Doğan Hızlan: Kültür yoksulluğunun sınırındaki kentler

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

ÖZGÜR ÇOBAN'ın haberi (A.A.) sık sık yakındığım, üzüntümü okurlarımla paylaştığım bir durumu çarpıcı rakamlarla yüzümüze vuruyor.

Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, devletinin acil çözümler listesine alması gereken vahim bir durum.

Önceden itirazınızı biliyorum, oradaki yoksulluğu anlatacağına, sen gene kültürel yoksunluğu yazacak, diğerini es geçeceksin, diyeceksiniz.

Yaşamın bir bütün olduğu sözünü, ikisinin de uyanma, aydınlanma açısından birbirinden ayrılmazlığını dünya ispat etti.

Ağrı Bitlis, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Tunceli, Şırnak, Ardahan'da ne sinema salonu varmış ne de tiyatro.

Sinemasız illerin sayısına bir bakın.

Adıyaman, Ağrı, Artvin, Bingöl, Bitlis, Çankırı, Çorum, Gümüşhane, Kars, Kırklareli, Mardin, Muş, Siirt, Tokat, Tunceli, Yozgat, Bayburt, Şırnak, Ardahan ve Kilis.

Tiyatrosu olmayan illere gelince:

Ağrı, Artvin, Balıkesir, Bilecik, Bitlis, Çanakkale, Çankırı,Erzincan, Gümüşhane, Hatay, Isparta, Kars, Kastamonu, Kırklareli, Kırşehir, Kütahya, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Nevşehir, Niğde, Rize, Sakarya, Siirt, Sivas, Tokat, Tunceli, Uşak, Yozgat, Zonguldak, Bayburt, Karaman, Kırıkkale, Şırnak, Ardahan, Iğdır, Yalova, Karabük ve Osmaniye.

Her yeri il yapmakla iş halledilse diyeceğim yok. Tiyatro, sinema salonsuz kasaba, il oluyor.

İlbay'ın (vali) var ya, yeter.

Üstelik buraya gelen politikacıları, parti liderlerini vali karşılayacak. Büyük törenler düzenlenecek.

Arabesk, müziğn değil hayatımızın en geçerli türü.

Yukardaki listeyi okuyanlar, tiyatro salonu ve sinema salonu bulunan yerleri yazsaydın, zamandan tasarruf ederdik, diyebilirler.

Bu illerin bazılarında kültür merkezleri var, zaman zaman her iki salonunu işlevini - sözümona - görüyor.

A.A. muhabirlerinin belirlemelerine göre, kültür yoksulluğunun sınırının altında yaşayan illerin çoğunluğu Doğu ve Güneydoğu'da.

* * *

CUMHURİYET rejiminin kültür politikaları Anadolu'ya uzuyordu. En azından bugün durumu tartışılan Halk Evleri, kültür merkeziyetçiliğinden kurtulma girişimlerinin göstergesiydi. Anadolu'da yaşayanların da, kültüre ve sanata ihtiyaçları olduğu inancı yaygındı.

Kültürün, sanatın sadece büyük şehirlerde yaşayanlara özgü sanılması, çarpık bir kültür politikasının sonucudur.

İsmail Cem, Kültür Bakanlığı'na atandığı zaman, Halk Evleri projesinden söz etmişti. Şimdi durum nedir, bilemiyorum.

Halk Evleri'nin işlevini belli bir ölçüde kültür merkezleri üstleniyor ama bunlar da yaygınlık sağlayamıyor.

Eğer çok yönlü kültür merkezleri bu illerde kurulursa, o mekanların tiyatro ve sinema salonu gereksinimlerini de karşılayacağına inanıyorum.

Sadece tiyatro ya da sinema salonunun bu illerde yeterince arzulanan amacı gerçekleştireceğine inanmıyorum.

Çünkü seyirci, dinleyici her akşam böyle bir salonu dolduracak sayıda değildir. O illerde birer tiyatro, birer opera, birer orkestra kurmanın da anlamı yoktur.

Ancak kültür merkezlerinde, iki sanata da salonlar tahsis edilebilir. Devlet tiyatroları, orkestraları buralara gelebilir. Sanatı oradakilerin yanına götürmeliyiz.

* * *

CUMHURİYETİN, kültür haritasında oraları çöl olarak göründüğü sürece, siyasal, toplumsal, ekonomik sorunların çözüleceğine inanmıyorum.

Yazarın Tüm Yazıları