Paylaş
İsmail Cem'in CNN TÜRK televizyonunda yaptığı bir konuşma hemen tartışılmaya başlandı.
İyi oldu. Cem'in söyledikleri; düşüncesi sığ bir politikacının değil bir yazarın çağdaş çözüm önerisiydi ve gerçekçiydi.
Onun için beni ilgilendirdi.
Bazı insanların tepki göstermesi; herkesin söylemek istediğini önce teláffuz etmekten kaynaklanır.
İşte o zaman da öküz altında buzağı arama faaliyetleri başlar.
Okuyunca hem sevindim hem şaşırdım. Bir FP'li milletvekili ile bir MHP'li milletvekili nerdeyse Názım Hikmet'in ardından gözyaşı dökmüşler. Shakespeare'in övgü dolu tiradlarını yaya bırakmışlar.
Onun iyi bir şair olduğunu, vatanını sevdiğini söylemek için ölümünün üzerinden otuz yedi yıl yıl geçmesi mi gerekiyordu?
Biz, davalı yazarlarımızı, yıllar sonra vicdanımızda bu eziklikle aklayacaksak, bugünün sanatçılarının vay haline.
İsmail Cem, bu konuşmasında kültürel özerkliği savunuyor. Herkesin, bütün azınlıkların kendi dilinde konuşabilmelerini, yaratıcılıklarını ortaya koymalarını uygun buluyor. Müziklerini icra edebilmelerini, dillerini konuşabilmelerini olağan karşılıyor.
Böylece de kültürel özerklikte Türk ve Kürt ayrımını gözetmiyor.
Osmanlı'nın yere göğe koyamadığımız hoşgörüsünü bugün neden hatırlamak istemiyoruz?
Çoğulculuk, hoşgörü, mozaik... Dilimizden düşürmediğimiz bu kavramları sıra uygulamaya gelince görmezlikten geliyoruz. İş sözde kalsın istiyoruz.
Kimseye belli bir kültürü empoze etmemek, kültürel özgürlüğün ayrılmaz bir parçası.
Cem'in söylediklerini, önerilerini kültürel çözüm olarak algılıyorum. Tersini düşünmek 700 yıl geriye gitmek anlamına geliyor.
* * *
ERMENİ müziği, Rum müziği, Laz müziği, Kürt müziği CD'leri, kasetleri çıkıyor. Biz onların konserlerini yasaklıyoruz.
Sonuç ne?
Eğer bir ülkede, bir dilde şarkılar söyleniyor, türküler yakılıyorsa, insanlar o dilde kendilerini ifade ediyorlarsa bunu baskı altında tutmanın ne anlamı var?
Bütün dünya müzik dergilerinde, etnik müzikle ilgili bölümler açıldı.
Mozaik, çeşitlilik ister, o da değişik grupların yaratılarının aynı coğrafyada varolmasıyla mümkündür.
TRT bir zamanlar bazı müzik türlerine radyo ve televizyonlarda yer vermiyordu, yasaklamıştı. Şimdi arabeske bile kapılarını açtı.
* * *
İSMAİL Cem'in kültürel özgürlük önerisini reddetmeyin.
Çünkü yazarlar hep, doğru yerde ve doğru zamanda konuşarak, toplumun gerisinden gelmezler.
Doğruyu önceden söylerler. O da toplum için bir kazançtır.
Paylaş