Nobel’li yazarın objektifinden İstanbul

Orhan Pamuk’un İstanbul’un gecelerinden fotoğraflar içeren kitabı ‘Turuncu’da insansız sokaklar, ışığın yansıdığı evler okuru etkiliyor.

Haberin Devamı

Nobel’li yazarın objektifinden İstanbul
Orhan Pamuk’un yeni kitabı ‘Turuncu’da İstanbul’un gecelerinin fotoğrafları yer alıyor. Bir romancının seçimiyle çekilen binalar, insanlar, ıssız caddeler, dışı görünen evler, bize bir şehrin gizli hayatının karelerini aktarıyor. Bir ışık huzmesinin romancıya hatırlattıkları, çağrıştırdıkları, bizi farklı İstanbul yorumlarına götürüyor. Fotoğraflar, önünden geçtiğiniz, yaşadığınız ama farkına varmadığınız/varamadığınız bir hayatın habercisi.

Gece öylesine çağrışımlar kaynağıdır ki, edebiyat onun sayesinde zenginleşmiştir. F. Scott Fitzgerald’ın ünlü kitabı ‘Tender is the Night’, Türkçeye çevirisi zor olan bir kitap adı. (Daha önce ‘Müşfikti Gece’ olarak çevrilmişti).

Ahmet Haşim, geceyi severdi.

Haberin Devamı

Ahmet Kutsi Tecer’in ‘Geceleyin bir ses böler uykumu’ dizesi her şiirseverin belleğindedir.

Fotoğrafların izinde yazar, bir siyasal kimlik değişiminin de ana çizgilerini bize iletiyor. ‘Turuncu’nun başındaki yazıdan bir bölüm, çekiliş serüvenini, fotoğrafın bize söylediklerini yazıya getiriyor: “İstanbul’da ev içi ve sokak lambalarının son on yılda sarıdan beyaza doğru yavaş yavaş renk değiştirdiğini fark ettim? Altmış altı yıldır yaşadığım şehrin gece manzarasının yavaş yavaş değiştiği anlamına geliyordu.”

Nobel’li yazarın objektifinden İstanbulTuruncu
Orhan Pamuk
Yapı Kredi Yayınları

Sarıdan beyaza dönüşün simgesel anlamını anlatıyor Pamuk.

“Önce her zaman yürüdüğüm ve bana mutluluk veren tanıdık yerlere, Cihangir, Nişantaşı ve Şişli sokaklarına çıktım. O zamanlar sabahın üçüne dördüne kadar roman yazdıktan sonra yazıhanemden eve dönerken yolumu uzatır, turuncu ışıklar altındaki cumbalı, harap ve boyasız evlerin, demir parmaklı pencerelerin içimde uyandırdığı esrarengiz şiirin tadını çıkararak, bacaklarımın beni kendiliğinden götürdüğü yere doğru hiç durmadan yürürdüm.”

Kitapta beni etkileyen birkaç fotoğrafa dikkatinizi çekmek istiyorum:

Haberin Devamı

- Issız sokakta bir çocuk (s.17)

- Turuncu ışıkta eve dönenler (s.25)

- Kutsal bir mekânın önünde üstü örtülmüş bir otomobil (s.29)

- Mahalleden iki kesit (s.31)

- Issız, hüzün veren bir sokak (s.33)

- Akşam telaşı (s.35)

- Mahalle halkı (s.36)

- Geceleyin bir çocuk (s.37)

İnsansız sokakların, ışığın yansıdığı evlerin görüntüsü en etkileyici fotoğraflar arasında yer alıyor. Fotoğraflar bize İstanbul’un şiirli, turuncu gecelerini yaşatıyor.

HAYATI ÇEŞİTLENDİRMELİYİZ

Teknoloji bizi sanattan, estetik unsurlardan uzaklaştırıyor mu? Bu soruyu hepimiz soruyoruz ve yanıtlayamıyoruz.

Niyazi Dalyancı, Turgay Olcayto’nun ‘Hayatın Renkleri’ kitabının Önsöz’ünde bu durumu şu sözlerle saptıyor: “Çağın teknolojik gelişmeleri de insanların duygu ve düşünce yaşamında bir çoraklaşmaya yol açar nitelikte. Yaşamımızı elimizdeki, büyüklü küçüklü ekranlarda haşır neşir olarak geçiriyoruz. Kısacası robotlaşıyoruz, ayırdına varmadan denetim altında tutuluyoruz, koşullandırılıyoruz. Yani çevremize ve giderek kendi kişiliğimize bile yabancılaşıyoruz.”

Haberin Devamı

Nobel’li yazarın objektifinden İstanbulHayatın Renkleri
Turgay Olcayto
Ozan Yayınları

Turgay Olcayto, günlük yaşamımızdan söz ediyor, denemelerini usta Türk şairlerinin  şiirlerinden biriyle noktalıyor. Örneğin demokrasiyi, uluslararası bağlamda, Güney Amerika’ya göndermelerle tartışıyor.

Özdemir Asaf’ın ‘Adalet’ şiirinden alıntıyla noktalıyor:

İnsansız adalet olmaz
Adaletsiz insan olur mu?
Olur, olmaz olur mu?
Ama, olmaz olsun

Deneme sevenler için iyi bir toplam.

 

Yazarın Tüm Yazıları