Haydarpaşa Garı yıkılmasın

HAYDARPAŞA GARI’nın önünde dün Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) üyeleri, Haydarpaşa Garı’nın yıkılmaması için bir protesto gösterisi yaptılar.

Protesto gerekçesi şuydu: "Haydarpaşa Garı’nın kentsel dönüşümü gerçekleştirmek amacıyla trenlere ve halka kapatılması."

Ben yalnız bu garın değil, tarihi olan bütün garların, tren istasyonlarının yıkılmasına karşıyım. Yenilensin, onarılsın ama yerinde kalsın.

Kısa bir süre önce, Hürriyet Treni’ni Haydarpaşa Garı’nda karşıladığımızda, edebiyattaki, sinemamızdaki, hayatımızdaki çağrışımları gözümün önünden bir film gibi geçti.

Bazı binalar, yapılar var ki, o şehrin simgesidir.

Herkesin kişisel tarihinde yeri vardır. Bunun yerine konulacak binanın hiçbir geçmişi olmadığı için bu şehre katkısı da olmayacaktır.

Her yerini alışveriş merkezlerinin kapladığı İstanbul’da, bari bu binalara dokunulmamasını istemek, burada yaşayanların hakkıdır.

* * *

TMMOB Büyükkent Şube Başkanı Eyüp Muhçu, "24 Temmuz 2008’de çıkan yasayla Haydarpaşa Garı’nın yağmalanması için gerekli zeminin başlatıldığını" öne sürdü.

BTS, İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Hasan Bektaş’ın konuşmasında ileri sürdüğü düşüncelere birçok kişinin katılacağı kanısındayım: "Önce Manhattan, sonra Venedik yapacağız deyip, yüksek yoğunluklu yapılaşmaya açmaya, küresel emlak tacirlerinin kullanımına sunmaya çalışanların oyunlarını boşa çıkarttık."

O kadar çok Manhattan var ki, bu şehri güzelleştirmek için sadece böyle çok katlı, birbirinin aynısı binalara ihtiyacımız varmış gibi yanlış bir kanıya kapılıyoruz.

Geçenlerde televizyon haberlerinde İstanbul’a yeni yapılan gökdelenlerden söz edilirken, tek belirgin ayrım ve övgü, yüksekliklerin ölçüsü olarak sunuluyordu.

Bunların içinde bir tiyatro, bir konser salonundan söz eden yoktu.

İyi bir edebiyat yapıtı, nasıl da edebi değeri dışında, günlük yaşamın sınırları içine girer. İyi edebiyatçı Tahsin Yücel’in Gökdelen’ini okuduğunuzda bu söylediğimin doğruluğunu anlayacaksınız.

Bence bu şehri anlamak ve bazı konuların önlemini almak için rehber kitaplardan biri.

* * *

2010’a giderken konser salonumuz yok, Devlet Resim Heykel Müzesi’nin onarımından ses yok.

Biz hálá yıkımla uğraşıyoruz.
Yazarın Tüm Yazıları