Paylaş
O yüzden yeni çıkan dergilerden seçme yaptım:
Milliyet Sanat (Temmuz 2022)
Farklı karakterleriyle ünlü Colin Farell’ı Sevin Okyay yazdı.
Latif Abi’nin Altını Çizdiği İnsanlığa Dair
“Artık Latif Abi’yi anlatmak, onunla hasret gidermek için anladığı, çizgilediği, bizi hep bir şeylerin ortasına düşüren o dobra ama matrak dünyadan başka miras ve dayanağımız kalmadı. Adına Türkiye dediğimiz bu çizgili dünya, zaten Doğu ve Batı ortasına düşmüşlüğün tarihsel nimetiyle yeterince bize özgüydü, vahim seviyede gülünçtü; ama iyimser, bereketli, kafası hep karışık olsa bile, tercihleri hep anlık olduğundan olsa gerek, sürekli ayakta kalabilendi.”
Evrim Altuğ
Zaman Ona Hak Ettiği Değeri Geri Veriyor
“Türk edebiyatının özel ve özgün kalemi Suat Derviş’i aramızdan ayrılışının 50. yılında, İthaki Yayınları Suat Derviş Dizisi editörü Serdar Soydan’ın yazısıyla anıyoruz: ‘Geçen yıllara inat, 50. ölüm yıldönümünde hiç olmadığı kadar aramızda. Bir tür iadei itibar bu. Suat Derviş gitgide edebiyatımızda, hayatlarımızda hak ettiği yeri alıyor.’
Evet, tamı tamına 50 yıl önce ölmüş Suat Derviş. Dile kolay, yarım asır. Ve biz onun edebi mirasını son 20 yılda keşfettik, okuduk, okuyoruz. 1967 yılında, Behçet Necatigil’e yazdığı mektubunda ‘Çok korkarım ki eserlerim tarafımdan bastırılmazlarsa ben ölmeden evvel basılmayacaktır’ demiş.
Serdar Soydan
VARLIK (TEMMUZ 2022)
Editörden:
Varlık dergisi Temmuz 2022 sayısıyla birlikte 89. yılını dolduruyor. “Sadece bir edebiyat, sanat dergisi midir varlık? Diye soruyordu Nurullah Ataç ve sözünü şöyle sürdürüyordu: ‘Hayır, devrim sözünün kapsadığı tüm konulara dokunur, toplumun yeniden kuruluşunda elinden geldiğince yararlı olmasını diler. Bir edebiyat dergisi... Evet, ama sözün en geniş anlamıyla edebiyat(...).’”
89 yıldır bu tavrımızı değiştirmedik; Varlık’ı her ay kurucumuz Yaşar Nabi Nayır’ın ilkelerine sadık kalarak, satış kaygısından uzak bir tavırla yayımlıyoruz. Ama toplumsal meselelerle ilgilenirken edebiyattan asla ödün vermiyor, edebiyat olmadan hiçbir kavrama hayat kazandıramayacağımızı biliyoruz. Edebiyatı dünyanın ve ülkemizin güncel sorunlarından bağımsız düşünmediğimiz gibi, diğer disiplinlerden de ayırmıyor; resimden sinemaya, çağdaş sanattan mimariye her alana uzanıyoruz.
Varlık 15 Temmuz 1933’ten beri kendine özgü yoldan yürüyor. 90. yılımıza girerken bu yolda yalnız olmadığımızı bir kez daha görüyor ve serüvenimize eşlik eden, bize yön veren tüm okurlarımıza, yazarlarımıza teşekkür ediyoruz.
2022 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri
Şiirler
Mehmet Fazlı Gök ile Söyleşi
Ayşe Övür
Zamanın Kapıları
İstanbul’un Öteki Yüzü
Remzi Kitabevi
Suat Derviş
Gel Eve Dönelim
Bir Haremağasının Hatıraları
Çöken İstanbul, Röportajlar
İstanbul’un Bir Gecesi
Fosforlu Cevriye
Bilge Miray Aslan
“Şiiri dünyayı kurtaracak bir araç olarak görseydim ne şiire ne de dünyaya inanırdım. Biz bilsek de bilmesek de, göz ucuyla tanıklık etmiş olduğumuz ufak bir şey bir yaşam boyu peşimizde dolaşan bir hayalete ya da bizi bir yaşam boyu besleyen bir kaynağa dönüşebilir. Hakeza şiir tek başına bir yol gösterici olmayabilir, dahası kaybettirebilir, merkezin yitirildiği bir alanda yolu yürümek cesareti baki kalır. Onun destinasyon noktalarından ziyade, olsa olsa referansların yitirildiği bir yürüme eyleminin kendisine vurgu yapan bir harita sunduğunu düşünüyorum.”
Feyza Hepçilingirler
Türkçe Günlükleri
VİRÜS (TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL 2022)
Tanıdığım Rıfat Ilgaz
Doğan Hızlan
Bazı yazarların kimi eserleri diğer bütün yapıtlarının önüne geçer. Hababam Sınıfı da bu durumun tipik örneğidir. Ahmet Muhip Dıranas, Fahriye Abla şiirinin kitleye ulaşmasından yakınmıştı. Şair Rıfat Ilgaz’ın ününü ‘Hababam Sınıfı’ örttü. ‘Karartma Geceleri’ni seyretmeden, yaşamının bütününü anlamak mümkün değildir. Zaten bir yazarı, şairi tanımak, değerlendirmek için mutlaka bütün yapıtlarını okumak şarttır. Nice oğullar, kızlar babalarının yapıtlarının basımını takip etmediler, çeşitli koşullar bunu önlemiş olabilir. Aydın Ilgaz, gerçekten babasının adını, eserlerini yaşattı. Rıfat Ilgaz’la birçok konuşma yaptım, Şişli’deki evinde de, Gezi Otel’de de yapıtları üzerine soruları, derinlemesine yanıtlar, kuşağı üzerine de konuşur onları da unutulmazlar arasında anardık.
Babam Ahmet Say
Fazıl Say
“Son dört yıldır, ayda bir ya da iki kere babamı görmeye gidiyordum. Özellikle iki yıl önce zor bir süreç başlamıştı babam için. Ağır bir ameliyatın ardından haftalarca yoğun bakımda kaldı. Sonra yeni bir ameliyat, entübe mertebesi, evde geçirdiği bilincinin gidip geldiği günler...”
Susarak
Ahmet Telli şiiri
Sarılma Biçimi
Haydar Ergülen
Ahir Zamandan Kıyamete Doğru
Oğuz Demiralp
Yaz Tatili Ol Hayatımda
Mehmet Yaşın
Virüs ve Ecza Dolabı: 8 / PAZ
Ali Cengizkan
“Dokunuş
Ellerim
Varlığının perdelerini açar
Seni daha derin bir çıplaklıkla giydirir
Gövdenin gölgelerini ortaya çıkarır
Ellerim
Gövden için başka bir gövde yaratır.”
O.Paz; Salamandra, çev. A.Ç.
İsim Gibi Cisim
Soyadıyla başlamalı. Bana İspanyolca-Türkçe sözlükler aldırmayı başaran bu şairin ismi de şiirlerinin gövdesi gibi, barışçıl, asude, deri ve ılımlı, yakışıklı ama şairin yaşamıyla bir anlamda çelişkili ve gerilim içinde.
Paylaş