AYA İRİNİ pazartesi akşamı eşsiz gecelerinden birini yaşadı. Jordi Savall yönetimindeki Hesperion XXI topluluğu, müzikle yüzyıllar içinde bize bir ses gezisi yaptırdı.
Türk dinleyicisi önemli konserleri kaçırmıyor, Aya İrini’nin içinde ayakta duranlar bile vardı. Savall’e gösterilen ilgi, Türk dinleyicisinin müzik ve sinema dünyasını yakından izlediğini kanıtlıyor.
Topkapı Sarayı’nın kapısından içeri girdiğimde, ağaçlardan gelen ıhlamur kokusu ve Aya İrini’nin görüntüsü, beni konsere çoktan hazırlamıştı.
Bakire Meryem’e Ağıtlar, Aya İrini’den başka hangi mekana bu kadar uygun düşebilirdi. Üçüncü Ahmed Çeşmesi’nin önünden geçerken mekan gene bana kozmopolit, çok renkli, çok sesli İstanbul’un güzelliğini anımsatıyordu.
Sinemanın, bütün sanatların tanınmasında, özellikle müziğin kitlelere ulaşmasındaki işlevini Jordi Savall olayı bir kez daha kanıtlamaktadır.
Alain Corneau’nun yönettiği ve benim sinema başyapıtlarım içinde yer alan Dünyanın Tüm Sabahları (Tous les matins du monde) filminin müziğiyle Savall dünyaca tanındı.
Viola da gamba’yı da olağanüstü icrasıyla sevdiren, yaygınlaştıran Jordi Savall’ın topluluğunun adı nereden gelmektedir?
Eski zamanlarda Avrupa’nın en batısındaki İtalya ve İberik Yarımadaları’na verilen ad olan Hesperia, Yunanca Hesperio sözcüğünden gelmektedir.
Hesperio aynı zamanda akşam üstü batı yönünde göründüğünde Venüs gezegenine verilen addır.
Topluluk 18. yüzyıl öncesi Avrupa, özellikle İspanyol müziği üzerine çalışmaktadır.
Jordi Savall’in eşi, soprano Montserrat Figueras, kızı harpist Arianna Savall de toplulukta yer alıyor.
* * *
KONSER arasında Lale Plak’ın sahiplerinden Hakan Tayla ile karşılaştık.
Jordi Savall, kızı Arianna Saval ile mağazalarına gelmişler. Buradaki özgün müzik CD’lerini araştırmışlar.
Hakan Tayla da bazı Türk müziği CD’lerini, geleneksel müziğimizden örnekleri vermiş.
Cumartesi gününden beri Jordi Savall dinliyorum, adetimdir, herhangi bir solistin, topluluğun konserine gitmeden önce plaklarını mutlaka dinlerim. Bu bir kulak alıştırmasıdır.
Museviler 1492 yılında İspanya’dan sürgüne gönderildiklerinde bir bölümü de Osmanlı İmparatorluğu’na sığınmıştı. O dönemde Sefarad diye adlandırılanlar gittikleri çeşitli ülkelerin kültüründen etkilendiler, bunların arasında Türkiye de vardı.
* * *
YAZIMA, Jordi Savall yönetimindeki Hesperion XXI topluluğundan dinlediğim Diaspora Sefardi- Romances & Musica Instrumental (Diaspora Şarkıları ve Müziği Sefarat Romansları) eşlik etti.