Gastronomi kültürünün yükselişi

En çok hangi tür kitaplar yayımlanıyor sorusunun karşılığında düzenlenecek sıralamada, kuşkum yok ilk beş içine yemek kitapları girecektir.

Kitapçılara gittiğinizde uzunca bir rafta yemek kitaplarını bulabilirsiniz. Sanırım Türk okuru yeni, farklı tatları bu kitaplarla keşfetti. Bizim geniş coğrafyamız içindeki yemekleri tanıyarak, mutfağımız zenginleşti.

Televizyonlarda yapılan yemek programları epey izleyici buldu. Neredeyse her kanalın ayrı bir yemek programı var artık. Uygulamalı olanları, birçok hanım, ellerinde not defteri yazarak seyrettiler. Ben de Mehmet Yaşin’in Lezzet Durakları’nın iyi bir izleyicisiyim. Orada da bölge bölge özgün lezzetleri öğrenirken, tarihçelerine ve işin içindeki sırra kadar her şeyini öğreniyoruz. Yani artık kurusıkı yemek tarifi değil, işin tarihçesi ve en güzelini yapabilmenin sırrı da öğreniliyor. Yeni yılın eşiğinde yeni yemek kitaplarını tanıtacağım bu hafta, mutfağınızın tezgáhına koyarsınız diye.

TASAVVUFTA YEME İÇME KÜLTÜRÜ

Derviş Sofraları

Tasavvufta Yeme İçme Kültürü ve Sofra Adabı, Mevlevi Yemekleri, Alevi-Bektaşi Yemekleri, Ahi Yemekleri, Sahrap Soysal, Doğan Kitap.


Sahrap Soysal’ın Derviş Sofraları, bizi bir başka lezzet dünyasına götürecek. İçinde, Mevlevi yemekleri, Alevi-Bektaşi yemekleri, Ahi yemekleri var.

Sanırım bu kitabın önemli bir özelliği de; Tasavvuf’ta yeme içme kültürü ve sofra ádabını içermesidir.

Kitabın başında, Kaygusuz Abdal’ın Yeme İçme Destanı var.

Yemek tariflerine geçmeden önce, Tasavvuf, Tarikatlar, Tarikatların İşlevleri, Tekke Mimarisi, Tekke Mutfağı ve Ocak Kültürü, Tarikatlarda Yeme İçme Kültürü bölümlerini okuduktan sonra, yemeklerin özelliğini daha iyi anlarsınız. Zira tekke ve tarikat ocaklarında bazı yemeklerin yasaklı olduğunu biliyorduk, peki serbest olan yemekler neler ve nasıl yapılıyorlar? Sahrap Soysal, yemek tariflerini verirken adeta bir araştırmacı kimliğiyle tekke ve tarikatların diğer yönlerini de ortaya koyuyor.

Sofra Adabı bölümü özellikle okunmalı.

Mutfağınıza geleneksel tadı getirecek kitap.

AKDENİZ GÜNEŞİ ALTINDA LEZZET ÇEŞİTLEMELERİ

Akdeniz Yemekleri,

Jacqueline Clarke & Joanne Farrow, Çeviren: Sinan Ezber, Türkiye İş Bankası Yayınları


Akdeniz Yemekleri’ni okuyup da mutfağa koşmamak mümkün değil.

Son yıllarda tıbbın tavsiye ettiği Akdeniz tipi beslenme konusunda bu çalışma çok yararlı bir kaynak.

Zeytinyağını söyleyerek başlamalı Akdeniz yemeklerine. Çeşitliliğini, her bölgeye göre değişen rengini çoğumuz biliriz.

Akdeniz Yemekleri malzeme tanıtmalarıyla başlıyor.

Malzeme sınıflamasını kaydedelim.

Sebzeler, Meyveler, Süt ürünleri, Balık ve deniz ürünleri, Tahıllar, Bakliyat, Makarna, Kabuklu yemişler, Otlar, Baharat, Konserveler, Turşular ve tatlandırıcılar, Zeytinyağı.

Akdeniz mutfağının kapsadığı alan çok geniş:

Türkiye, İtalya, Fransa, Fas, İspanya, Yunanistan, Mısır.

Eti az, sebzeyi daha çok sevenler için hoş bir kitap.

1400 tane fotoğraf da iştah açıyor.

KİLO ALMADAN TATLI YEMEK

Dünyanın En Güzel Tatlıları, Adım Adım Anlatılan 365 Tatlı Tarifi, Martha Day, Çeviren: Sahire Arslan, Türkiye İş Bankası Yayınları

İyi bir yemekten sonra tatlı aranır. Bu isteği önleyen tek engel kilo almaktır.

Dünyanın En Güzel Tatlıları, size iki bölüm halinde tercih zenginliği sunuyor.

En Popüler Tatlılar, Düşük Kalorili Tatlılar.

Yemeğe meraklı biri hiç kuşkusuz bunların bazılarını biliyordur. Belki de çoğunu. Ancak daha iyi yapabilmek, içine farklı lezzet katabilmek için bu kitabın yardımcı olacağını söyleyebilirim.

