Milliyet Sanat 25 yaşında

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Çeyrek yüzyıl, Türkiye ölçülerinde insan hayatı için de, bir sanat dergisi için de azımsanamayacak bir rakam.

Milliyet Sanat Dergisi'nin 25'nci yıldönümü dolayısıyla Armada Oteli'nde düzenlenen kokteyle ve yemeğe katıldım.

Sanatçı, edebiyatçı dostların buluşma gecesiydi. Çok hoşuma gitti, bir sanat dergisine, yazılarıyla, emekleriyle sahip çıkanların, onu yaşatanların mutluluğu bölüştükleri bir zaman dilimiydi.

Milliyet Sanat'ın sahibi Aydın Doğan, açış konuşmasında ilgimi çeken bir anısından söz etti.

Milliyet'i Ercüment Karacan'dan alırken, Karacan, Doğan'a, ‘‘Dergiyi bize bırak, yönetemezsiniz,’’ demiş.

Aydın Doğan, bu görüşe, ne evet demiş ne hayır, belki de karşı taraf bunu, ‘‘Sükut ikrardan gelir,’’ olarak yorumlamış.

Aydın Doğan, o dergiyi bırakmanın üzüntüsünü bütün gece, yüreğinden ve aklından atamamış. Sanırım şiir severliği ağır basmış, sabahleyin dergiyi bırakmayacağını söylemiş.

Bu kararında, büyüyecek bir müessesenin estetiğini gözardı etmemiş. Konuşmasında, prestij sözünü kullandı, böylece kurumlaşmada sanatın işlevini daha ilk gün düşünmüş.

Zeynep Oral'a, Akal Atilla'ya, Şakir Eczacıbaşı'na teşekkür ederken, o da o günkü kararının mutluluğunu yaşıyordu.

Gerçekten de, kurumlarda sanat dergilerine yük olarak görenler, makineleri lüzumsuz yere işgal etmesine hoş bakmazlar.

Zeynep Oral, 25'inci yıl sayısının başında kültür ve sanatımızda derginin yerini belirtiyor:

‘‘İlk günkü ilkelerinden sapmadan, hiç ödün vermeden, nitelikten vazgeçmeden, gelişen tekniğe ve çağa ayak uydurmaya çalışarak, geçmişin deneyimlerinden yararlanarak kadrosunu gençleştirip yenileyerek bugünlere geldi.

25 Yıl. Kainatın yaşamında hiç bir şey, bir derginin yaşamında çok şey demek. Hele sürekliliğin öneminin kavrammadığı, saman alevleriyle yanıp sönen parıltılarla oyalanmayı benimsemiş toplumlarda...’’

***

SANAT dergilerinin önemi üzerine cümleler sıralamak, hepinizin bildiği düşünceleri tekrarlamaktan öteye geçemez.

Ancak bir çok ürünü, önemli haberleri, röportajları, adların ilk ürünlerini, hep bu dergilerde okuruz.

Yalnız İstanbul'un büyük dergileri söz konusu değil, birer Ahlat Ağacı gibi Anadolunun bir çok kentinde, yörelerinde çıkan dergileri okumak da bana ayrı bir direncin zevkini verir. Olanaksızlıklarla seslerini büyük şehirlere, edebiyatın, sanatın alçakgönüllü tutkunlarına ulaştırmak için olağanüstü çaba harcarlar.

***

MİLLİYET Sanat'a uzun yayın yılları diliyorum.

Nice 25'inci yıldönümlerinde yazarlarla, şairlerle, sanatı sevenlerle, destekleyenlerle, ona emek ve para verenlerle birlikte olmak umuduyla.

Yazarın Tüm Yazıları