Paylaş
KÜTÜPHANELER üzerine fazla yazıya rastlamazsınız.
Bunun birçok nedeni vardır. Bizde kütüphaneye gitmek, düzenli alışkanlıklarımız arasında yer almamıştır. Tuhaf gelebilir ama, birçok kütüphaneye ulaşmak da kolay değildir. Ya tadilattadırlar ya bulundukları yerde trafik kapalıdır ya da başka bir engel muhakkak vardır.
Hiç kuşkusuz genç kuşağın kütüphanelere uğramamasının başka nedenlerinden biri, internetin o işlevi üstlenmesidir. Ancak basılı bir kaynağa başvurmadan internetteki bilgiyle yetinmek bizi yanlış bilgilere sürükleyebilir. Her zaman tekrar ettiğim birkaç örnek var:
İnternet’te Gabriel Garcia Marquez’in Veda Mektubu diye bir mektup görünmüştü yıllar önce. Yayıncısı rahmetli dostum Erdal Öz aracılığıyla ajansını aramış ve gerçek olmadığını öğrenmiştim.
Ne yazık ki, ertesi günü Hürriyet hariç birçok gazetede bu haber yayımlanmıştı. Daha ilginci aynı durum geçtiğimiz senelerde tekrar etmişti...
Uzun süre bir şiir de Behçet Necatigil imzasıyla internette görünmüştü. Hem Hilmi Yavuz’la hem şairin kızı Ayşe Sarısayın’la araştırmış, nihayet Necatigil’e ait olduğu sanılan satırların Metin Üstündağ’a ait olduğu ortaya çıkmıştı. Her zaman söylüyorum, kütüphane ile interneti bir arada kullanmak gerekir. Çünkü ansiklopedilerdeki bilgi yayım tarihiyle kaim, oysa internet taze, yeni, son bilgiyi sunuyor bize. Ancak birçok müracaat kitabı, eser kütüphanelerden sağlanıyor.
Elbette mukayese edince internet ile kütüphane arasında önemli farklar var. Örneğin, kütüphanelerin kapanma saatleri. Bu konuda çok yazdım, işten çıkanların geç saate kadar açık kütüphanelerden yararlanabileceklerini belirttim.
Şimdi birçok üniversitenin kütüphanesi 24 saat açık. Atatürk Kütüphanesi de 24 saat hizmet veriyor. Ancak artık kütüphanelerin okurun yaşadığı yere ulaşması gerekiyor. Mahalle kütüphaneleri projeleri gerçekleşmeli. İnsanlar, sitelerde yaşayanlar bu kütüphanelerden yararlanmalı. Yeni çıkan kitapları da okur o kütüphanelerde de bulabilmeli.
Ne yazık ki, devlet kütüphanelerinin yer ve kadro gereksinimleri karşılanmıyor. Özel girişimler de kütüphaneye gerekli değeri vermiyor.
*
TÜRK Bilgi Dağıtım ve İletişim Daire Başkanı Doğan Böncü’nün verdiği rakamların bir bölümünü yazıma aldım. Kütüphanelerin durumunu değerlendirebilelim diye.
“Ülkemizde 2014 yılı itibariyle toplam 29 bin 629 kütüphane mevcut. Türkiye genelinde 2014 yılında 1 milli kütüphane, bin 121 halk kütüphanesi, 559 üniversite kütüphanesi ve 27 bin 948 örgün ve yaygın eğitim kurumu kütüphanesi olmak üzere toplam 29 bin 629 kütüphane mevcut. Milli Kütüphane’deki kitap sayısı, 2014 yılında 2013 yılına göre % 12.8 artarak 1 milyon 629 bin 496’ya ulaştı.
Milli Kütüphane kayıtlı üye sayısı son beş yılda % 18.2 artmasına rağmen Milli Kütüphane’den yararlananların sayısı son beş yılda % 27.9 azaldı. Milli Kütüphane’den yararlananların sayısı 2014 yılında, 2013 yılına göre % 14.7 azalarak, 555 bin 859 oldu.
Halk kütüphanelerindeki kitap sayısı % 6.3 arttı.
Üniversite kütüphanelerinin sayısı ise son beş yılda % 18.2 arttı.
Son beş yılda örgün ve yaygın eğitim kütüphanelerinin ise sayısı % 6.6 arttı. Örgün ve yaygın eğitim kütüphanelerindeki kitap sayısı, 2014 yılında 2013 yılına göre % 10.9 azalarak 27 861 210 oldu. Son beş yılda ise bu kütüphanelerdeki kitap sayısı % 15.5 azaldı.”
*
DEVLET kütüphanelerinin durumu ayrı bir yazı konusu.
Paylaş