Paylaş
Yanlış anımsamıyorsam o kitabı ilk baskısını Altın Kitaplar Yayınevi’nde ben yayımlamıştım.
Yerel yönetimler, orada yaşamış, orayı yazmış, adı o kent, ilçe, belde ile bütünleşmiş kişiler için böyle anma programları yapmalı. Hiç kuşkusuz kalıcı bir girişimde de bulunmalı.
Evi varsa onu onarmalı, semtin bir yerine onun hayatına dair bilgiler, kitapları konulmalı.
Rıfat Ilgaz, yakından tanıdığım, saydığım, sevdiğim bir edebiyatçıydı.
İyi bir şairdi, ne yazık ki Hababam Sınıfı öylesine ünlendi ki birçok çalışmasını örttü.
Birçok yazarın bu konudaki yakınmasına tanıklık ettim.
Kitabı çıktıktan sonra tanıştığım Ahmet Muhip Dıranas da Fahriye Abla’dan yakınırdı, “Onun ünü diğer şiirlerin görmezden gelinmesine sebep oldu” demişti.
Fahriye Abla’nın Dıranas’ın ölümünden sonra fotoroman yapılması, birçok hukuki problemler ortaya çıkardı.
O zaman eşi Münire Dıranas’ın hakkını Hürriyet gazetesi hukuk servisi savundu ve davayı kazandı.
Hiç kuşkusuz insanın yaşamında bazı olaylar vardır ki unutulmaz.
Başka yazılarda da sözünü ettiğim, Şan Sineması’nda yapılan Rıfat Ilgaz gecesinin takdimciliğini ben üstlenmiştim. Bu görevi de bana oğlu Aydın Ilgaz iletmiş, geceyi birlikte düzenlemiştik.
Bir de açıkoturum yapıldı.
Şan Sineması’nın salonunun dışına taşmıştı gelenler, herkes merdivenlerde oturmuştu.
Benim de seçici kurulunda bulunduğum 100 Temel Eser listesinde onun Halime Kaptan kitabı da yer almıştı.
Şimdi 40. baskıya ulaşmış bir kitap.
Festivale kimler katılıyor:
Cideli Emin
Ahmet Aykın
Yılmaz Cesen
Soner Öztürk
Görkem Erkan
Haluk Levent
Arzu Akça
Ahmet Selçuk İlkan
Gripin
*
YURTDIŞI turizmin rehber kitaplarında ziyaret edilecek yerlerin listesinde sadece arkeolojik kazıları, müzeleri, camileri, kiliseleri yazılmaz.
Çoğunda orada yaşamış müzisyenlerin, edebiyatçıların, ressamların da adı anılır.
Oradaki müzelerin kataloglarının yanı sıra onların da buraya dair kitapları bulunur.
Sözgelimi birçok gezide Homeros’un Odyssea’sının geçtiği yerler de gösterilir.
Orayı ölümsüzleştiren ressamın bir kitabı da konulmalı, hatta atölyesi duruyorsa ziyaret edilmeli, küçük bir kitapçık da alınabilmeli.
Bizde üç yer var:
Tevfik Fikret, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Sait Faik Abasıyanık. Üçünün de müzeleri rehberli turistik gezilerde yer alıyor mu bilmiyorum.
Bodrum’u anlatırken, yazarken, orada tatilini geçirirken, Halikarnas Balıkçısı’nı bilmemek, onu okumamış olmak bağışlanır bir cehalet değildir. Tatile gelenler arasında bir anket düzenlense sonucunu doğrusu çok merak ediyorum.
Ressamlar için, müzikçiler için de geçerli bu.
Bir Anadolu kentine gittiğimde -hatta gitmeden önce- yazarları, sanatçıları hakkında bilgi edinirim, özellikle de yerel müziğin CD’lerini, kayıtlarını dinlerim. Onlarsız o şehri tanımak, insanını, ruhunu anlamak mümkün değildir.
İspanya’da flamenkoyu görmeden, Portekiz’de fadoyu dinlemeden yapılan her gezi eksiktir.
Çok iyi yazılmış gezi kitaplarımız var ama bu dalın klasiği, başyapıtı bence Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Beş Şehir’idir. Şehrin bütünü nasıl anlatılır, nasıl oradan lezzet alınır, öğretici bir kitaptır
Birçok gezimde Lawrence Durrell bu otelde, bu kentte yazdı diye tanıtıldığını rehberlerde gördüm.
Kahire’de Agatha Christie bu otelde Nil’de Ölüm’ü yazdı diye turistlerin gezdirildiğini oraya gittiğimde gördüm.
*
KÜLTÜR turizminin bir bütün olduğunu, kuşatıcı bilgilerle değer kazandığını, bütün türlere değinilerek yapıldığını unutmayalım.
Paylaş