GEÇEN hafta pazartesi günü çağrılı olarak Kıbrıs’taki Lefke Avrupa Üniversitesi’ne gittim.
Konferansımın konusu, Kültürlerarası Diyalogda Edebiyatın Yeri idi.
Pazar gecesi Kıbrs’a vardım, akşamı da Bellapais’de üniversite rektörü Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu ile yemekte, üniversiteler, öğrenciler, küresellik üzerine konuştuk.
Büyükuslu, iki yılı aşkın bir süredir rektör, eğitimin artık küresel özelliğini iyi algılayanlardan, bilim adamlığı ile işadamlığını birleştirerek anlattıklarını doğrusu benimsedim.
Kıbrıs, üniversite açısından eğitim zengini bir yer. O, uluslararası standartları, normları yönettiği kuruma yerleştirmek için çalışıyor. Girişimleri gerçekleşirse, çağdaş eğitim adına başarılı sonuçlar alır.
Hızla değil, yavaş ama emin adımlarla yükselmeyi tercih edenlerden. Artık ben de üniversitenin gelişimini izleyeceğim.
* * *
KONFERANS vermek için beni üniversitenin edebiyat bölümünün seçkin öğretim üyelerinden Meral Demiryürek çağırdı.
Onu, Bir İstanbul Bilgesi Sermet Muhtar Alus, 1887-1952 kitabından tanıdım.
Seçtiğim konu, bugün Türkiye açısından hele Kıbrıs açısından çok önemli. Çünkü diyalog, iki ülkenin, iki ülkenin insanlarının tanınması için çok gerekli.
Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Mehmet Demiryürek, aynı zamanda tarih bölümü başkanı.
Konferans veren herkesin dikkat ettiği bir husus vardır. Konuşmanızın ilgiyle ve bilgiyle dinlenmesi. Sorulan soruların hem soranın düşüncelerini ifade etmesi hem de size konuşmanıza yeni açılımlar sağlaması.
Lefke Avrupa Üniversitesi’nde Meral Demiryürek’in öğrencilerinde bunu gözlemledim.
Konuşmacının kitaplarını okumuşlar, oradan soru çıkardılar ve yarına dönük birçok edebiyat sorununu da dile getirdiler.
Ders dışında dünyayı izleyen, iyi okuyan bir öğrenci kuşağıyla karşılaştım.
* * *
LEFKE AVRUPA ÜNİVERSİTESİ’nden mutlu ayrıldım. Öğretim üyelerine de, öğrencilere de teşekkür ederim.