NORBERT SCHULTZE adını duydunuz mu? Ben duymadım. Eminim çoğunuz da bilmiyorsunuz.
İkinci Dünya Savaşı'nın en çok bilinen, en çok söylenen şarkısı ‘‘Lili Marlene’’i dinlediniz mi sorusuna alacağım cevap ise ‘‘Elbette’’ olacaktır. Şarkının sözleri şöyle: ‘‘Kışlanın kapısının önünde bir sokak feneri vardı /Ve eğer hálá ordaysa gene orada buluşalım.’’
Bütün cephelerde, radyolarda çalınan Lili Marlene'in bestecisi Norbert Schultze, 91 yaşında Bad Toelz'de (Bavaria, Almanya) ölmüş.
Şarkı, Birinci Dünya Savaşı'nda çarpışan Hans Leip adlı bir Alman askerinin şiirinden esinlenerek yazılmış.
1930 yılında bir kabare şarkıcısı plağa okuyunca meşhur olmuş.
Bunca tanınmasının nedenini şöyle açıklıyor yazar Richard Goldstein:
‘‘Savaşın getirdiği acıları ve ayrılıkları anlattığı için.’’
Besteci Alman propaganda filmleri için de müzik yazmış. Hatta Polonya'nın işgalinde, Kuzey Afrika Savunması'nda, İngiltere bombalanırken sürekli onun müziği çalınırmış.
Sanatın evrenselliği, savaşta bile sınır tanımazlığına bir örnek.
Çünkü bu şarkıyı yalnız Alman askerleri dinlemiyor ki, Marlene Dietrich'in sesinden dünyayı dolaşıyor... İngiliz askerlerinin cephelerinden, Avrupa'daki Amerikan askerlerine kadar herkesin dilinde.
* * *
BİR şarkının izinde ünlü Alman film yönetmeni Rainer Werner Fassbinder de 1980 yılında Lili Marlene filmini çekti.
Ülkemizde de ünlü tiyatro oyuncusu Zeliha Berksoy,Marlene'i oynadı. Oyunculuğuyla ve sesiyle belleklerde kalan başarılı bir icra sergilemişti.
Alman propaganda filmleri için müzik yazan, Almanlar için bir şarkı besteleyen Norbert Schultze'nin şarkısı Londra'da İkinci Dünya Savaşı'nın bitişinin 50. yıldönümünde Ute Lemper tarafından da okunmuş.
Sanatın yönünü çizmek mümkün değil.
Besteci, aranjör Ray Conniff de 85 yaşında ölmüş.
Yaşamöyküsünde iki şarkıyı ünlendirdiği yazılı. Biri Besame Mucho, diğeri de Just Walkin' in the Rain.
İkisinin de bestecisi o değil ama onun yaptığı düzenleme (aranjman) sayesinde bu şarkıları herkes dinlemiş ve sevmiş. Süpermarketlerden asansöre kadar dinleyici ıskalasını genişletmiş.
Burada da başka bir durum var. Şarkılar bestecileriyle değil, onları popüler yapan biriyle birlikte anılıyor.
Conniff, eleştirmenlerin övdüğü bir müzikçi değil. Belki de bu ‘‘yüzden’’ plaklarının satışı 70 milyonu bulmuş.
Meşhur edenin ünü yaratanı geçiyor.
Bizim de bir Samanyolu şarkımız vardır. O da Berkant'ın adıyla anılır. Çoğu kimse onun bestecisi Metin Bükey'in adını anmaz.
* * *
SANATIN ne değişmez anayasası var, ne de yasası. Onun kendine ait bir kanunu var her zaman yürürlükte olan.