Paylaş
Şimdiye kadar İstanbul’un birçok semti üzerine kitaplar yayımlandı.
Beyoğlu ile ilgili incelemeler oranında başka semtler yazılmadı. Eski İstanbul’un semtleri inceleme/araştırma türünden çok, ya anılarda ya da romanlarda, öykülerde karşımıza çıktı.
Hiç kuşkusuz bu araştırmaların önemli bölümü orada yaşayanların, o tarihi bilenlerin tanıklıklarıdır.
Kadıköy’ün Canlı Tarihi* bu özelliği öne alan bir çalışma.
Kadıköy’ü ve Kadıköylü dostlarım aracılığıyla tanıyorum.
İdil Biret ve eşi Şefik Yüksel, Cahit Kayra, Tuğrul Tanyol kıdemli Kadıköylüler.
Önsöz’de kitabı hazırlayan çalışma grubu tanıtılıyor:
“Kadıköy Kent Konseyi Tarihi Kültürel Miras ve Kent Belleği Çalışma Grubumuz, bu kitapla önemli bir çalışmaya imza attılar.
İlçemizdeki Doğal ve Kültürel Varlıkların tespiti dolayısıyla koruması ve koruma bilincinin yerleşmesi konusunda yaptıkları çalışmalar gerçekten çok ama çok önemli. Kentsel dönüşümün en plansız ve hızlıca yaşandığı ilçemizde yok olan kent belleğinin korunması için çok ciddi emek veriyorlar.”
Önsöz’ü Saltık Yüceer yazmış.
Kadıköylüler Kadıköy’ün mahallelerini anlatıyor.
- Prof. Dr. Semavi Eyice, Bostancı’yı,
- Dr. Müfit Ekdal, Feneryolu’nu
- Tekin Gönenç, Caddebostan’ı
- Prof. Dr. Turhan Esener, Fenerbahçe-Kalamış’ı,
- Ahmet Necat Gülgün, Rasimpaşa’yı,
- Cahit Kayra, Yeldeğirmeni’ni,
- Müzeyyen-Selçuk Özel, Sahrayıcedid’i,
- Timsal Karabekir, Erenköy’ü,
- Tevfik Yener Çakmak, Zühtüpaşa, Kızıltoprak’ı,
- Hatice Acar, 19 Mayıs’ı,
- Zeynettin Maraş, Suadiye’yi,
- Yılmaz Ayyıldız, Hasanpaşa Mahallesini...
Meslek sahibi ve esnafla sohbetler bölümünde yer alanlar:
- Kadıköy’ün en eski doktoru Dr. Jirayr Kaynar,
- Yeni Moda Eczanesi sahibi Melih Ziya Sezer,
- Aziziye Fırını Sahibi Selâhattin Kobal,
- Hasanpaşa esnafı Mithat Münteha Çalışkan.
*
SEMAVİ EYİCE, semtini anlatıyor :
“Bostancı’da biraz parası olanlar sahilden ev alıyorlar, daha az parası olanlar da tren hattının öbür tarafından alıyorlardı.
1930’lu yıllarında hatta ilk taşındığımız senelerde buralarda evler çok seyrekti, geniş geniş araziler sahipsizdi.”
Gerçekten de trenle Kartal, Pendik’teki akrabalarımıza giderken, hat boyundaki tek katlı, iki katlı evleri görürdüm. İstasyonlarda tek bir lamba yanardı.
Cahit Kayra, Yeldeğirmeni’nin tarihini anlatmış:
“1774-1789 yılları arasında, Padişah I. Abdülhamit tarafından sarayın ve ordunun un ihtiyacını karşılamak için buraya 4 yel değirmeni yaptırılmış. Maalesef semte adı verilen bu yel değirmenlerinden bugün hiçbiri yok. 1903’te değirmenlerin son kalıntıları da yıktırılmış.
Sinagog, kilise ve cami... İstanbul’da bu üç ibadethanenin de bulunduğu semtler vardır. Balat, Kuzguncuk vs... Kadıköy’de ise bu üç ibadethanenin, rıhtıma yakın oluşu ile dikkat çeken Yeldeğirmeni, bu tip semtlerimiz arasında yer almaktadır.”
Dr. Müfid Ekdal’ın anıları:
“Atatürk, Fenerbahçe’ye geldiğinde ben tıbbiyedeydim. Fenerbahçe’ye Bizans döneminde Hera denirmiş. Hera Taşı, Hereke Taşı denmiş.
Fenerbahçe’nin tanrıçası Hera’dır. Eskiden kitaplarda Herion denmiştir, Herion yazar ama Fatih Sultan Mehmet’ten sonra Seremis denmiş. Seremis kelimesi sazlık demekmiş. Kalamış adı oradan geliyor.”
*
ANILARI okumak güzeldir hele söz konusu Kadıköy’se.
........................................
(*) Editör: Filiz Sever
Yazı yayımlandıktan sonra pek çok telefon ve e-posta aldım. Kitaba ulaşmak isteyen okurlar için iletişim bilgisi vereyim: Kurbağalıdere Cad. Ecevit Apt. No: 21/1 Hasanpaşa
0 216 347 53 47
Paylaş