Paylaş
Yaşadığımız dünya nereye gidiyor. Bizi nasıl bir gelecek bekliyor. Günün hızlı ritminde bunu pek düşünemiyoruz. Sanat bize bir ayna tutuyor. Dünyanın yok oluşunun çanları İstanbul Bienali’nde kulakları yırtarcasına çalıyor.
Bu yılki bienalin teması:
‘Yedinci Kıta’.
Bienal kataloğunun başındaki Önsöz’de Bige Örer, vahamete değiniyor:
“İklim krizinin tartışmasız bir gerçek olduğu, insanların yaşam biçimlerini, üretim ve tüketim sistemlerini temelden değiştirmek zorunda oldukları bir zamandayız.
Bilim insanları ve sivil toplum örgütleri küresel iklim adaletine yönelik toplumsal bir dönüşüm çağrısı yaparken genç iklim aktivistleri yüzden fazla ülkede sürdürdükleri grevlerle yetkililerin somut adımlar atması için güçlü bir baskı mekanizması kuruyor.
Türkiye’de sosyal, politik ve ekonomik durum ve tercihlerden bağımsız olarak her on kişiden en az altısı bu konuda kaygı taşıyor. Bu küresel sorunun çözülebilmesi için hem hükümetlerin hem de hükümet dışı aktörlerin hızlı bir biçimde harekete geçmesi gerekiyor.
Tüm bu acil tartışmalar içinde sanatın farklı perspektifler sunması, alternatif gelecek hayalleri kurması kaçınılmaz.”
‘Yedinci Kıta’ başlığı altında 25 ülkeden 56 sanatçının 220’den fazla eserini bir araya getiren bienal, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin Tophane’deki binasının yanı sıra Pera Müzesi ve Büyükada’da ücretsiz olarak gezilebiliyor.
Küratörlüğünü sanat dünyasının önde gelen isimlerinden akademisyen ve yazar Nicolas Bourriaud’nun üstlendiği bienal, günümüzün en acil meselelerinden ekolojiyi farklı açılardan ele alan eserlere ev sahipliği yapıyor. İnsanlığın sebep olduğu doğal veya kültürel atıklara antropoloji ve arkeolojinin araçlarıyla bakan güncel sanat çalışmalarına yer veren bienal, sanat ve ekoloji arasındaki ilişkiyi de tartışmaya açıyor.
BİENALDE UZUN CUMA
Bienalin kapanış haftasına özel olarak İstanbul Resim ve Heykel Müzesi ve Pera Müzesi’ndeki sergiler 8 Kasım Cuma günü akşam 22.00’ye kadar açık olacak. Bienal kapsamında ziyaretçiler, iki mekânda yer alan sergileri sabah 10.00’dan akşam 22.00’ye kadar gezebilecek. Büyükada’daki mekânlar ise 10.00-18.00 arası ziyarete açık. 8 Kasım Cuma’ya özel olarak İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nde bağımsız plak şirketlerinin buluşması 18.00-22.00 arasında Worlbmon kapsamında gerçekleşecek. Gecede çeşitli performanslar da izleyicilerle buluşacak.
Açılış haftasında gerçekleşen “Yedinci Kıtayı Keşfederken” başlıklı tartışma serisinin devamı niteliğinde olan konuşma dizisinde her başlık altında bir düşünür sergiden bir sanatçıyla eşleştirilecek ve “Antroposen çağdaş düşünceyi ne şekilde ve ne ölçüde dönüştürebilecek?” sorusu tartışılacak.
9 Kasım Cumartesi günü saat 13.00’te Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fındıklı Kampusu’nda yer alan Oditoryum’da gerçekleşecek oturumlarda şamanizm ve moleküler biyoloji ilişkisini inceleyen antropolog-yazar Jeremy Narby ile sanatçı Suzanne Husky, geç liberalizme eleştirel kuram üzerinden bakan Elizabeth A. Povinelli ile sanatçı Ursula Mayer, antropolog Umut Yıldırım ile sanatçı Elmas Deniz, Lyon ENS’den felsefeci Patrick Degeorges ile sanatçı Johannes Büttner bir araya gelecek.
BİENALİ FARKLI İSİMLERİN SESLERİNDEN DİNLEYİN
Podcast serisinde bu sohbetlerin yanı sıra iklim aktivisti Atlas Sarrafoğlu, akademisyen Prof. Dr. Edhem Eldem, oyuncu Hale Soygazi, DJ ve müzik yazarı Gülşah Güray, müzisyen Kalben, yazar Şebnem İşigüzel, yazar Yekta Kopan gibi birçok farklı ismin bienali gezerken edindiği izlenimler de dinlenebiliyor.
*
HAFTA sonu programınıza mutlaka bienali koyun. Sanat bizi uyarıyor.
Paylaş