Fethi Naci'nin anılarında hüzün var

TÜRK edebiyatının önemli eleştirmenlerinden Fethi Naci'nin anıları Dünya Bir Gölgeliktir başlığı altında yayınlandı.

Türk romanı üzerine yazdıklarıyla, okurun Türk romanı/romancıları üzerine yargılarını belirleyen Fethi Naci'nin bu anılarında, bir bireyin değil, bir kuşağın acılarını bulacaksınız. Bir yandan yoksulluk, bir yandan ilk gençliğin ülke sevgisi yüzünden başına gelenler, bu anılarda bütün sadeliği ve bütün dehşetiyle dile geliyor.

Fethi Naci'nin öğrencilik yıllarından, parasız-yatılı günlerinden öğrenimine, eleştirmenliğine kadar hayatındaki bütün aşamalar, bir öykü tadında anlatılıyor.

Gerçekten de Fethi Naci'nin anıları, ondaki şair ve öykücü yeteneğinin ortaya çıkmasını sağlıyor.

Anılarda ayrıca Fethi Naci yakın dostlarının portresini çizmiş. Çoğu da siyasal çalkantılardaki sağlam yol arkadaşları. Firelerinden ise pek söz etmiyor.

Özellikle bir adı anmak gerekiyor, Orhan Çulfaz'ı.

Kitap ona adanmış.

Kara gün dostu Orhan Çulfaz'a sevgilerle, diye.

Dostlukların sınandığı günler vardır, işte o günlerde pekiyi alanlar, ömür boyu o dostluğu kazanırlar.

Fethi Naci'nin tutuklandığı, parasız, dostsuz kaldığı günlerdeki dayanışma unutulur mu?

Kitabın ilk fotoğrafında kim var? Bunu tahmin etmek güç değil. Orhan Çulfaz.

Parasız yatılı günleri bitti, ya sonrası:

‘‘Lise bitti. Edebiyata meraklıydım ama İktisat Fakültesi beni daha çok çekiyordu. Asım Bezirci, 'Ben edebiyat fakültesine gideceğim, demişti ve gitti. Ve Asım, Sivas katliamında, dönmemek üzere gitti.

Asım, bir akrabasının evinde kalıyordu.

Ben, sefaletten kurtulmuştum, Kadırga Öğrenci Yurdu'nda kalıyordum.

Asım Bezirci, Sedat Gani'yi o günlerde tanıştırdı.

Sedat Gani, ölünceye kadar, hep sevdiğim, bir dost olarak kaldı.’’

Necati Doluorman
'a adadığı Bir Yılbaşı bölümünü gerçekten hüzünlü bir Çehov hikayesi gibi okudum. Hayatın içinden gelen bazı acılar, çağrışımlar, yok edilemeyen anılar, dünden bugüne uzayan boğuntu, ne güzel anlatılıyor.

Eleştirmen Fethi Naci'nin üslubu değil o. Bir romandan ya da uzun bir hikáyeden müthiş bir pasaj.

Ant Dergisi Anıları, benim için de ayrı bir önem taşıyor.

Dergiyi alırdım, ayrıca bugün de kitaplığımda Ant Yayınları'nın bir çok kitabı vardır.

Bugün eleştirmen Fethi Naci'yi tanıyanlar, özellikle genç kuşak, onun politik kimliğini de bu anılarından öğreneceklerdir.

Politika üstüne yazıları da, sadece günün politik rüzgarlarına paralel sığ yazılar değildi, Marksist felsefenin doğrultusunda yapılmış yorumlar, değerlendirmelerdi. Kitapları bu görüşümün tanıklarıdır.

Marksizmi, siyaseti bilen birinin edebiyat eleştirmenliğinin, her zaman söylediğim gibi, metinlere yeni bir değerlendirme yaklaşımı getirdiğini bilmeyenlere anımsatmak isterim.

Gerçek Yayınevi'nin ünlü, yayıncılık klasiği '100 Soruda' dizisinin serüvenini öğrenmek ister misiniz?

‘‘Ant'ta Macaristan'dan İnsan Manzaraları adıyla beş hafta röportaj yazmıştım. Macaristan'a çağrılı olarak gitmiştim. Gitmeden İstanbul'daki kültür işleriyle uğraşan Macar'la konuştum. Kimlerle konuşmak istediğimi yazdım: Din adamından spor işleriyle uğraşanlara kadar. Konuşacaklarımın adlarını ve adreslerini yazıyordum, kısa sorularla kısa cevaplarla konuşmamı yapıyordum. Gevezeliğe yer yoktu. 100 SORUDA dizisini hazırlarken soru-cevap biçimini birçok arkadaşla konuştum. Bir konuşmamızda Cemal Süreya, dizinin adını 100 Soruda yapmamı istedi. 100 Soruda bir kesinlik var, diyordu. Böylece Cemal, dizinin isim babalığını benimle bölüşmüş oldu. Bu dizi, yayınevini bataktan kurtardı.’’

Anılarda, ünlü hukukçuların bilirkişili raporlarıyla nasıl mahkum olduğunu okuyacaksınız.

Solculuğun; yetenekli, bilgili birini nasıl asistanlıktan ettiğini, işinden kovulmasına sebep olduğunu, gene Dünya Bir Gölgeliktir'den öğreneceksiniz.

Aydınların serüveni engebelerle, sıkıntılarla doludur. Onda direncin hüznü hissedilir.

Fethi Naci'nin anıları beni bu açıdan etkiledi.

Dost portrelerinde kimler var?

Mehmet Ali Aybar, Yaşar Kemal, Memet Fuat, Yılmaz Güney, Atila Ergür, Enver Aytekin, Ferruh Doğan, Şükran Kurdakul, Orhan Pamuk, Turhan Gürkan.

Dünya Bir Gölgeliktir
'i okurken, hem iyi bir eleştirmenin çocukluktan bugüne yükseliş çizgisini, hem de bir aydının ıstıraplarını izledim.


DOĞAN HIZLAN'IN SEÇTİKLERİ


Son Moda Saçmalar A.Sokal-J.Bricmont İletişim

Sonsuzluğun Kıyıları Adrian Berry Tübitak

Kapı Bekçisi Terry Eagleton Bilge

Sultan Sofraları Stefanos Yerasimos YKY

İnsana Dönmek Ahmet Cemal Can
Yazarın Tüm Yazıları