Ermiş gibi değilmiş meğer o bir ermişmiş

Günyol, böylece ikinci kez doktor unvanı aldı. Gerçek doktor unvanını Paris'te kazanmış, hukuk doktoru olmuştu.

Herkesin, fahri doktora unvanından sonra kartvizitine Dr. unvanını eklediği bir ülkede, Vedat Günyol'un isminin başında Dr. yazdığını hiç hatırlamıyorum.

O da sadece, ‘‘ikinci kez dır’’ (doktoru böyle okuyor) oldum diyor.

Üniversite konferans salonunda yapılan toplantıda, bütün sevenleri -sevmeyeni var mı ki- onu kutlama yarışına girdiler.

Programda konuşmacı olarak Sami Karaören, Mehmet Başaran, Ferhan Şensoy, Celal Ülgen ve ben vardım.

Üniversite rektörü Prof. Dr. Mesut Razbonyalı ve öğretim üyeleri gerçekten sevinçliydiler.

* * *

DOKSAN BİR yaşındaki denemeci, çevirmen, eleştirmen, öğretmen Vedat Günyol, Türkiye'de tutarlı aydın kavramının adeta simgesidir.

Sami Karaören, onun örnek yaşamını çok güzel anlattı, yalın süslemelerle. Mehmet Başaran, şairliğin duyarlığı ve Köy Enstitülü olmanın inancıyla, bir Vedat Günyol portresi çizdi .

Ferhan Şensoy hoş bir anısını aktardı. Şensoy ile Nedim Gürsel, Galatasaray Lisesi'nde aynı sınıfta okuyorlar, edebiyat öğretmenleri de eleştirmen, folklorcu Tahir Alangu. Elbette Alangu'dan edebiyat beğenisini alan öğrencilerin eli kalem tutuyor.

O zaman, Vedat Günyol, Türk dergiciliğinin efsanelerinden Yeni Ufuklar'ı çıkarıyor. Nedim Gürsel bir gün sınıfa elinde dergiyle geliyor, bir öyküsü yayınlanmış. Gel zaman git zaman, Ferhan Şensoy'un da o dergide bir öyküsü yayınlanıyor, Nedim Gürsel ona 20 lira telif ücretini getiriyor.

Şensoy'un , ‘‘Bu dergi çok mu kazanıyor?’’ sorusunu, Gürsel, ‘‘Hayır öğretmen aylığından veriyor,’’ diye cevapladığında Şensoy da, ‘‘Yahu bu ermiş gibi biri’’ diyor. Sonra Günyol ile tanıştığında, ‘‘gibi’’yi kaldırıp, ‘‘Gerçek bir ermiş’’ kararına varıyor.

İlhan Selçuk da aynı koğuşta yaşadığı Vedat Günyol'un sorumluluk duygusunu anlattı:

‘‘Nöbet sırası kendine geldiğinde koğuşu süpürür, çöpleri faraşa toplardı.’’

Ben de onunu denemeci yanını anlattım.

* * *

VEDAT GÜNYOL'u özellikle genç kuşakların okumasını isterim. Ödün vermez bir kişilik onlara yol göstericilik yapabilir.

Denemelerinde, bilmekle bilgiçliğin farkını sezersiniz.

Hakaret etmeden, ince ironiyle, bir kitabın, bir insanın nasıl eleştirildiğini okuduğunuzda, hakaretle zekánın bağdaşmadığına karar verirsiniz.

* * *

Vedat Günyol'u yeniden okumalısınız. Kitapları Gün Ola Harman Ola, Günlerin İçinden, Orman Işırsa, Çalakalem, Türkiye İş Bankası Yayınları arasında çıktı.

Eğer Çalakalem'i okursanız 137'nci sayfaya özellikle bakmanızı öneririm.