Havaalanlarında ve seyahatte ne okunur

SEYAHATE çıkarken el çantama ilk koyduğum şey kitaptır.

Ama hangi kitaplar. Şimdiye kadar okumadığım, okuyacağım da şüpheli. Mutlaka bir polisiye vardır bu kitaplar arasında, bir küçük antoloji, edebiyat üzerine bir deneme.

Bir gün olsun seyahatte kararlaştırdığım kitabı okuyamadım. Çünkü havaalanına geldiğimde, oradaki kitapçıdan hemen yeni çıkan dergileri alıp okumaya başlarım.

Gene bir Time ve bir Newsweek aldım, çünkü salı günü onları okumaya alışmışım. Seyahatte bile alışkanlıklarından geçemeyen bir insanın seyahate çıkması bir paradoks gibi görülebilir .

Her yerde başka kitap okunur gibi bir düşüncemin, bir kuralımın olduğunu sanıyorsanız, yanılmazsınız.

Sanki gezi beni birdenbire güncelin içine çeker. Her gün günceli izlemiyor muyum, muyuz. Ama kurulu düzenden uzağım ya, bu duruma da özgü. Dergilerin yanı sıra elbet gezinin cinsine göre kalemler de kutulanır.

Sevdiğim şehirler vardır, bunlardan biri de Frankfurt’tur. Çok kez geldiğim için, kalemcimi, plakçımı -CD de içinde- bilirim.

* * *

TIME’da Venedik Festivali’ne dair bir yazıyı, göz ucuyla okudum. Türk sinemasının adından söz edilmiyor. Uzun süredir uluslararası film festivallerinde bizim adımız yok. Belki bu büyük üç festivale odaklanmışız, ondan başkaları bizi tatmin etmiyor. Oysa genç kuşak nice ödülle döndü Avrupa’nın diğer festivallerinden.

Uluslararası arenada acaba bizim filmlerimiz yabancı perdelere Çin, İran sineması kadar yansıyor mu?

Doğrusu sinema eleştirmenlerinden, yönetmenlerden bu sorunun doğru yanıtını öğrenmek isterim.

Başkentlerin kaderi hep aynı mı?

Almanya’nın başkenti Belin için Newsweek’teki yazının başlığı "Yoksul fakat seksi". İstanbul için de aynı başlığı kullanabilir miyiz?

Hálá iyi bir konser salonu yok, hálá bir opera salonu yok. Berlinliler, Kafkaesk bürokrasiden yakınıyorlar. Edebiyatın, iyi bir edebiyatçının gücü... Çağın büyük romancısı Franz Kafka’nın eserlerinden, kişilerinden çıkan bir deyim...

Başkent olarak o da salonsuz, ilgisiz.

Sanata ayrılan yerler başka amaçla kullanılma tehlikesinde. Ayrıntılı biçimde ona değineceğim.

* * *

BU yıl Frankfurt mevsimini erken açtım. Güzel bir sonbahar günü sevdiğiniz şehirde olmak da mutluluktur.

Niye buradayım? Niye buradayız onu da yarın yazacağım.
Yazarın Tüm Yazıları