Beni en çok, sıcak kekler ilgilendiriyor. Ben normal kekler yediğim için düşük kalorili keki bilmiyorum, deneyeceğim.

Hamur tatlıları yerine de tercihim muhallebiler.

Çay saatini sevenler, onsuz yapamayanlar bu kitabı edinmeli. Çünkü gerçekten dünyanın en güzel kurabiyeleri ve tatlı tarifleri var. Daha kitabı ilk elinize aldığınızda, hiçbir tarife bakmadan, resimlerini incelemeniz bile iştahınızı kabartıyor. Kilo almaktan korkanlar, en azından bu resimlerle tatmin olacaklardır.

ANADOLU LEZZET DOLU

Bölge Bölge Türk Yemekleri Anadolu Lezzet Dolu, Sahrap Soysal, Korkmaz

Sahrap Soysal bu kez de bölge bölge Türk yemeklerini yazmış.

İtiraf edeyim ki, çoğunluğunu bırakın daha önce tatmış olmayı, adlarını dahi bilmiyorum.

Ancak Anadolu’nun lezzet coğrafyasını yemek programlarından izlediğimde, bazılarını canım çekiyor olsa da ben gene Akdeniz yemeklerine ağırlık veriyorum.

Kitabın girişinde bir tavsiyede bulunuyor Sahrap Soysal: "Keşke bir geziye çıkarken rotanızı Konya’ya, Çankırı’ya ya da Kastamonu’ya çevirip güveç, bamya çorbası ya da hoşmerim gibi muhteşem lezzetleri tatma şansınız olsa."

Doğrusu yolum düşerse ben de deneyeceğim.

Anadolu lezzet zenginliğini denemeye değer.

İNSANLAR, LEZZETLER, ÜLKELER

Lezzetiye, Engin Akın, Albatros

Engin Akın, Lezzetiye’de bizi bir lezzet turuna çıkarıyor.

Önsöz’de kitabın özelliğini açıklıyor: "Ülkeler arasında şu ya da bu nedenle durduğum lezzet duraklarında başlangıçta tasasızca yedim içtim; heyecanla ve oburlukla... Ama zevk nereye kadar... Coğrafyalar, halklar, dinler, damak tatları, yolculuklar, lezzetleri şekillendiren o kadar çok unsur var ki..."

Girit’ten başlıyor, Hindistan’la bitiriyor.

Yemeklerin öyküsü de var. O öykülerin kişileri de yemeklerin tarifi de yer alıyor ayrıca.

Akın’ın rehberliğinde dünya mutfaklarının en özgün ve seçkin yemeklerini kendi ustalığınızla tadabilirsiniz.

KİTAPTAN

PEKSİMET YAPMA RİTÜELİ

(...)Katıldığım sempozyumda, sabahları Giritli hanımların yemek hazırlamaları izleniyordu. Bana en ilginç gelen, çok sevdiğim ama sadece İzmir’de birkaç fırında bulunan peksimetin yapılışı oldu. Herhalde peksimetin tadına duyduğum hayranlıktan... Gevreklik, bir lezzette en çok etkileyen şeydir beni. Salt gevrek kızartılmış mücver, yumuşak olandan daha çok lezzetli gelmez mi? Çorba üzerindeki gevrek ekmek küpleri çok özel değil midir? Su böreğinin de bol peynirli olan orta parçaları yerine, en gevrek olarak kızaran kenarları tercihimdir her zaman. Bu liste sonsuza dek uzatılabilir...

Peksimetin orada çok önemsendiğini gördüm. "Yedi kere yoğrulan ekmek" diyorlardı ve adeta sihirli bir yiyecek muamelesi yapıyorlardı. Birkaç Giritli kadın önümüzde yoğurdular peksimet hamurunu. Çok etkileyici bir sahneydi. Beyaz saçları ve yüzlerindeki adalılara has sertlikle ekmeği yoğurmalarını bir gerilim filmi izler gibi izledim. Havaya girmiştim bir kere... Peksimet yapılacaktı kuşkusuz ama etrafında yaratılan gizem çok etkileyiciydi. Yedi kere yoğrulmasının yanı sıra, yapılışının ansızın gelenlerden gizli tutulması gerekiyormuş. Bu gibi olağanüstü inançlar, kabaran ekmek türü yiyecekler söz konusu olduğunda bizde de vardır. Sonradan araştırdığımda İzmir’de yapılan peksimet için de buna benzer inançların olduğunu öğrendim. (Lezzetiye, Engin Akın)

DOĞAN HIZLAN’IN SEÇTİKLERİ

Hüseyin Alemdar Vakitler İncelikler Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

J.M.G.Le Clezio Ourania Merkez Kitaplar

Taha Akyol Tarihten Geleceğe Truva

John Reader Şehirler YKY

Rıza Zelyut Türk Kimliği Fark
Yazarın Tüm Yazıları