Paylaş
Önce kendi köşemi incelediğimi itiraf etmeliyim. O ayrıca hoşuma gitti.
Ne de olsa insanoğlu bencildir. Önce kendisiyle ilgili olana bakar.
İnce-uzun... Benim, övgülerde kullandığım iki kelimedir.
Hürriyet’teki mesai sürem yarım yüzyıla doğru koşuyor.
Dilerim gerçekleşir...
Kırkı aşkın yıl boyunca, Hürriyet Gazetesi’nin biçimsel ve içerik açısından değişimlerin/yeniliklerin/değiştirmelerin içinde bulundum. İlk elden tanığı oldum. Beni en heyecanlandıranı, son haftalarda içinde olduğumuz, biçime yönelik hummalı çalışmalardı... “Hürriyet Dünyası”ndaki yenilik heyecanı görülmeye değerdi.
Yıllar önceki Hürriyet logosu, sarı zemin üstüne kırmızı Hürriyet yazısından oluşuyordu. Yanlış anımsamıyorsam başlık düzenini, Hürriyet’in kuruluşunda büyük emeği olanlardan Tahsin Öztin oluşturmuştu.
Yıllar sonra ünlü bir İngiliz grafik şirketi yeni başlık çizimiyle geldi. Cağaloğlu’ndaki Hürriyet binasının alt katındaki toplantı odasında özel sunum yapıldı. Çok tartışıldı. Alışıldığı üzere önce yargılandı.
İlk gün heyecanla sonucu bekledik. Okurlar da beğenmişti.
Yenilenmenin kanunu burada da hükmünü icra etmişti. Hiçbir yeni, eskiden kötü olamaz. O başlık daha sonra yeni rötuşlardan geçti...
Sayfa düzeni, biçimi, ilk bakışta fark edilmeyebilir. Ama göz yavaş yavaş yenilikleri, değişimi fark edecektir. İşte biçimin en güzel serüveni de budur, yavaş yavaş etkisini gösterir, kısa süre sonra alıştığınızı görürsünüz.
Hepimizin ihmal ettiği, unuttuğumuz bir tespiti hatırlatmalıyım: “Biçim içeriği belirler, içerik de biçimi.”
İkisinin ortaklığı ise, sanat tarihi içinde birbirinden ayrılmadan devam etmiştir...
* * *
GELELİM yenilenmiş Hürriyet’e.
Gözün yukarıdan aşağı takibi daha kolaydır. Buna fazladan soldan sağa takibi eklemek ise gereksiz. Hürriyet’in yeni biçimi sayesinde, artık sağa sola taşmış bir anlayıştan, en azından gazetenizi okurken yanınızdakileri rahatsız etmekten kurtulacaksınız. Her zaman, her şekilde ve her yerde daha kolay okuyacaksınız.
Köşe yazılarının yeni sayfa düzeninde daha belirginleştiğini hemen fark etmişsinizdir. Bu sayede haber bölümlerinin de arttığını belirtmeye gerek yok.
Kâğıdın kalitesi okuma zevkini etkiler, okuma isteğini artırır. Her şey gibi, kâğıdın kalitesi de arttı, elleri boyayan gazete dönemi bitti!
Hürriyet gazetesi basının amiral gemisidir! Bundan dolayıdır ki, öncü olmak, herkese örnek olmak prensiplerini kurulduğu günden beri unutmamıştır.
Yunus Emre’nin ünlü dizesini Hürriyet camiası bir yenilenme uyarısı olarak benimsemiştir: “Her dem yeni doğarız, bizden kim usanası.”
Amiral gemisi olursanız, en başta okurlarınızın beklentilerini karşılamalısınız. Bu sorumluluktan asla kaçamazsınız. Nietzsche’nin sözünü unutmayalım: “Derisini değiştirmeyen yılan ölür.”
* * *
DAHA nice yeniliklerde buluşmak dileğiyle.
Paylaş