Paylaş
Fakir Baykurt'un ilk kitabı 'Çilli' yayınlanalı 44 yıl olmuş.
Yarım yüzyıla yakın Türk edebiyatına önemli eserler kazandırmış bir usta.
Köy Enstitüsü çıkışlı bir edebiyatçı.
Fakir Baykurt üzerine çok yazıldı, Köy Enstitüleri, Köy Romanı sevildi, okundu, eleştirildi, savunuldu, suçlandı.
Edebiyat tarihindeki yerini, Anadolu ve köylü gerçeğini bize tanıtması açısından işlevini inkár etmek mümkün değildir.
Her genç kuşak, kendinden önce yazılanlara, ona sunulanlara tepki gösterir. Çünkü edebiyat yargılarını, beğenilerini tazelemek, kendine özgü bir estetik sistem kurmanın coşkusunu, bireyselliğini ve bencilliğini yaşamak ister.
Ertuğrul Özkök de aydın ve akademisyen olarak bu ruh halini yaşamış.
‘‘Adı Fakir, Ruhu Zengin’’ yazısında (4 Ekim 1999, Pazartesi, Hürriyet) Köy Romanı'na, onun düşünce ve yaratma kaynağı Köy Enstitüleri'ne bakışını gözden geçiriyor. Gençlik başkaldırmalarının sonuçlarını şimdi aklın, telaşsız yargıların emrine veriyor.
Bence kuşağının yanlışını düzeltme cesaretini gösteriyor, 'aydın'lığın bireyselliğini, özeleştiri kavramıyla tahkim ediyor.
Sevdiğim ve 'aydın'lığın değişmez özelliklerinden biri olan beyin manevralarını sergileyen Özkök'ün yazısından bir bölüm:
‘‘O zaman daha küçüktük, onu daha sonraki yıllarda keşfettik. 1960'lı yıllarda Türkiye'de esmeye başlayan sol rüzgarların gölgesinde.
Bu etki, köy romanlarına tepki duymaya başladığımız 1970'li yılların sonuna kadar devam etti.
Başlarda ne kadar sevdiysek, sonre da o kadar eleştirir hale geldik.
Ankara Sanatsevenler Derneği'nde köy romanına karşı bir çok konuşma yaptım.’’
***
İNSANLARIN düşüncelerini, keskin yargılarını zaman içinde gözden geçirmesi, değiştirmesi, yenilemesi; 'döneklik' suçlamasının korkutucu terörü ile sindirilmeye çalışılır.
Verdikleri yargıların üstüne yatan aydınlar bana hüzün verir.
Evet, o zaman eleştirdik ama şimdi bu toptancılığın yanlışını anladık diyor, Özkök.
Çünkü Fakir Baykurt ile Köy Enstitüleri arasındaki damarı unutmuyor, hem de bir yazarla bir akımı yapışık Siyam İkizleri zihniyetiyle eleştirmiyor.
Biz bilgisizliğimizi, bir illüzyonistin kara örtüsü altında yok ediveririz.
Ertuğurl Özkök, Köy Romanı'nı, Köy Ensitüleri'ni eleştirirken bile, edebiyatçının bireysel kompartımanında ağırlıyor Baykurt'u:
‘‘Ama Fakir Baykurt adı hiçbir zaman şahsi önem hiyerarşimde bir derece bile aşağıya inmedi.
O, benim için hep 60'lı yıllarımın efsane ismi olarak kaldı.
İnanmış bir yazar, düzgün bir hayat, dönemine damgasını vurmuş eserler ve samimiyet...’’
Evet, ‘‘80 kafası ile köy enstiülerini yargılamanın’’ hatasını yazmış.
Komplekssiz 'aydın', itirafları ve özeleştirileriyle döşenmiş bir yoldan yarına ulaşabilir.
***
NİETZSCHE'nin sözünü herkes beynine mıhlasın:
‘‘Derisini değiştirmeyen yılan ölür.’’
Fakir Baykurt ve eserleri başka yazıya kaldı.
Paylaş