Eşsiz bir sanatçı koleksiyonu

PERA MÜZESİ’nde kaçırmamanız gereken iki sergi var ve son gün 6 Ocak! Yani elinizi çabuk tutun...

Biri, Altın Çocuklar 16-19. Yüzyıl Avrupası’ndan Portreler, diğeri de Flashback/Yapıtlar sergisi...
İki sergi üzerine de, ayrıntılı tanıtma yazısını ve serginin bilinmeyen yönlerini Keyif’te Çağlayan Çevik yazmıştı.
Bu iki sergiyi bir arada görmenin en basit ifadesi şu: İki iyi sanatçının kendi eserleri ve ortaklaşa yarattıkları eserleri kadar yıllardır oluşturdukları 160 eserden oluşan eşsiz bir koleksiyon... Bu hem onların kendi yaratma sürecini hem de sanat anlayışlarını ve algılarını gözler önüne sermesi açısından önemli. Zira ‘sanatçı koleksiyonları’ her zaman ilginç sonuçlar verir.
Yannick Vu ve Ben Jacober’in kendi eserleri Flashback/Yapıtlar sergisinde yer alıyor. Sıra dışı koleksiyonları ise Altın Çocuklar sergisinde izlenebilir.
Ancak 1992’de yaşanan bir motosiklet kazası sonrası hayata gözlerini yuman 19 yaşındaki bir kızın öyküsü hem kendi eserlerini hem de koleksiyonun içeriğini belirlemiş. Haliyle iki sergi aslında örtüşüyor da. Zira motosiklet kazasında hayata veda eden kız, sanatçı çiftin kızı Maima imiş.
Bu ani ölüm, sadece birer ebeveyn olarak yaşamlarını değil, sanatlarını hatta koleksiyonlarını da etkilemiş. İkisini bir arada görmek, gelgitleri saptama bakımından ilgi çekici.
Yannick Vu’nun otoportreleri, büstleri. Ben Jakober’in heykelleri ve iki sanatçının bir arada Jakober-Vu şeklinde anılarak ortaya koydukları eserleri... İkilinin görsel ağıdı dikkat çekici.
Yaklaşık dört metrelik tahta direk üstünde 20 siyah motosiklet kaskı... Ölümün bütün soğukluğunu yansıtan bu eser kızlarına adanmış.
* * *
ALTIN ÇOCUKLAR, 16-19. yüzyılın saray ve çevresinin portre sanatının örneklerini verdiği gibi, kız çocuklarının, veliaht erkeklerin imparatorluklardaki, krallıklardaki yerini de tayin eden bilgileri içeriyor. Hiç kuşkusuz giyim tarzları, sınıflarına göre kıyafetlerinin yanı sıra, tablolarda yer alan kimi aksesuvarlar günün moda anlayışını yansıttığı kadar birtakım dini ve siyasi sembolleri de içeriyor.
Portreler, bize zamanın tarihini resim yoluyla anlatıyor. Serginin özelliğini katalogdan satırlarla anlayabiliriz:
“Bu sergi için, koleksiyonu oluşturan yaklaşık 160 eserin arasından 56 portre seçildi, bunlara sergiyi konuk eden Suna ve İnan Kıraç Vakfı Oryantalist Resim Koleksiyonu’ndan bir şehzade portresi eklendi. Portrelerin çoğunluğunu soylu ya da Avrupa yüksek aristokrasisine mensup çocuklar oluşturuyor, ki bu çocukların geleceklerinin mutluluk dolu değil, çoğunlukla tam tersi olduğu kabul edilebilir. Onlar, kaderleri doğmadan önce çizilmiş çocuklardı ve aşağı yukarı her durumda ailelerinin belirlediği hedeflere ulaşmak için kullanılmışlardı; bazen bir hanedanın saltanatını sürdürmek, bazen dostluk bağlarını güçlendirmek ya da iki ülke arasında çıkabilecek bir savaşı engellemek için başka hanedana mensup biriyle evlendirilerek ve çoğu kez de iktidarı güçlendirmek ve evin bereketini artırmak üzere...”
Çocuk dünyasının özellikleri tuvale yansımış ama notlar, açıklamalar çocuğa nasıl bakıldığını göstermesi bakımından ilgi çekici.
* * *
PERA MÜZESİ’ndeki sergileri gezerken değişik ruh hallerini yaşayacağınıza inanıyorum.
Yazarın Tüm Yazıları