Paylaş
2015 PEN Şiir Ödülü’nü almıştı Afşar Timuçin.
Hem felsefeci hem şair olan Afşar Timuçin’i özellikleriyle tanıtmak için bir yazı da yazmıştım.
1939’da Manisa’da doğan Afşar Timuçin, edebiyatta toplumsal gerçekçi bir anlayışı benimseyen imzalardandı. Çöl, Destanlar, Böyle Söylenmeli Bizim Türkümüz, Savaşçı Türküleri, Boş Beşik, Ey Benim Güzel Sevdalım, Bu Sevda Böyle Gider, Arınmalar, Akşam Türküleri gibi şiir kitaplarına imza atan şair, şiirlerinde kendi deyişiyle, “Birbiri içinde iki yanı olan bir şiir kurmaya, birinde kendi iç derinliğinde yüceyi ve sağlam olanı, öbüründe bütün insanlığın gelişmelerini aramaya” çalıştı. Afşar Timuçin daha önce de Ayrılıkta Söylenmiş Bir Yaz Türküsü şiiriyle 1970 TRT Başarı Ödülü, Nâzım Hikmet’in Şiiri ile 1979 TDK Eleştiri Ödülü, 1997 Truva Ödülleri Şiir Ödülü’ne değer görüldü. Bilhassa Nâzım Hikmet’in Şiiri adlı incelemesinde Timuçin, şairin şiirinin niteliklerini ortaya koyarken, değerlendirmelerinde yaşamına uzanma kolaylığına düşmeden, doğrudan onun şiirine yönelerek ele alır. Nâzım Hikmet üzerine kaleme alınmış, mutlaka okunması gereken bir incelemedir.
Afşar Timuçin ödül için yazdığı bildirisini şu sözlerle tamamlamıştı:
“Kendilerini şiire adayanlar, yüce duyguların gerçek savaşçıları, gelin hep birlikte dünyayı şiirle kurtaralım, çünkü bugünkü koşullarda şiirden başka hiçbir şey bize aydınlıkların yolunu açacak gibi görünmüyor.”
İnandığı gibi yaşadı, düşündü ve yazdı Timuçin. Öyle de hep hatırlanacak.
ÇOK YÖNLÜ BİR AYDIN
ÇOK yönlü bir aydındı Erhan Karaesmen. 1959’da İTÜ’den mezun olup, inşaat mühendisliği mesleğini icra etmiş, ilk dönemlerinde uzun yıllar İsviçre, Fransa ve ABD’de araştırma ve proje mühendisi olarak çalışmıştı. Paris Sorbonne Üniversitesi Fen Fakültesi’nde yürüttüğü bilim doktorası, kendisine yabancı ülkelerdeki akademik ortamlarda çalışma olanağı vermişti. Türkiye’ye dönüşünde ODTÜ ağırlıklı olmak üzere çeşitli eğitim kurumlarında tam ve yarı zamanlı hocalık yapmıştı.
Plastik sanatlar alanında önemli çalışmalara imza atmıştı. Müzikle ilgilendi. TÜYAP 2009 Sanat Eleştirmenliği Hizmet Ödülü’nün sahibiydi.
Erhan Karaesmen’in Gözün ve Kulağın Düğünü kitabı için yazdığım yazımın başlığı ‘Meslekleri Dışında Merakı Olanlar’dı.
Şöyle yazmıştım onun için:
“Sadece mesleklerinin, uzmanlıklarının dairesi içine hapsolanlar hem sıkıcı olurlar hem de yaşamlarını zenginleştiremezler. Ben meslekleri dışında, ikinci uğraşlarını da ciddiyetle, derinlemesine yapanları severim.
İşte bu insanlardan biri de Erhan Karaesmen’di.
Tanınmış bir bilim adamı, öğretim üyesidir. Mühendistir. Mesleğinin dışında, iyi bir sanat yazarıdır da. Özellikle resim ve müzik konusundaki yazıları, değme eleştirmenin standardındadır. Yıllarca yazdıklarını Gözün ve Kulağın Düğünleri başlığı altında topladı.”
Sanatı yaşamının içinde var eden biri, seyrederken, dinlerken gerçekten de bir yaşama sevincini algılar.
Erhan Karaesmen o sevinci bize aktardı yazdıklarıyla. Sanat dünyasına kattıklarıyla hep hatırlanacak.
Paylaş