Paylaş
Gerek Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı sırasında, gerek yazılarında, nereden gelirse gelsin gazetelerin/gazetecilerin baskıya dayanması gerektiğinin bir meslek namusu olduğunu savundu.
Yazdıkları ile yaşamı asla çelişmeyen basın mensuplarından biriydi.
Ödün vermezdi, bunu da bir maharetmiş gibi göstermezdi, olağan sayardı. Olağandı da... Alçakgönüllü biçimde ilkelerini savunanlara saygım, sevgim büyüktür. Güreli bunun örneğiydi.
İlk kitaplarımdan birinin yayıncısı da oydu. Günlerde Kalan kitabım Gür Yayınları arasında çıkmıştı.
Bir süre Milliyet Gazetesi Ödülleri’ni yönetti, ödüllerin daima titiz biçimde ve düzen içinde verilmesini sağladı.
Gazetecilik hem günübirlik bir iç düzen gerektirir hem de süreklidir. Hayatı yaşamak, olayları izlemek, tanıklığınızı belgelerle güçlendirmek, yazıya dökmek demektir. Bunu yaparken de tarafsız olmanın kural olduğunu unutmayacaksınız. Nail Güreli bu anlayışı uygulamış, tarihe not düşmüştür kitaplarıyla.
Nail Güreli’nin ‘1 Mayıs 1977/Türkiye Devrimcilerinin İki 1 Mayıs Belgeseli’ kitabını okurken, o gün yaşananların zaman zaman bugüne de taşınmak istendiğini sezeceksiniz. 1 Mayıs 1977’de Taksim Meydanı’nda 34 kişi öldü/öldürüldü, yüzlerce kişi yaralandı.
O günlerin tanıkları için bu kitaptaki notlar, saptamalar, konuşmalar, belgeler anılarımızı acıyla tazeliyor. Oysa o günü kitaplardan, gazete sayfalarından okuyanlar, belgesellerden izleyenler, bu kitabı okuduktan sonra o günlerin tekrarlanmaması için düşünecekler inancındayım. Zira Güreli bunu hissettirir kitabında. I - 1976’dan Önce, II – 1977: 1 Mayıs’a Doğru, III – 1 Mayıs 1977: İki 1 Mayıs, IV – İkinci 1 Mayıs: Olayların Öteki Yüzü, V - İddianame ve Yargılama, şeklinde bölümlediği kitabı hadiseyi derinlemesine irdelediği kadar, bugünlere de ışık tutuyor.
* * *
NAİL GÜRELİ’nin Şu Bizim Medya kitabı, sorunlara, kişilere sorumluluk anlayışı içinde bakan birinin notlarıdır.
Hem medya dünyası bütün özellikleriyle, açmazlarıyla sergilenir hem de içinde bunların çözümüne dair notlar içerir.
Hiç bitmeyen eleştiriler, birbirini zihinsel anlamda tartaklamalara medyada rastlanır. Özeleştiri yerine başkalarına yönelik eleştiriler yapılır. Nail Güreli iyi özeleştirinin de örneğini verir bu kitabında.
Bu tür kitapları zihin açıcı bulurum. Belki bazı saptamalarına katılmayabilirsiniz, zaman içinde bunlar değişime uğramış olabilir, ama bize tartışma gündemi sunduğu için önemli bir referans noktasıdır.
Kitabında, medyanın bütün sorunlarını sergiler. Habercilikten, ilişkilerden köşe yazarlığına kadar birçok ana başlık altında, bugün de medyaya bakış konusunda doğru bir malzeme sunar Güreli. Hangisinin gerçek gazetecilik olduğunu, nelerin gerçek gazetecilikle bağdaşmadığını gözler önüne serer.
Bugün de iktidar/medya ilişkileri sık sık tazelenip ortaya konuluyor. Medya konusunda her tartışma gündeminde doğru sonuçlara varabilmek için bu kitaba başvurmanın gereğini anımsatmalıyım.
Gerçek bir gazetecinin kaleminden, gazeteciliğin ne olduğuna dair metinlerdir onun kaleme aldıkları.
* * *
NAİL GÜRELİ’yi sevgiyle, saygıyla anacağım. Dürüst bir medya mensubunun genç kuşağa örnek bir yaşamı olduğunu her zaman anımsamalıyız. Anılarda yaşayacak.
Paylaş