CUMARTESİ akşamı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda 26. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin ödül törenindeydim.
Kapanış gecesinin sürpriz ödülü, bütün konukların dikkatini çekti.
Kültür ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Eczacıbaşı, seyirci Vahit Tansoy’a Ömür Boyu Bilet Ödülü verdi.
Vahit Atasoy’un bu yılki rekoru tam 74 film.
Biletix’in katkılarıyla gerçekleştirilen bu ödül sayesinde, Vahit Tansoy, ömür boyu festivalin bütün filmlerini ücret ödemeden görebilecek.
Kimdir Vahit Atasoy?
1964 doğumlu tutkulu bir sinema seyircisi, Antalya’da annesiyle birlikte yaşıyor. "İş konusunda şanssızım," dedi bana telefon konuşmamızda.
Antalya’da iki yerel gazetede hayat ve sinema üzerine yazıyor. Sinema aşkı yüzünden iyi bir öğrenim yapamamış.
"Beni hayata bağlayan tek şey sinema," diyor.
Bir yıl boyunca, bütün ihtiyaçlarından kısıntı yapıyor, çünkü hedef, Uluslararası İstanbul Film Festivali’ni izleyebilmek. 18 yıldır da bu amacını ara vermeksizin gerçekleştiriyor.
Üç yüzü aşkın, seçkin filmlerden oluşan bir DVD arşivi var.
Keyrouz’u dinlemeyi çok seviyor, benim yazımda okumuş, yurtdışındaki arkadaşlarına ısmarlamış, getirtmiş. Bana da Keyrouz’u sevgili dostum Nazar Büyüm tanıtmıştı.
Vahit Atasoy’un yaşamını şöyle özetleyebilirim.
"Bir yıl bu on beş gün için yaşıyor."
* * *
ÖDÜL töreninde; genç kuşağın sinemadaki başarılarını görmenin mutluluğunu salondaki herkes paylaştı.
Nuri Bilge Ceylan ile Zeki Demirkubuz ödül aldılar.
Yabancı konukların konuşmalarında iki cümle mutlaka yer aldı: Festivali beğenmişlerdi, İstanbul’a hayran kalmışlardı.
Altın Lale’yi kazanan Tekrar, yazar olmak isteyen iki gencin öyküsünü işlemişti, yönetmen Joachim Trier’di.
Festivallerin yalnız yapıldıkları kent için değil, Türkiye için önemini belirtmeye gerek yok, bilineni tekrarlamayalım.
Onun için de, bu festivallere, yerel yönetimlerin de, hükümetlerin de, kurumların, kuruluşların, holdinglerin de mali yardımda bulunmaları gerekir, hepimiz bunu gerçekleştirenleri desteklemeliyiz.