Paylaş
Suna, İnan&İpek Kıraç imzalı Sunuş’ta sanatçının izlediği yolun ana esin kaynakları anlatılıyor: “Sanatçı, eski uygarlıklardan, İspanyol Altın Çağı’nın Velázquez, Zurbarán, Goya gibi ustalarından ya da Matisse, Picasso, Léger, Brancusi gibi daha yakın dönemlerin sanatçılarından esinlenerek veya çağımızdan seçtiği çeşitli konulara odaklanarak birbirinden ilginç yapıtlar üretti.
Çoğunluğu “kadın” konulu 46 resim ve 13 heykelden oluşan 59 yapıtlık bu serginin, sanatseverleri, Manolo Valdés’in eski uygarlıklardan büyük ustalara ve oradan da günümüze uzanan zengin ve çok renkli düşsel müzesinde keyifli bir yolculuğa çıkaracağını ve sanat çevrelerinde geniş ilgi uyandıracağını düşünüyoruz”.
Eleştirmenlere göre: Valdes’in ruhunun bulunduğu müze, Andre Malraux’nun musee imaginaire (düşsel müze) adıyla tanımladığı evrensel bir yerdir.
Hangi alanda olursanız olun ustaları incelemeden ne onları kabul edebilirsiniz ne reddedebilirsiniz. Valdes, onların etkisini taklit düzeyinden kurtararak üretmiştir.
Valdes, önce Equipo Cronica’nın üyelerindendi. Grup, on beş yıl boyunca onu etkiledi, 1981’den itibaren yalnız çalıştı. Hiç kuşkusuz eski grubundan bazı özellikleri de sürdürüyordu. O sırada kırmızılara, mavilere boyalı kumaş biriktirir, denildiği gibi, o kumaşlar onun paletidir.
Sanatçı bir röportajında, kaynaklarını şöyle açıklıyor: “Öteden beri, Afrika masklarından tut da ilkel yöntemlerle yontulmuş bi taşa ya da aynı zamanda ortaçağ giysilerinden Julio Gonzáles’in lehimli heykellerine ve daha nicelerine kadar çeşitli referanslarım oldu. En büyük korkularımdan biri benim gibi sanatçılara esin veren şeylerin yok olması. Ve elbette bu bilinmezliğin çözümü hafızanın gücünde yatıyor”.
* * *
HEYKELLERİN müze dışında, sokakta görülmesinin çok daha ilgi çekici olduğu kanısında.
Çünkü bakış açısı ona göre, iki kutup arasında gidip geliyor. Ya hayranlık duyuyorlar ya da reddediyorlar. Sanat yapıtının sokakta, müze ziyaretçisi dışında birileri tarafından görülüp değerlendirilmesi, sanatçı açısından gerçekten farklı. Belki bütün heykeller için geçerli bir ölçüt olabilir.
Yapıtları daha çok çuval üzerine yağlı boya.
Klasik resimde bir ölü doğanın yanında bir Yunan vazosu da olabilir demişti, bu yargısını bilerek Sarı ölüdoğa’ya bakabilirsiniz.
Yelpazeler’in renk dünyası beni etkiledi. Kahverengi şapka ile Beyaz topuklu ayakkabı’ya da odaklanabilirsiniz. Gazete, bir gazete sayfasının resim sanatında algılanışını göstermesi bakımından görülmeli. Yaprak, Kitap, Valdes’i tanımak açısından iyi örnekler. Saat, benim gibi saat saplantısı olanlar için görkemli bir çalışma. Mavi nü, nü kavramının bir başka yorumlanışını sergiliyor. ‘Nü’leri, nü konusunda size farklı bakış açıları kazandıracak.
İki gri külah, mevsim çağrışımlarının resmi. Özellikle kadın portrelerini es geçmeyin. Heykeller içinde benim salık vereceklerim arasında Dansçı, lamba ve kitaplarla masa ilk sırada bulunuyor.
Kitaplık, sergide en beğendiğim heykel.
Kelebekler de görülmeye değer.
* * *
İYİ bir sanatçının resimleri ve heykelleri, iki alandaki bilgilerinizi de yenileyecek.
Paylaş