BU yıl Erdal Öz Edebiyat Ödülü, Murathan Mungan’a verildi.
İyi bir yayıncı ve yazar olan 1950 Kuşağı’nın önemli adlarından Erdal Öz’ün anısını yaşatmak için Can Yayınları’nın katkılarıyla verilen bu ödül beşinci yıla ulaştı. Bu ödülü daha önce, Gülten Akın, İhsan Oktay Anar, Nurdan Gürbilek, Şavkar Altınel almıştı. Ödüllerin saygınlığı; hem seçiciler kurulu üyelerinden hem de seçilen isimden kaynaklanır. Ödülün, değişik türlerdeki başarılı kitaplarıyla Türk edebiyatının önemli adları arasında sayılan, iyi yazar Murathan Mungan’a verilmesi, bu yılki seçimin de isabetini gösteriyor. Bu yılın seçiciler kurulu, Nüket Esen başkanlığında, Kaya Genç, Enis Batur, Zeynep Çağlıyor, Semih Gümüş, Feride Çiçekoğlu ve Turgay Fişekçi’den oluşuyordu. Gerekçe şöyleydi: “30 seneyi aşkın süredir tiyatro, şiir, öykü, roman ve deneme alanlarında gösterdiği yaratıcılık, yenilikçilik ve yetkinliği nedeniyle bu yıl ödüle Murathan Mungan değer görülmüştür.” Erdal Öz Edebiyat Ödülü şair-yazar Murathan Mungan’a Pera Müzesi’nde, bugün 18.30’da yapılacak törenle sunulacak. * * * MURATHAN MUNGAN’ın edebiyat coğrafyası geniş bir alanı kapsar. Türkiye coğrafyasının, tarihinin önemli, unutulmaz özellikleri onun kitaplarında yer alır. Efsaneler de vardır, gerçekler de, fanteziler de. Şiir, öykü, roman, oyun yazarlığı, onun her alanda da başarılı düzeyde yapıtlar verdiğini kanıtlaması açısından özellikle belirtilmelidir. Ödül nedeniyle, onun yeni kitabı Aşkın Cep Defteri’ne de değinmeliyim. Mungan’ın bir türe oturan kitaplarının yanı sıra, onun çalışma notlarını, bir tür atölye çalışmalarını da okumayı severim. Küçük notlar, birer cümlelik saptamalar, belki aforizmalar birer havai fişek gibi, bizim onu anlamamızda, algılamamızda yararlı bir yer tutarlar. Gide gide büyürler, başka metinleri çağrıştırırlar. Kitabın bölüm başlıklarına baktığınızda, Mungan’ı daha önce okumuşsanız, vurucu, etkileyici metinlere, sözlere rastlayacağınızı tahmin edersiniz: Yazınca da Geçmiyor, Kedi Kapısı, Fal Metinleri, Bende Kalanlar, Aşkın Cep Defteri. * * * AŞKIN Cep Defteri’nden seçtiklerimi aldım yazıma. Aşkı hayatınızla, özellikle acılarıyla benliğinizi buluşturan yazılar. - Galiba insanlık tarihinin en sevdiği sorular, karşılığı olmayan, herkesin paylaştığı ortak bir yanıt bulunamayan sorular oluyor. Ben ‘Sizce aşk nedir?’ sorusunun edebiyattaki karşılığı olarak ‘Sizce şiir nedir?’ sorusunu önerebilirim. - Aşkın bizi çıkardığı yolculuklardan kim dönebilmiş ki sağlam olarak ve yara almadan. - Yazmak, aşkı ya da hayatı öğretmez insana, Marguerite Duras’nın dediği gibi, yazarak sadece yazmayı öğrenirsiniz, daha iyi yazmayı. - Ne kadar platonik takılırsanız takılın, aşkın hayvansal kaynağı sizden hakkını bekler. - Bazı sufiler gönüldeşlerine rastladıklarında “aşk ederim” diye selamlaşırlarmış. Teklif edelim. Telkin edelim. - Dolayısıyla aşk üzerine bütün bu söylediklerimi unutun. Ben de öyle yapacağım. - Ya da kaldığım yerden devam edin...