklarının ortaya çıkarılması, kütüphane algısının anlaşılması, kitaplara ve kütüphanelere erişimde karşılaşılan zorlukların tespit edilmesi hedeflenmiş:

Haberin Devamı

- Araştırmada okuduğu tespit edilen yüzde 42 ‘okuyanlar’ kümesi olarak tarif edilmiştir. Bu kümedekiler nasıl sorulursa sorulsun kitapla teması olduğunu belirtiyor ve son 3 ayda ortalamada dörtten fazla kitap okuduğunu söylüyor. Bu küme ağırlıklı olarak genç, eğitimli ve metropolde yaşıyor.

Ancak, azımsanmayacak oranda kırda yaşayan, eğitimi düşük ve 49 yaş üstü kişiler de “okuyanlar” kümesine dahil oluyor.

- Okumanın önemli olduğuna toplum olarak inanıyoruz! Okumayanlar ve kitapla teması olmayanlar içinde okumanın önemine inanmayanların oranı çok düşük. Hangi açıdan bakarsak bakalım, kitap okuma oranının yüzde 50’nin üstüne çıkmadığı bir toplumda okumayla ilgili negatif ifadelere yüzde 70’in itiraz etmesi ve yüzde 10 ila 15’in de çekimser kalması okuma kültürü adına olumlu bir tablo olarak yorumlanabilir.

- Az okuyanların ve okumayanların okuma kültürüne bakışları olumlu görünüyor. Okumaya dair düşünce, yaklaşım ve tercihleri okuyanlarla paralel. Dolayısıyla okumayı yaygınlaştırma karşısında zihniyet açısından bir engel yok.

Haberin Devamı

- Son 3 ayda okunan kitap sayısı sorulduğunda bir veya daha fazla kitap okuduğunu söyleyenlerin oranı 2008’den bu yana yüzde 30’dan yüzde 64’e çıkmış durumda. Ayrıca bu artış tüm demografik kümelerde görülüyor. Kişilerin kendi okuma durumlarını abartarak söylemiş olduklarını düşünsek bile “kitap okuma”nın 11 sene öncesine göre çok daha olumlu bir imaj haline geldiğini iddia edebiliriz.

- Gençler daha fazla okuyor. Okuma ayrıca eğitim, gelir, kültür tüketimi gibi parametrelere göre de artıyor. En fazla okuyan küme öğrenciler.

- Okuma oranının yüksekliğinde birincil etken aileden gelen destek. Aileden destek almış kişilerin okuma seviyesi birebir orantılı olarak artıyor. Toplum da bunun farkında. Hâlâ çocuğuna kitap okumayan ebeveynler varsa da genç ebeveynlerde durum değişiyor, onlar çocuklarına daha fazla kitap okuyor.

Haberin Devamı

- Hayat pratikleri daha kısıtlı ve eğitim seviyeleri daha düşük olsa da kadınlar daha fazla kitap okuyor. Anneler de çocuklarına daha fazla kitap okuyor.

- Dünyada gençlerin sosyal medya kullanımı artarken okuma oranı düşüyor, ancak Türkiye’de sosyal medyayı yoğun kullanan gençlerin okuması da artıyor. Bu, toplumsal bir avantaj olabilir.

- Türkiye, ortalamada 3 ayda 2.7 kitap okumuştur. Bu sayı ‘okuyanlar’ kümesinde 4.2 kitaba kadar çıkmaktadır. ‘Okuyabilirler’ kümesinin ortalamada Türkiye geneline yakın bir sayıda kitap okumuş olması potansiyel okuyucu olduklarını teyit etmektedir. Okuma kümeleri dağılımında oranları yüzde 18.8 olan potansiyel okuyuculara okuma alışkanlığı kazandırmak için çalışılmalıdır.

Haberin Devamı

Türkiye’deki okuma kültürünü anlamaya yönelik gerçekleştirilen bu çok boyutlu araştırmanın sayısal verilerinin içinde araştırılacak ve incelenecek başka ipuçları da bulunabilir.

*

BU sonuçlar üzerine çareler, çözümler için yapılacaklar konusunda düşüncelerimizi yazacağız.

Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk’ün de bakış açısını yansıtacağız.

Yazarın Tüm Yazıları