Paylaş
Ne yazık ki, pek çok önemli etkinlik belirsiz bir tarihe ertelendi. Salgının seyri kaderlerini belirleyecek.
Yurtdışındaki büyük kitap fuarları, başta Frankfurt Kitap Fuarı olmak üzere, büyük ihtimalle küçük ölçekte yapılacak.
Yaz aylarında yapılan etkinliklerde doğal olarak kapalı alanlar tercih edilmiyor.
İKSV’nin Film Festivali, Sabancı Müzesi’nde yapıldı.
Şimdi de müze başka bir etkinliğe hazırlanıyor.
Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nin (SSM), Sabancı Vakfı’nın katkılarıyla başlattığı ve büyük bir ilgiyle takip edilen Müzede Sahne etkinliğinin dördüncüsü 7-15 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşiyor.
Emre Koyuncuoğlu’nun sanat yönetmenliğini üstlendiği ve her yıl belli bir tema üzerinden gösteri sanatları alanındaki işlerden bir seçki sunan Müzede Sahne’nin bu yılki başlığı özellikle pandemi döneminde daha da artarak şiddet gören, zorlanan, tehdit altında yaşayan ve hayatını kaybeden kadınların sesi olması amacıyla ‘Adı Sanı, İsmi Cismi’ başlığıyla topyekûn kadın olarak belirlendi. Bu yıl, mesleki alanda özel tiyatroları temsilen tiyatro sektöründeki üretim ve uygulama süreçlerinin iyileştirilmesi ile profesyonelleşmesini hedefleyen Tiyatro Kooperatifi’ni destekleyen Müzede Sahne’nin programı, salgının ağır etkilerini yaşayan sahne sanatlarıyla dayanışmanın önemine dikkat çekiyor.
Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer, “Kültür sanat sektörü pandemi döneminde sadece ülkemizde değil, dünyada da en zorlu sınavlarından birini veriyor. Özellikle de pandeminin etkilerini halen en ağır şekilde yaşayan sahne sanatları... Yaşadığımız olağanüstü süreç bize birbirimize destek olmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. Sanat yönetmenimiz Emre Koyuncuoğu ile birlikte bu yıl Müzede Sahne’de kadınları odağına alan bir program oluşturduk. Bir hafta boyunca oyunlarla, panellerle, etkinliklerle kadını konuşacağız. Umuyorum ki bu derin toplumsal yaramıza tiyatro aracılığıyla da dikkat çekmeyi başaracağız. Kültür ve sanat, global ölçekte hayatı durma noktasına getiren dönemlerden çıkmak için her zaman iyi bir ilaç olmuştur. Oluşan kasvetli havanın sanatın ışığıyla aydınlanması dileğiyle tiyatroseverleri müzemize bekliyoruz” diyor.
HANGİ OYUNLAR SAHNELENECEK
MÜZEDE Sahne’nin programında Altıdan Sonra Tiyatro’dan Burak Çöllü’nün yazığı “Nihayet Makamı”, Mek’an Tiyatro’dan Şamil Yılmaz’ın yazıp yönettiği “Dansöz”, Tiyatro Hemhal’den Hakan Emre Ünal’ın yazıp yönettiği “Tırnak içinde Hizmetçiler”, Tiyatro 11’den Füsun Demirel’in çevirip yönettiği Dario Fo’nun ve Franca Rame’nin “Şişman Güzeldir” oyunu, Biteatral’den Aslı Erdoğan’ın bir hikâyesinden yola çıkarak sahneye uyarladıkları ve Ayşe Lebriz Berkem’in oynadığı “Bir Delinin Güncesi”, Atta Festival’in uluslararası prodüksiyonu olan çocuklara yönelik “Tavşan Aranıyor”, Tiyatro BeReZe’nin yine uluslararası bir prodüksiyonu olan “Fil”, Kadıköy Emek Tiyatrosu’nun Franz Kafka’nın bir öyküsünden uyarladığı “Pireli Varyete”, İstanbul B.B. Şehir Tiyatroları’ndan Özgür Kaymak’ın yönetiminde Deniz Altun’un yazdığı “Gül’e Ağıt”ın oyun okuması, Tiyatro Öteki Hayatlar’dan Can Utku’nun yazıp yönettiği “Karar”, Tatavla Sahne’den Metin Balay’ın yazıp yönettiği ve Eraslan Sağlam’ın oynadığı “İnadına İnsan”, Kadıköy Teatron’dan özgün kukla tasarımlarıyla yetişkinler için sahneledikleri “Altın Elma”, pandemi dönemine ait bir podcast işi olarak başlayan ve Müzede Sahne için yeniden ele alınarak özgün bir performans haline gelen Duygu Dalyanoğlu’nun “K’nın Sesi” ve BGST’den Sevilay Saral’ın yazdığı “Bir Kadın Uyanıyor” gösterileri yer alıyor.
*
KADIN kavramına çağdaş, insancıl, eşitlikçi davranışlarla yaklaşmak ancak sanatla mümkün olacaktır.
Paylaş