Paylaş
Krizin hepimizi etkilediğini biliyorum.
Gene de Türkiye'de olan güzel şeyleri yazacağım. Sanatın ayakta kalışının örnekleri olduğu için.
Dünyanın sayılı çellistlerinden Yo Yo Ma geliyor; seyrettiyseniz Kaplan ve Ejderha filmindeki çello sololarını o çalıyordu.
Berlin Filarmoni Orkestrası ilk kez Türkiye'ye gelecek. Aya İrini'de gerçekleştirilecek konser, bütün dünyaya naklen yayınlanacak. Orkestrayı genç kuşağın önemli adı Mariss Jansons yönetecek.
Uluslararası İstanbul Sinema Festivali seyirci sayısında yüzde 30 artış göstermiş.
Ankara'da Uluslararası Ankara Müzik Festivali, zorluklara rağmen 28 Nisan'da başlıyor.
Bilkent Senfoni Orkestrası, Brüksel'den davet aldı, Uluslararası Musici Artist Festivali'nde çalıyor. Yetmiş kişilik kadrosuyla festivalin orkestrası seçildi.
Çağrılma gerekçesinde de şu not yer alıyor:
‘‘Yüksek artistik kalitesi ve özgün kimliği.’’
Orkestrayı Erol Erdinç ve Robert Janssens yönetiyor.
Burhan Doğançay Retrospektif Sergisi, ziyaretçi rekoruna doğru koşuyor.
Budapeşte Çigan Senfoni Orkestrası hafta sonunda iki konser verecek.
Türkiye'ye gelen yabancılar buradaki caz icralarının sayısına, kalitesine bakarak, cazın başkenti olmaya niyetlisiniz, demişler.
Cem Mansur'un yönetiminde Akbank Oda Orkestrası düzenli konser veriyor.
Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'nın da, Gürer Aykal yönetiminde başarılı konserlerini dinliyoruz.
Yayıncılar her şeye rağmen güzel kitaplar yayınlıyor.
Cemal Reşit Rey'de Dans Festivali düzenleniyor.
* * *
YUKARDAKİliste belki de yorum istemez. Kriz Türkiye'sinin güzel tablosu.
Bazı okurlarım bu tür yazılarıma kızıyorlar. Herkesin ekonomik sıkıntıda olduğu bir dönemde sanatla kim ilgilenir, diyorlar.
Böyle düşünen kalem erbabının ucuz popülizme yüz verdikleri kanısındayım. Tuzu kurular sanatı düşünür, tezinin bize çok pahalıya mal olduğu görüşündeyim.
Bunalım dönemlerinde; sanatın işlevinin önem kazandığını, toplumsal tarih örneklerle kanıtlıyor.
Bütün dünya krize, savaşa, sanatı teslim etmemeye direnmiş.
İkinci Dünya Savaşı'nda Berlin Filarmoni Orkestrası konser veriyor.
Saraybosna'da roket gürültüleri arasında bile konserlere ara verilmedi. İlk önce konser salonu onarıldı.
Savaş sonrası Avrupa'sında en güç koşullar altında bile opera binaları açıldı.
Sisifos Efsanesi'ni unutmayın.
Sisifos, taşı tepeye çıkarttığı an taş gene aşağıya yuvarlanır, o her defasında onu yukarıya çıkartır. Direncini kaybetmez. Hayatın bir tür yorumu.
* * *
HAYATTAKİ küçük bir ışığı, küçük bir mutluluk kırıntısını bile gene sanat yaşatacak.
Türkiye'nin durumu da bunu ispatlıyor.
Paylaş