Halit Ziya Uşaklıgil okumaları

TELEVİZYONUN kitap dünyasına olumlu etkilerinden birini Halid Ziya Uşaklıgil’de yaşadık.

Haberin Devamı

Aşk-ı Memnu dizisi televizyonda seyirci tarafından beğenilince, birçokları romanını da okudu. Hatta birkaç hafta en çok satanlar arasında yer aldı kitap.
İlk Aşk-ı Memnu’nun yönetmeni Halit Refiğ’di, müziğini de Yalçın Tura yapmıştı. İkinci uyarlamanın yönetmeni ise Hilâl Saral Ünalan’dı.

Dizinin ilgi görmesi bir gerçeği daha ortaya çıkardı. İyi edebiyat yapıtı televizyona başarıyla aktarılırsa seyirci buluyor. Ne zaman olursa olsun... Şurası bir gerçek ki birçok açıdan gerçek “ilk” roman yazarı olarak kabul edilen Halid Ziya Uşaklıgil’in eserleri her zaman güncelliğini koruyacak, devir, dönem ne olursa olsun eskimeyecektir.

Son zamanlarda Uşaklıgil’in kitapları titiz çalışmalarla yeniden yayımlanıyor. Örneğin Everest ve Can Yayınları alanında uzman isimlerin de katılımıyla, metinlerin orijinal hallerini notlarla, derinlemesine kaleme alınmış önsöz ve sonsözlerle beraber yayımladıkları gibi, günümüz Türkçesiyle de yayımlıyorlar. Halid Ziya her zaman üzerinde konuşulabilecek, eserleri değerlendirilebilecek isimlerdendir.

Yakın zamanda arkadaşlarım, Twitter’da paylaşılan bir Oğuz Atay videosunu izletmişti bana. Atay, Uşaklıgil için şunları söylüyor: “Halid Ziya’nın romanını ve tabi dolayısıyla insanlarını kendi duyarlılığıma çok yakın buluyorum. Bunun çeşitli nedenleri var. Bir kere, bir romanında verdiği addan da bildiğimiz gibi Halid Ziya hep ‘kırık hayatlar’ı anlatmıştır. Yani benim bugünki deyimimle ‘tutunamayanlar’ı anlatmıştır. Hayata tutunamayan, hayat karşısında genellikle hayal kırıklıklarına uğrayan insanların dramını vermiştir. Bu yönden kendi duyarlılığıma Halid Ziyayı çok yakın buluyorum. Bu kahramanlar genellikle büyük hayaller kurarlar, yükseklere erişmek isterler. Fakat bazı özellikleri yüzünden, yani küçük hesapları, ürkeklikleri, tutuklukları ve endişeler yüzünden sonunda hep hayal kırıklığına uğrarlar.”

NOTOS dergisi* de son sayısını Halid Ziya Uşaklıgil’e ayırdı. Yazarla ilgili geniş bir dosya yer alıyor sayıda. Dosyanın adı şöyle: “Başlangıçta O Vardı – Halid Ziya Uşaklıgil.”

Dosyadaki yazarlar Uşaklıgil’i ve eserlerini farklı yönlerden ele almışlar... Selim İleri, “Halid Ziya Uşaklıgil’in Çevresinde” başlıklı yazısında yazarın ‘Aşk-ı Memnu’, ‘Mai ve Siyah’ ve ‘Kırık Hayatlar’ romanlarının özelliklerini aktardıktan sonra kendi başyapıtını şu sözlerle aktarıyor: “Andığım üç romana, ‘Bir Yazın Tarihi’ ve ‘Mahalleye Mevkuf’ öykülerine, anılara (‘Kırk Yıl’, ‘Saray ve Ötesi’), sanata dair bazı yazılarına hayranlığım saklı kalmak üzere, Halid Ziya’nın başyapıtı bence ‘Bir Acı Hikâye’dir. Oğlu Halil Vedad’ın intiharı çevresinde yazılmış bu kitap bugün de içe işleyici etkisini koruyor.”

Feridun Andaç, “Halid Ziya Uşaklıgil’i Bugüne Taşıyan” başlıklı yazısında Uşaklıgil’in hikâyedeki ustalığını ve köklerini dile getiriyor.

Seval Şahin, “Zamanımızın Bir Kahramanı Ahmet Cemil” yazısında başka kahramanlar doğuran bir kahramanın altını çiziyor: “Ahmet Cemil’in içe bakarak sanat aracılığıyla görme biçimleri yaratması, dünyayı algılamasının bu görme biçimleri üzerinden gerçekleşmesi ve bunların onda bir nevi yabancılık yaratması meselesi edebiyatımızda onunla akraba birçok kahramanın da ortaya çıkmasını sağlamıştır. Ömer Seyfettin’in Efruz Bey’i, ‘Kiralık Konak’ın Hakkı Celis’i, ‘Huzur’un Mümtaz’ı...”

Dosyada ayrıca, Zeynep Uysal, “Özerk Bir Edebiyatın Öncüsü Halid Ziya Uşaklıgil”, Mustafa Çevikdoğan, “Ah, bu matbuat âlemi!”, Erol Köroğlu, “Mai ve Siyah’ın doğal olmayan odağı: Tanzimat Romanını Yeniden Yazmak”, Zeynep Arıkan, “Kayıp Çocukluğun İzinde”, Fatih Altuğ, “İftardan Sonra Dans ‘Mösyo Kanguru’ya Uzaklaşıp Yak(ın)laşmak”, Hazal Halavut, “Saray Kapısından İçeri: Halid Ziya ve Edebiyatın Son Nesli” başlıklı yazılarıyla yazarı derinlemesine ele alıyorlar.

İYİ bir romancıyı yeniden okumalıyız.

Haberin Devamı

(*) İki Aylık Edebiyat Dergisi, Ekim-Kasım 2016.

Yazarın Tüm Yazıları