İstanbul Modern’de iki sergi ve atölye çalışmaları
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
YAZ günlerini, benim gibi büyükşehirlerde geçiriyorsanız, salık verilecek mekánlar müzelerdir.
Orada hem görsel eğitim yaparsınız, hem de vaktinizi en iyi, en işlevsel biçimde değerlendirmiş olursunuz.
"Küreselleşen dünyanın imgelerini yaratan fotoğrafçı" diye tanımlanan Andreas Gursky’nin fotoğrafları. Belki de bu yazın en etkileyici fotoğraf sergisi.
Yaşadığımız çağda gördüğümüz toplumsal kareler, büyük binalar, yarışmalar, konser alanları, insan kalabalığı, soluk soluğa yaşayan insanlık, hálá üzerine bina kondurulmamış geniş düzlükler ve bunların verdiği sonsuzluk hissi.
İşte, Gursky’nin bende bıraktığı ilk izlenimler.
Fotoğraflarda neyi gördüm?
İki kez gittiğim Kahire’nin sergideki büyük ebattaki fotoğrafları, o şehrin karmaşasını ve bütün kimliğini veriyor.
Mayday V, bir plazadaki günlük yaşamın dışarıdan görünüşünü çekmiş. O fotoğrafta kendisi de yer alıyor.
Konser kalabalığı nasıldır? Madonna konserinden fotoğrafı görünce bunun yanıtını verebilirsiniz.
* * *
GURSKY, modern kavramının getirdiği yabancılaşmayı, kitle içinde erimeyi, keşmekeşi, kaosu, müthiş bir ustalıkla tespit ediyor. Kimi fotoğraflarındaki akıl almaz hareketlilik, bir diğerinde kendini sonsuz bir uzama bırakıyor, yaprağın kımıldamadığı.
Bir süpermarkette sergilenen ürünler. Hepimizin dahil olduğu, ama Gursky gibi göremediği tüketim dünyasının dolaylı eleştirisi.
99 Cent II adlı bu fotoğraf 3.5 milyon dolara satıldı bir müzayedede.
Objektifi, ışığı, adeta ressamların fırçası gibi kullanıyor.
F 1 (Formula 1) yarışlarının/yarışçılarının fotoğrafları, ilginizi çekecektir. İki rakip takımın, yan yana hem birbirleriyle, hem de zamana karşı olan yarışını tüm detaylarıyla veriyor.
Benim önünde durduğum bir fotoğraftan özellikle söz etmek isterim.
Adı Bibliothek. O büyük geniş yüzeyde, "dünyanın belleği"nin olduğunu hayal etmek bile yetiyor.
James Bond Adaları’nı görmeden sergiyi terk etmeyin. Aynı mekánın, farklı açılardan huzur veren ve insanı gerilime sürükleyen kareleri belleğinize kazınacak.
* * *
AHMET POLAT’ın "Kimsin Sen?" fotoğraf sergisinde, kimlik ve aidiyet arayışı ön plana çıkıyor. Serginin küratörü Engin Özendes.
Türk-Hollandalı sanatçı, bireysel öykülerle bu arayışı birleştiriyor.
Türk-Hollandalı olmak neleri getiriyor? Neler ilgisini çekiyor?
Göçmenlik, kültür farklılığı, dışlanmışlık, ikilemde kalmak.
Keşif yolculuğuna çıktığında, insana dair fotoğrafları, geniş bir konu zenginliğini kapsıyor.
"Ahmet Polat’ın Transvaal’deki gettodan Dordrecht’teki göçmenlere, 1999 depreminden sosyete manzaralarına dek, değişik konuları içeren sergisinde toplam 86 fotoğraf yer alıyor."
İnsanların serüveninin belgeleri.
* * *
İSTANBUL MODERN’de 6-12 yaş grubu çocuklara yönelik Yaratıcı Atölye’de ise çocuklar görsel yeteneklerini geliştiriyorlar.
Resimli Masallar, 07-10 Ağustos, Özdemir Altan’ın Köpek Gezdirme Alanları isimli yapıtından esinlenerek 14-17 Ağustos tarihi arasında yapılacak çalışma da, resim kompozisyonunun oluşması konusunda çocukları yönlendiriyor. Çocuklarımızın, belki de geleceğin sanatçılarının ilk estetik deneyimleri bu atölyede hayata geçiyor.