SANAT eğitimi konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokol hakkındaki 'Bu protokol uygulanabilir mi?', 'Bakanlık sanat eğitimi projesine güveniyor', 'Benzin fiyatına sanat eğitim' başlıklı yazılarım üzerine Samsun On Dokuz Mayıs Üniversitesi öğretim görevlilerinden Doç. Dr. Yavuz Demir bu konuya ilişkin bir e-posta gönderdi.
Bu e-posta, sanırım, konuya yeni bir açılım getirebilir:
‘‘Öğrencileri sanat dalları konusunda bilgilendirmek... amaçlı protokolü okuyunca; Tony Blair'i hatırladım: 'Oxford Üniversitesi'nde açılış dersi vermem istenildiğinden beri, uykularım kaçıyor, dizlerimin bağı çözülüyor' demişti, konferansta.
Bu uzun, insan öğesi düşünülmeden hazırlanmış protokol de, politikacılarımızın dillerinin bağının çözüldüğünü gösteriyor!
Protokolün taraflarından 'altyapı'nın varlığından bahseden sayın Milli Eğitim Bakanı'na iki soru sormak isterim:
1) Kendilerinin de bir bilim adamı olarak görev yaptıkları Van 100. Yıl Üniversitesi'ndeki Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin kaç kez bir sanatçıyla yüz yüze geldiklerini, söyleşi yaptıklarını söyleyebilir?
2) Bakanlığa bağlı bir müfettiş, teftiş esnasında, lise edebiyat öğretmeninin La Fontaine'in 'Karga ile Tilki'sini alışılageldik dizelerine yer değiştirerek, Karga'dan yana bir çözümlemeye ya da Sait Faik'in 'İpekli Mendil' hikayesini -umarım bir gün ders kitaplarına alınır- insandan objeye ahlakçı bir yaklaşım dışında anlatmaya kalkıştığını gördüğünde, öğretmen hakkında soruşturma başlatırsa, sayın Bakan kimden yana, niçin tavır alır?
3) Altyapının ne kadar var ve hazır olduğunu gerçekçi olarak gün ışığına çıkarıyorsunuz, bilelim ki üstyapı ne kadar hazırdır.’’
* * *
'OPERA ve tiyatro ressamlarımızı, çizerlerimizi bekliyor' yazım üzerine okurlarımdan bazı tamamlama bilgileri aldım. Onları size aktarıyorum:
Okurum Sabahattin Şen, yeni yıla girerken yaşama gözlerini yuman Turgut Atalay'ı hatırlatıyor: ‘‘Çok sayıda tiyatro dekoru yapan ressamlarımızdan Turgut Atalay'ı bu işe başlatan Muhsin Ertuğrul olmuş, o da kendisine verilen bu olanakları başarıyla kullanmıştır.’’
Yazar Şefik Kahramankaptan da ressam dekoratörler konusunda adlar veriyor:
‘‘Ressam Oskar Kokoşka'nın sahne tasarımlarından yola çıkarak yazdığınız yazıda yer alan çağrıya uyarak size Ankara'dan iki isim veriyorum: Ankara Devlet Opera ve Balesi baş dekoratörü, ressam Savaş Camgöz ve dekoratörlerden ressam Nihat Kahraman.
Nihat Kahraman'ın sergisi yeni kapandı, Savaş'ın yeni sergisi de önümüzdeki ilkbaharda...'
* * *
‘‘KÜLTÜR ataşeleri kültür adamlarından seçilmeli’’ başlıklı yazımdaki adlara Deniz Kavukçuoğlu yeni adlar ekliyor:
Leopold Sedar Sengor, Dr. Etem Ete, Ömer Polat, Vecdi Sayar.
Kültür temsilcimiz Ömer Polat'ın kırmızı pasaportu 12 Eylül'den sonra elinden alınmış, hatta mülteci durumuna düşmüş.