Gençler okutulan tarihi sevmiyor

EUROCOLIO (Avrupa Tarih Öğretmenleri Dernekleri Daimi Konferansı) aralarında Türkiyenin de bulunduğu 27 Avrupa ülkesinde, öğrencilerin tarihle ilgileri konusunda bir araştırma yapmış.

Araştırmanın teması, Gençlik ve Tarih.

Sonuç bizim ülkemiz açısından olumsuz sonuçlanmış, Türk öğrenciler tarihi sevmiyorlarmış. Okudukları tarih onlarda ne tarih bilinci uyandırıyormuş ne de tarih sevgisi.

Gerçi bu tarihi sevmeme sadece bizim öğrenciler arasında geçerli bir saptama değil. Avrupa'nın diğer ülkelerinde de tarihe karşı ilgisizlik saptanmış.

Araştırma, bunun nedenlerini ortaya koymaya çalışırken, tarihten soğutan en önemli unsurun, milliyetçilik olduğu sonucuna varmış. Aşırı milliyetçilik, öğrencilerde sevgi yaratacağına, uzaklaşma sebebi oluyormuş.

Toplantılara ülkemizden katılan Prof.Dr. Salih Özbaran, tarihin milliyetçi bir kimlik kazanarak, öğrencilerin uzaklaşmasını tarih öğretmenlerinin de tavrına bağlıyor.

Avrupa'nın çoğu ülkesinde de tarih kitapları milliyetçilik anlayışının, şovenizmin kurbanı.

Baran'a göre, ayrıca tarih öğretmenleri resmi ideolojiden korktukları, ona aykırı bir tarih görüşünü belirtemediklerinden, çocuklarla bu konuda serbestçe tartışamadıklarından onlara sadece kısıtlı tarih kitaplarını okutmakla yetiniyorlar.

***

BİZİM tarih kitaplarımızda yapılması düşünülen değişikliklerin ne kadar gerekli olduğunu bu bilimsel araştırma ortaya koyuyor.

Çocuklara inanamadıkları, ilgilenmedikleri tarih okutuyoruz.

Bu yüzden de çoğumuz zaman zaman onu savunsak de resmi tutanaklardan ibaret olan 'resmi tarih'e karşı olmalarını anlamak istemiyoruz.

Tarihimizi şovenizm hastalığından arındırarak yazma girişimi önemli. Bu çalışmaların bir an önce sonuçlanması ve yeni kitapların yazılması şart.

Öğrencilerin bir yakınması da, yakın tarihin okutulmaması, bilinmemesi imiş. Bizim için çok önemli bir sorun.

Yakın tarihteki askeri darbelerden tutun, iktidar değişimlerine, parti programlarına kadar bu tür bir tarihin genç kuşaklara anlatılması gerekiyor.

Yüzyıllar önceki olayları bir masal edasıyla okutmak, artık bugünün gençlerini etkilemiyor.

Yakın tarihle birlikte gerçekçi bilimsel ölçütlerin kullanıldığı belgelere dayalı bir tarihi bekliyorlar.

***

GERÇEK ve doğru tarih okutulmayan gençlerin tarihe ne sevgisi olur ne de saygısı. O zaman da sonuçsuz bir kimlik arayışının serüvenli yolculuğuna çıkarlar.