Mozart hakkında yazmak çok zor ve çok kolay. Geniş bir Türkçe bibliyografya çıkartabilirsiniz, yabancı dildeki başvuru kitaplarına da kütüphanenizde elinizi uzattığınızda birden kendinizi bir ezgiler ummanında bulur, işin içinden çıkamazsınız.
Çin takvimine göre 2006 "Köpek Yılı", benim ve müzik tutkunları için ise başka bir sebepten dolayı, kutsal bir yıl.
Wolfgang Amadeus Mozart’ın doğumunun 250. yılı. Müzik dergileri, gazetelerin müzik, sanat sayfalarında mutlaka onunla ilgili bir yazı, haber var.
Eserlerinin eski icraları yeniden basılıyor veya yeni icralar müzik mağazalarının vitrinlerinde gözüküyor.
Yıllar önce dinlediğim ama bugünlerde diskoteğimdeki karışıklık dolayısıyla bulamadığım Karl Böhm’ün yönettiği Mozart’ın opera uvertürlerinin çalındığı bir longplay’de bir ara veriliyor, Böhm şöyle konuşuyordu: "Mozart, benim büyük aşkım."
Çoğumuzun büyük aşkı.
İngiliz müzik dergisi The Gramophone’un kapağındaki yazıya bütün kalbimle katılıyorum: "Hepsinin En Büyük Bestecisi"
Kimdir Mozart?
Gerçekten de senfonileriyle, operalarıyla, müzik tarihinin en etkili, en verimli, en sevilen, en çok çalınan, en çok tanınan bestecisi.
Bir iddiaya bakarsanız, birisi notalarını yazsa, bir emekliliğe hak kazanacak süre dolarmış. Ya bestesi...
Ölümünün 200. yılında birçok plak şirketi onun eserlerinin toplu icralarını çıkarmışlardı. Şimdi yeniden bu çalışmalar başladı. Sadece Warner Classics, Mozart’ın bestelerinin icralarını 90 CD’lik dokuz kutuda satışa çıkardı.
Size bugün kitapçılara uğradığınızda alabileceğiniz, bulabileceğiniz birkaç Mozart kitabından söz edelim.
Mozart’ın 250. doğum yılında kitapları arasında çok kısa bir gezintiye çıkacağız. Ara sıra gezintilerimiz sürecek.
Mozart Yılı’nda onunla ilgili kitapları, müziğini dinlemeyi ihmal etmeyin. Mutluluğunuz, yaşama sevinciniz eksilir yoksa.
Mozart-Dehanın Gölgesinde kitabında sanatçının çocukluğundan son gününe kadar, bütün yaşamını, besteleri üzerine söylediklerini, kişisel yorumlarını okuyabilirsiniz. (Can Yayınları, Çev: İlknur Özdemir, Mart 2004)
Gerçekten bu biyografide, sanatçıyı ayrıntısıyla tanımanız mümkün.
Yazarı Maria Publig, Çok Kişisel Bir Görüş adlı sunumunda bir gerçeğe değiniyor: "Wolfgang Amadeus Mozart, bereketli bir konudur."
Yalnız yazarlar için mi?
Peter Shaffer’in Amadeus oyununu Milos Forman sinemaya aktardı. Burada Mozart çocuksu kişiliğiyle sunuluyordu. Ayrıca burada rakibi Antonio Salieri ile de münasebetleri gündeme gelmişti.
Daha sonra Joseph Losey de ünlü operası Don Giovanni’nin filmini çekti.
Publig’in biyografisi, sıradan bir yöntemle yazılmış değil, onun iç dünyasını yansıtıyor özellikle.
Hele babasıyla ilişkisini, Mozart’ın kendisi hakkında söylediklerini özellikle okumanızı isterim.
Hiç kuşkusuz hayatındaki kadınlar da es geçilmemiş bu kitapta.
Norbert Elias’ın Mozart-Bir Dahinin Sosyolojisi, bir dehanın toplum içindeki durumu, konumu üzerine bilimsel bir inceleme. (Kabalcı Yayınevi,Çev: Yeşim Tükel)
Özellikle Maddeler Halinde Mozart’ın Acıklı Yaşamöyküsü okunmaya değer. Mozart’ı bir yere oturtarak sevebilmeniz, eleştirebilmeniz için.
Elias’ın bir yargısını birlikte okuyalım: "Mozart; eserleri, yeni kuşaklar tarafından, sürekli yinelenen sınavı oldukça ikna edici biçimde ve başarıyla geçen sanatçılardandır."
Nina Berberova’nın Mozart’ın Dirilişi adlı küçük hoş kitabında, insanlar kimi diriltmek istediklerini tartışırlar ve kendilerince de bu diriltme talebinin gerekçesini sunarlar.
Maria, Mozart’ı diriltmek istiyordu. Neden?
"Ben yalnızca Mozart’ı diriltirdim, evet, evet, yalnız Mozart’ı, diye düşündü Maria, başka kimseye ihtiyacım yok, hem zaten gereksiz olurdu."
Çünkü, müziğinin mutlulukla ilişkisi onu böyle konuşturmuştu. (İletişim Yayınları, Çev: Levent Yılmaz)
Bir sanatçıyı kendi sözlerinden tanımak, birinci elden o sözlerin ışığında eserlerini yorumlamak istiyorsanız, Friedrich Kerst’in "Bir insan ve sanat adamı olarak Kendi Sözleriyle Mozart"ı okumanızı salık vereceğim. (Bileşim Yayınevi, Çev: Mesruh Savaş)
Mozart’a bir çocuk nasıl beste yapacağını sorduğunda müzik dehasından şu yanıtı alıyor: "Eğer yetenek varsa, bu kendini ifade etmek için insanı sıkıştıracak ve büyük acılar verecek, kendini gösterecek, sonunda da bu acılarla birlikte hiç kuşkusuz ortaya dökülecektir.
Buna kulak ver, kitaplarda bunlarla ilgili öğrenebileceğin hiçbir şey bulamazsın. Senin okulun (kulağını, başını ve kalbini işaret ederek) burası, burası ve burasıdır. Buradaki her şey tamamsa o zaman kalemini al ve otur; daha sonra da o işi iyi bilen birinin fikrini al."
Anthony Burgess’in Mozart ve Deyyuslar’ı ise müziğe, sanata, sanatçıya farklı bir yaklaşım, tartışabileceğiniz kanıtlar. (İş Bankası Kültür Yayınları, Çev: Aslı Biçen)
Eleştirmenler kitap için şöyle yazmışlar: "40. Senfoni’yi edebiyata dönüştürmek için Stendhalvari bir çaba."
Nadir Nadi’nin Dostum Mozart’ı kendi deyimiyle, "Emekli bir amatör kemancı"nın notları değildir, Mozart’ın yaşamanı, besteciliğini anlatırken, onun insanlara mutluluk aşılayan özelliğini, dehasını vurgulamıştır. (Çağdaş Yayınları)
Katharine Thomson’un Mozart’ın Yapıtlarındaki Masonik Örgü, tüm zamanların en büyük bestecisinin düşünsel yanını müziğindeki Masonik unsurları ele alıyor. (Pencere Yayınları, Çev: M. Halim Spatar)