ALMANYA'DAKİ düşünce, sanat, edebiyat haberlerini, bu konudaki ilgi çekici önemli makaleleri, incelemeleri Frankfurt Bürosu'ndan Halit Çelikbudak sayesinde öğreniyorum.
Haberleri, yazıları hem bir entelektüel filtreden geçirir, hem de bana gerekli olanı bilir.
Çelikbudak'ın ‘‘Gazeteciye de Nobel verilsin’’ başlıklı haberi dün Hürriyet'te (11 Aralık 2001, Salı) yayınlandı.
İsveç'teki Nobel Ödüllü yazarların sempozyumunda Günter Grass şöyle demiş:
‘‘Bu ödül, röportajları edebi açıdan yeteri kadar nitelikli olduğu sürece niye bir gazeteciye verilmiyor?
Polonyalı gazeteci Rysard Kapuscinski'nin seyahat röportajları bence Nobel Edebiyat Ödülü'nü hak edecek derecede mükemmeldir.’’
Edebiyat artık klasik elbisesinin içine sığmıyor.
Üstelik röportaj da, makale de, edebiyat türleri içinde değil mi?
Okurlar günlük yazılardan oluşan kitaplara ilgi gösteriyorlar. Demek ki bunların ömrü 24 saat değil.
Çünkü hepsi de günün ve çağının tanığı, edebiyatın önemli bir işlevini gazeteciler üstleniyor. Onlar edebiyata malzeme vermiyorlar, yazdıkları edebiyatın kendisi çünkü.
Ben size öyle bir gazeteci/yazar antolojisi hazırlarım ki, içindeki birçok eser, iyi edebiyatın bütün özelliklerini içerir.
Edebiyat, ille de edebiyat eserinin dar kalıpları içinde değerlendirilmemelidir.