Paylaş
Bir müziği dinlerken ne düşünürüz, ne hissederiz? Hangi koşullarda o müzik bizi etkiler? Fırat Kutluk’un ‘Müzik Kendini Anlatır’ kitabı gerçekten de kendimize sorduğumuz, bilincimizde ya da bilinçaltımızda var olan soruları yanıtlıyor. Neden severiz, neden hüzünleniriz, neden coşarız? Farkında olmadığınız durumları aydınlatıyor Kutluk.
Beethoven’in 9. Senfonisi için verdiği örnek çok önemli bir tespit. Aynı duyguyu birçok dinleyici de Carmina Burana’da hisseder, onun metnini bilmediği halde coşkuya kapılır.
Fırat Kutluk, bu kitabında bir ölçüde dinleyici rehberi işlevini de üstlenmiş.
Bugün Fırat Kutluk’un ‘Müzik Kendini Anlatır’ının tanıtım metnini yazdım:
“Çoğu kez merak ederiz bir müziği işittiğimizde: ‘Ne anlatıyor bize?’ Hele de söz yoksa ya da sözleri bilmediğimiz bir dildeyse. Özellikle de Klasik Batı müziği dinliyorsak ipuçlarını izleyip, şifrelerini çözmek adeta bir göreve dönüşebilir. Besteci hangi duygular içindeydi, ne düşündü; bize anlatmak istediği ne?
Bazen de hiçbir şey düşünmeden elimizi ayağımızı ritme kaptırmış halde bulabiliyoruz kendimizi ya da ezgiye uyum gösterdiğimiz bir sallantı içinde. Beethoven’in 9. Senfonisi’nin son bölümünde koronun ne dediğini bilmesek de coşku seline kapılabiliyoruz. Dünyanın neresinde bestelenmiş olursa olsun bir türkü ya da bir baladın hüznüne eşlik ediverir buğulu gözler ve dudaklara asılı kalan yarım bir gülümseme.
Peki ne anladık? İyi bir müzik mi dinlemiş olduk; nitelikli, seçkin? Müziğin kötüsü hangisi peki? Rap mi, arabesk mi, operet mi? Rock müzik 80’lerde bitti de sonrakiler beceriksiz mi? Ozan geleneği yok oldu da türküler mi tükendi? İlkel halkların müziği ‘tam tam’dan ibaret de bu yüzden mi ‘ilkel’ oluyor, o müzik bir şey anlatmıyor mu?
Fırat Kutluk gündelik ve sıradan yargılar ile müziği sınıflandırma, derecelendirme, hiyerarşi belirleme yetkisinin anlamsızlığını ve yararsızlığını gündelik dildeki yansımalarından örneklerle sergiliyor. Yetkili ya da yetkisiz, akademiden ya da sokaktan, sanatçıdan ya da izleyiciden gelen yargıların benzerliğini belirlerken müziği seçkin kılma girişimlerinin müziğin önemli bir kısmını dışlamaya, kötülemeye dönüştüğünü gösteriyor. Ancak uyarıyor da: Bu, hepimizin sıklıkla bir anda, kolayca benimseyiverdiği bir tavırdır. Çünkü müzik kendini anlatır.”
Müzikle ilgili profesyonellerin, dinleyicilerin de mutlaka okuması gereken bir kitap.
(h2o Yayınevi)
DİSKOTEĞİMDEN SEÇMELER
* Beethoven
Piano Concerto Vol.1
İdil Biret Beethowen Edition – 3
Bilkent Symphony Orchestra
Anton Wit
CD’nin iç kapağında sanatçının biyografisini okuyabilirsiniz.
Arka kapaktaki eleştiriler:
* Gramophone
* Le Nouvel Observateur
* Munchner Mercur
ALATURKA İSTANBUL
* Turgut Özüfler
* Yıldıran Güz
* Çorlulu Savaş
* İsmail Nar
* Şener Yolal
İçindeki parçalar:
* Bu Akşam Bütün Meyhanelerini
* Hatırla Ey Peri
* Beklerim Her Gün Bu Sahillerde
* Ben Seni Unutmak İçin Sevmedim
* Ömrümüzün Son Demi
* İndim Havuz Başına
* Karam
* Senden Ayrı Yaşayamam
* Sensiz Kalan Gönlümde
* Bir Gönül Vardı Bende
* Kimseye Etmem Şikâyet
* Unutulmuş Ne Varsa (ajs)
* Carlos Gardel Milonguera
Des femmes du tango
32 parça
Interpret
Carlos Gardel
Enregistrements 1924 / 1933
* Amor
Latino
Boleros
La Fabbrica Sadac
25 Parça
Paylaş