DİLİN, felsefenin, denemenin tadına varmak, hayatı anlamak ve algılamak için okumanız gereken en önemli kişi Nermi Uygur’dur.
Bir dönem, Yaşama Felsefesi derslerini dinledim. Şimdi onları anımsadıkça, büyük İtalyan edebiyatçısı Cesare Pavese’nin (1908-1950) yeni okuduğum bir sözü yazıma denk düştü:
‘Dersler verilmez, alınır.’
O öyle ders anlatırdı.
Felsefe nedir sorusunun, soyut yanıtları yerine onun yapıtlarında somut karşılıklarını buldum hep.
Denemenin, bilgiyle, düşünceyle, özellikle felsefeyle nasıl insanı düşündüren, eğlendiren bir tür olduğunu öğrenmemizde ne büyük etkisi olduğunu onu okuyan herkes bilir.
Çok önemli, başucu kitaplarımdan biri olan Yaşama Felsefesi’nin Önsöz’ünden bazı cümleleri okuyalım:
‘Yaşama Felsefesi, somut soyut tüm boyutlarıyla insan yaşamının içine dağ yarıklarından iner gibi inmektir.
Yaşanmamış felsefeden yaşama-felsefesi çıkmaz.’
Felsefenin izdüşümünde, şiirin duyarlığı eşliğinde yazdığı denemeler, değişik türlerin birbiri içinde eriyerek denemeyi nasıl var ettiğini gösterir.
* * *
FELSEFENİN insana yaşama sevinci verdiğini, başkalarının yaptığı gibi üstten bakmadan, ben seni bilgilendiriyorum, demeden birden nasıl bizi değiştirdiğini anlar insan:
‘Ne diye insan bazı şeylerin yoksuluyum diye üzülmeye yatkındır da, bazı şeylerin zenginiyim diye sevinmeye eğilimli değildir?’
Bilgiçler buyurgandır, bilgeler alçakgönüllü. İyi bildiğinizi öyle anlatırsınız ki, birçok kişi anlar. Nermi Uygur’un bilgeliği burdadır.
Felsefenin Çağrısı’na karşılık verdiğinizde felsefeyi öğrenirsiniz, seversiniz, birden gündelik yaşamınıza, her şeye bakışınıza bir felsefe siner.
Felsefenin Çağrısı’nın son cümlesi, felsefenin gereksinim olduğunu özetler:
‘Felsefe, insan olmaya ilişkin bir başarıdır. Tanrı konuşsaydı, bilme ve eylemesinde, tanımı gereği, en yektin varlık olduğu benimsense bile, Tanrı da felsefe yapacaktı.’
Edebiyatın önemi, işlevi, yaşamımızdaki yeri üzerine hem düşünmüşüzdür hem de birçok yazarı okumuşuzdur.
Yüzeysel kabullerle ve retlerle değerlendiririz konuyu çoğunlukla, oysa edebiyatın yerinin bambaşka oluğunu, birçok kavramı onun zenginleştirdiğini enine boyuna düşündük mü?
İnsan Açısından Edebiyat’ta Nermi Uygur, yeniden düşünmemizi, farklı önerilerle bize anımsatıyor olağanüstü güzellikteki Edebiyat Karın Doyurur denemesinde: